Yeni Zelanda’daki bugün yapılan genel seçimleri Başbakan Jacinda Ardern liderliğindeki İşçi Partisi kazandı.
YÜZDE 49 İLE İŞÇİ PARTİSİ İLK SIRADA
Sandıkların yüzde 96'sının sayımının tamamlandığı seçimlerde, kesin olmayan sonuçlara göre oyların yüzde 49'unu alan İşçi Partisi, 120 üyeli parlamentodaki 64 sandalyeye sahip oldu.
Ana muhalefetteki Ulusal Parti oyların yüzde 26,9'unu kazanarak 35 sandalyeye sahip olurken, geriye kalan 21 sandalye, 4 parti arasında paylaşıldı.
Ulusal Parti lideri Judith Collins, sonuçların ardından Başbakan Ardern'i arayarak tebrik ettiğini duyurdu.
"DESTEĞİNİZİN DEĞERİNİ BİLECEĞİZ"
Destekçilerine yaptığı zafer konuşmasına Yeni Zelanda yerlileri Maori dilinde başlayan Ardern, "Yeni Zelanda, İşçi Partisi'ne son 50 yıldaki en büyük desteği gösterdi." dedi.
İşçi Partisi kampanya gönüllülerine ve destekçilerine teşekkür eden Ardern, "Hem kentlerde hem de kırsal bölgelerde destek gördük, kazanmayı umduğumuz ama kazanmayı beklemediğimiz sandalyeleri kazandık." ifadelerini kullandı.
Ardern, daha önce İşçi Partisi'ni desteklemediği halde bu seçimlerde oy veren insanlara, "Desteğinizin değerini bileceğiz, tüm Yeni Zelandalıların taleplerini gözeten bir parti olacağız." sözleriyle teşekkür etti.
24 YIL SONRA TEK PARTİ İKTİDAR
Seçim sonuçları, 1996'dan bu yana koalisyon hükümetleri ile yönetilen ülkede ilk kez bir partiye tek başına iktidar yolunun açıldığını gösteriyor.
2017 yılındaki son genel seçimlerden 46 sandalye kazanan ve Yeni Zelanda Yeşiller Patisinin dışardan desteğinde Önce Yeni Zelanda Partisi ile koalisyon hükümeti kuran Başbakan Ardern, bu seçimlerde milletvekili sayısını 22 artırarak büyük bir başarıya imza attı.
YENİ ZELANDA PARTİSİ OYLARINI KORUYAMADI
2017 seçimlerinde 56 milletvekili çıkararak seçimin galibi olan fakat hükümet kuramayan Ulusal Parti ise 21 milletvekili kaybederek mecliste ikinci parti haline geldi.
Genel seçimlerde büyük bir oy kaybına uğrayan ve önceki seçimlerdeki 7,20’lik oy oranını koruyamayan iktidar ortağı Önce Yeni Zelanda Partisi 2,7 oy oranında kalarak milletvekili çıkaramadı.
Koalisyon hükümetini dışardan destekleyen Yeşiller Partisi 6,27’lik oy yüzdesini 7,5’e yükselterek 11 milletvekili çıkartırken, oyların yüzde 8’ini alan Eylem Yeni Zelanda (ACT) Partisi 10, yerli nüfusu temsil eden Maori Partisi 1 milletvekili kazandı.
MÜSLÜMANLARIN YANINDA OLDU
Yeni Zelanda'nın üçüncü kadın başbakanı olan 40 yaşındaki Ardern, geçen yıl Christchurch kentinde Müslümanları hedef alan terör saldırısındaki duyarlı tavrı ve koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı aldığı etkili tedbirlerle ülkesinde ve dünyada takdir toplamıştı.
JACINDA ADERN KİMDİR?
38 yaşındaki Yeni Zelanda Başbakanı ve İşçi Partisi lideri Jacinda Ardern, ülkesinin yakın tarihindeki en büyük saldırıdan sonra izlediği tutumla dünya çapında bilinen bir lider oldu.
Ardern, İşçi Partisi'ne 17 yaşında üye oldu. İngiltere'de 1997 yılında işbaşına gelen İşçi Partili eski Başbakan Tony Blair'in ve Yeni Zelanda'nın 2008 yılında seçilen eski başbakanı Helen Clark'ın ekibinde çalıştı.
Parasız eğitim, kürtaj yasağının kaldırılması ve çocuklar arasında yoksulluğunun yok edilmesi gibi konularda mücadele verdi. Kendisini "sosyal demokrat ve ilerici" diye tanımlıyor.
2017 yılında başbakanlık yarışına girdiği zaman sık sık Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la kıyaslandı. Üçünün de ilerici, hırslı ve genç oluşu üzerinden karşılaştırmalar yapıldı.
Seçildiği sırada kamuoyunda o kadar popülerdi ki bazı yorumcular, boş zamanlarında DJ'lik yapmayı seven Ardern'in bu renkli görünümün arkasının siyasi olarak boş çıkması endişesini dile getirmeye başladılar.
Geçen yaz (Eski Pakistan Başbakanı Benazir Butto'nun ardından) dünyada görevdeyken anne olan ikinci başbakan olan Ardern, 6 haftalık doğum iznini de kullanmıştı.
Küçük kızıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılan genç başbakan kısa süre içinde Amerikan televizyon kanallarındaki sohbet programlarının popüler konuklarından biri olmuştu.
TONY BLAIR'İN DANIŞMANLIĞINI YAPTI
Üniversite eğitimini Waikato Üniversitesi’nde iletişim, politika ve halkla ilişkiler üzerine tamamladıktan sonra, danışmanlık ve siyaset araştırmaları alanlarında tecrübe kazanacağı işlerle uğraştı. 17 yaşından beri üyesi olduğu İşçi Partisi’nin gençlik yapılanması içinde dikkat çeken bir figürdü.
Daha sorna Londra’ya yerleşen Jacinda Ardern, burada dönemin İngiltere başbakanı Tony Blair’in politik danışmanlık ekibinde yer aldı. 2008 yılında Uluslararası Sosyalist Gençlik Birliği’nin başkanı seçildi ve Ürdün, İsrail, Cezayir ve Çin gibi ülkelerde faaliyetlerde bulundu.
Jacinda Arden aynı yıl, İşçi Partisi’nden parlamento üyesi olarak meclisteki yerini aldı. Bir önceki seçimlerde partiye verilen desteğin %24’lere düşmesi sebebiyle istifa eden parti başkanı Andrew Little’ın yerine seçilen Ardern, partinin oy oranını %37’ye çıkardı. 2017 yılında İşçi Partisi’nin başına geçtikten yedi hafta sonra yapılan genel seçimlerde başbakan seçildi. Partilerin tek başına hükümet kuramadığı seçimlerden sonra Ardern, ‘Önce Yeni Zelanda Partisi’ ile anlaşarak, Yeşiller Partisi’nin de desteğiyle koalisyon hükümetini kurdu. Seçimler sürecinde genç siyasetçinin günde 17 saat kadar çalıştığı biliniyor.
Dünyadaki 40 yaş altı olup devlet liderliği görevini yürüten yalnızca 12 kişi var, Jacinda Ardern de bunlardan biri. Aynı zamanda 40 yaş altındaki tek kadın başbakan. Jacinda Ardern, 2012 yılında tanıştığı sevgilisi Clarke Gayford ve ‘First Cat’ olarak sosyal medya fenomeni haline gelen -ve daha sonra bir trafik kazasında kaybettiği- kedisi Paddles ile yaşıyor.