SELİM YILDIRIM / İSTANBUL
Türkiye'de yolu ilk kez 2000-2001 sezonu öncesi Galatasaray ile kesişti. Süper Kupa zaferinde takımın başında olan Mircea Lucescu, takımı şampiyonluğa taşıyamasa da (Fenerbahçe'nin 3 puan gerisinde ikinci oldu) camiayı Şampiyonlar Ligi'ndeki çeyrek final ile teselli etti. Real Madrid önünde İstanbul'da alınan 3-2'lik galibiyet tur için yeterli olmasa da (rövanş 3-0 kaybedildi) Rumen çalıştırıcı gönüllere taht kurmuştu.
Lucesculu ikinci sezonda ise bu kez Fenerbahçe'nin 3 puan önünde şampiyonluk ipi göğüslenmişti. Ancak buna rağmen Fatih Terim'e yer açmak için bileti kesilen deneyimli çalıştırıcıya kucak açan kulüp ise Sarı-Kırmızılıların ezeli rakibi Beşiktaş olmuştu. Kuruluşunun 100'üncü yılında Lucescu yönetiminde tarihi bir sezona imza atan Siyah-Beyazlı ekip de Terimli Galatasaray'ın önünde sezonu zirvede tamamlamıştı.
13 YIL SONRA YENİDEN TÜRKİYE...
Bir sonraki sezon 5 kırmızı kart ile hükmen kaybedilen Samsunspor maçı sonrası yaşanan düşüş nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Lucescu, Türkiye defterini kapatarak 12 yıl sürecek Shakhtar Donetsk serüvenine başladı. Ukrayna Ligi'nde şampiyonluklara ambargo koyan Rumen hoca, takımını UEFA Kupası şampiyonluğuna da taşıdı. Bir sezon da Rusya'da Zenit'i çalıştıran 72 yaşındaki teknik adam, 13 yıl boyunca Türkiye'de hiç gündemden düşmedi. Özellikle Galatasaray ve Fenerbahçe'nin yaşadığı her sorunlu dönemde onun adı anıldı.
Ancak ülkemizde hep bir 'kurtarıcı' gibi görülen Lucescu'nun Türkiye'ye dönüşü 13 yıl sonra Milli Takım ile gerçekleşti. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in 'üst akıl' olarak teknik direktör Igor Tudor'un üstüne getirmek istediği tecrübeli çalıştırıcı, kısa süre sonra da Fatih Terim ile yolları ayıran Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile masaya oturdu ve 'evet' dedi. 4 Ağustos'ta ise imzayı atarak göreve başlayan Lucescu'dan beklenen ilk şey Milli Takımımızı 2018 Dünya Kupası finallerine taşımasıydı.
Ancak ilk sınavında deplasmanda Ukrayna önüne çıkan ay-yıldızlılar, 2-0 kaybederek işi zora soktu. Sonrasında gelen 1-0'lık Hırvatistan galibiyeti ile umutlar yeniden yeşerse de Eskişehir'deki İzlanda yenilgisi 2018 Dünya Kupası hayallerine son verdi. Prestijden öteye geçmeyen Finlandiya mücadelesindeki 2-2'lik sonuç da Lucescu'nun tek beraberliği oldu.
DEMİRÖREN'İN DESTEĞİ SÜRÜYOR
Artık rota EURO 2020'ye dönmüştü. Rumen hocadan yeni bir Milli Takım, yeni bir hava bekleniyordu. Ne var ki Romanya ile oynanan hazırlık maçında sergilenen oyun ve alınan 2-0'lık mağlubiyet bir kez daha keyifleri kaçırdı. Gözler Antalya'daki Arnavutluk sınavına çevrildiğinde bu mücadelenin Lucescu için son şans olabileceği belirtiliyordu. Ve geçmişin ihtişamlı hocasının idaresindeki Türkiye, rakibin 42'den sonra 10 kişi oynadığı karşılaşmayı da 3-2 kaybederek adeta dibe vurdu. Yaklaşık 3.5 aylık Lecusculu dönemin bilançosu da 2'si özel toplam 6 maçta elde edilen 4 mağlubiyet, 1 beraberlik ve 1 galibiyet olarak karşımıza çıktı. Atılan 5 gole karşın kalemizde gördüğümüz 12 gol de cabasıydı...
Bu arada dün TFF'nin Riva'daki tesislerine giden Rumen teknik adamın görevinden ayrılmasının söz konusu olmadığı dile getirildi. TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in, Lucescu'yla desteğini sürdürdüğü vurgulandı.