KENAN BUTAKIN
Hollanda’nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçuş iznini yasaklaması ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’yı sınırdışı etmesiyle başlayan krizde Türkiye’nın atacağı adımlar tartışılıyor. Ancak atılacak adımları ne olacağından önce hukuki açıdan hangi yolların izleneceği de merak konusu. KARAR’a konuşan Uluslararası Ceza Hukuku Uzmanı, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Tezcan, Ankara için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yolunun açık olduğunu belirtti.
Tezcan, Hollanda’ya girişte serbest dolaşım yani Schengen olduğunu hatırlatarak “Normal olarak bakanın engellenmemesi gerekiyor. Normal yoldan girmiş bir kişinin sınırdışı edilmesi konusunda usüle uygun karar alınmamışsa ve itiraz imkanları da tanınmamışsa AİHM’e başvurulabilir. Bu konuda kişinin yasal hakları verilmemişse sözleşmenin ihlali olur. Öyle ki daha önce AİHM tarafından verilen buna benzer kararlar var. Bu durumda da tazminata mahkum olabilirler. Bu açıdan bakanın ükeye girişi daha önce yasaklanmamışsa, sınırdışı edilmesinde yargıya itiraz hakkının verilmesi gerekiyor” dedi. Bakan Kayan’ın ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesini hatırlatan Tezcan, “Diplomatik yargı bağışıklığı nedeniyle yargılayamadığı bir kişiyi ülkesine göndermenin bir usülüdür” diye konuştu. Tezcan, polisin Türk vatandaşlarına saldırısında yaralananların da önce iç hukuka ardından da AİHM’e başvurabileceğini söyleledi.
Adalet eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk de Türkiye’nin yaşanan olayları AİHM’e taşıyabileceğini ifade etti. Olayların insan haklarının ihlali, konuşma hakkının engellenmesi, oy kullanma faaliyetinin engellenmesinin söz konusu olduğnu dile getiren Türk, “Hollanda kamu düzenini sağlamak ve güvenlik konularında savunma yapacak. AİHM’e gidebilirsiniz ama ne sonuç alınır şüpheli” diye konuştu.
HOLLANDA’DAN YAZILI ÖZÜR BEKLENİYOR
Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı 11 ve 12 Mart’tan sonra 3. kez Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Hollanda’ya iki nota verildi, yazılı olarak özür dilenmesinin beklendiği ifade edildi. Dün saat 10.00’da bakanlığa çağrılan Maslahatgüzar Huisinga’ya Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay tarafından iki nota verildiği öğrenildi. İlk nota, Aile Bakanı Kaya ile Türk diplomatlara yönelik muamelenin 1961 tarihli “Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi ile 1963 tarihli Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi”nin açık ihlali olduğu vurgulanarak verildi.
Diplomatik kaynaklar Hollanda makamlarından resmi bir yazılı özür beklendiğinin altını çizdi. Kaynaklar, notada ayrıca tazminat hakkı saklı tutulmak kaydıyla söz konusu ihlallerin araştırılması ve sonucundan Dışişleri Bakanlığı’na bilgi verilmesinin talep edildiğini ifade etti. Öte yandan Hollanda’yı ziyaret eden tüm üst düzey Türk zevat ve resmi görevliler ile bu ülkede görev yapan tüm diplomatik çalışanlara bundan sonra saygı gösterileceğinin yazılı olarak teyit edilmesi istendi. İkinci nota ise Hollanda polisinden kötü muamele gören Türk vatandaşları için verildi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden kaynaklanan yükümlüklerin ve ilgili sözleşmelerde tanımlanan uluslararası sorumlulukların ağır ihlalini oluşturduğu vurgulandı.