ANDY-AR, başta dört büyükler olmak üzere takımların renklerine gönül veren milyonların profilini, eğilimlerini; kulüp başkanları, hakemler ve federasyon hakkındaki görüşlerini; rakiplerine ve onların taraftarlarına bakışını ve hatta siyasi eğilimlerini araştırdı.
Habertürk'ün haberine göre taraftar anketi, mart ayı başında ANDY-AR tarafından 81 ilde 2 bin 145 kişiyle kantitatif araştırma tekniklerinden CATİ (telefonla görüşme yöntemi) uygulanarak tamamlandı. Sosyo-ekonomik, sosyo-demografik gruba mensup kişilerden yaş, eğitim, mahalle/semt kotalarına göre tesadüfi olarak ulaşılan kişilerle görüşüldü. Deneklerin yüzde 63.3’ünü erkekler, yüzde 36.7’sini kadınlar oluşturdu. Ankete katılanların yüzde 15.3’ü 18-25, yüzde 23.5’i 25-34, yüzde 22.8’i 35-44, yüzde 18.9’u 45-54 yaş aralığında. Yüzde 19.5 ise 55 yaşın üzerinde. 2 bin 145 denekten yüzde 65.6’sı evli, yüzde 32.1’i bekâr, yüzde 2.3’ü boşanmış olduğunu beyan etti. Katılımcıların yüzde 22.4’ü ilkokul, yüzde 19.4’ü lise, yüzde 18.3’ü üniversite mezunu. Yüzde 1.1 okur yazar olmadığını söyledi.
Yazı dizimizin ilk gününde, genel taraftar profiline ilişkin rakamları bulacaksınız. Bu kapsamda taraftarların eğitim durumu, yaş ve cinsiyete göre dağılımı yer alıyor. Araştırmaya katılanlar tuttukları takımı seçmelerine etki eden faktörlere ilişkin soruları yanıtlarken, “Hangi kulübün taraftarı daha çok?” konusu da dizimizin ilk gününde yanıt bulan sorulardan biri oldu. Deneklere ‘Passolig’ uygulaması hakkındaki görüşleri de soruldu. İşte taraftara yöneltilen sorular ve alınan yanıtlar...
İPİ, AZ FARKLA GS TRİBÜNÜ GÖĞÜSLEDİ
Ankette sorulan “Hangi takımın taraftarısınız?” sorusuna katılımcıların yüzde 32.5’i “Galatasaraylıyım” dedi. Fenerbahçelilerin oranı yüzde 30.4, Beşiktaşlıların yüzde 16.7, Trabzonsporluların yüzde 5, Bursasporluların yüzde 2.4, Eskişehirsporluların yüzde 2, Konyasporluların yüzde 1.8, Sivassporluların yüzde 1.6, Kayserisporluların yüzde 1.3. Yüzde 2.5 ise herhangi bir takımın taraftarı olmadığını söyledi.
GENÇLER ARASINDA BİRİNCİLİK GS’DE
Yaş gruplarına göre yapılan değerlendirmede, araştırmaya konu en genç grup olan 18-24 yaş aralığında en büyük yüzdeye Galatasaray sahip oldu. Bu yaş grubunda ankete katılanların yüzde 16.8’i sarı-kırmızılı renklere gönül verdiğini söyledi. 18-24 yaş aralığındakilerin yüzde 16.2’si Beşiktaşlı, yüzde 15.7’si Fenerbahçeli, yüzde 9.8’i Trabzonsporlu. 55 üstü yaş grubunda ise yüzde 19.6 Bordo- Mavililerin, yüzde 19.5 Fenerbahçe’nin, yüzde 19.3 Beşiktaş’ın, yüzde 16.8 Galatasaray’ın taraftarı.
YÖNETİMDEN EN ÇOK FB TARAFTARI MEMNUN
Kulübünün yönetilme biçiminden en çok memnunluk duyan taraftar grubu Fenerbahçeliler. “Kulübünüz iyi yönetiliyor mu?” sorusuna “Evet” yanıtı verenlerin oranı Fenerbahçe’de yüzde 81.2’yi buldu. Galatasaraylılar arasında ise memnuniyet oranı yüzde 18.4’te kaldı.
TRABZON’DA KADIN DESTEĞİ 2 İSTANBUL TAKIMINI GEÇTİ
Ankete katılanlar arasında en yüksek kadın oranı Galatasaray’da çıktı. Galatasaray taraftarı olduğunu söyleyenlerin yüzde 38.3’ü kadın. Galatasaray’ı yüzde 38.2 ile Trabzonspor, yüzde 36.3’le Fenerbahçe, yüzde 33.3’le Beşiktaş izliyor.
EN FAZLA ÜNİVERSİTE MEZUNU BEŞİKTAŞ’TA
Ankette taraftarlara eğitim durumları soruldu. İlkokul mezunlarının oranı Beşiktaş’ta yüzde 19.6, Fenerbahçe’de yüzde 20.5, Galatasaray’da yüzde 23.2, Trabzonspor’da ise yüzde 25.5 olarak gerçekleşti. Normal lise mezunları Beşiktaş taraftarlarının yüzde 20.7’sini, Fenerbahçelilerin yüzde 21.7’sini, Galatasaraylıların yüzde 18’ini, Trabzonsporluların ise yüzde 21.6’sını oluşturdu. Üniversite mezunlarının oranı Beşiktaş’ta 23.7, Fenerbahçe’de 18.3, Galatasaray’da 16.3, Trabzonspor’da ise yüzde 12.5 oldu. Alınan yanıtlar en çok üniversite mezununun Beşiktaş’ta, lise mezununun Fenerbahçe’de, ilkokul mezununun Trabzonspor’da olduğunu gösterdi.
TAKIM TERCİHİNİ AİLE BELİRLİYOR
Taraftarların tuttukları takımı seçme nedenlerine ilişkin de ortaya ilginç sonuçlar çıktı. Verilen yanıtlar, aile içindeki eğilimlerin bu seçimdeki en büyük etken olduğunu ortaya koydu. “Taraftarı olduğunuz takımı seçme nedeniniz nedir?” sorusuna ankete katılanların yüzde 30.6’sı “Anne-baba-aile” yanıtını verdi. Seçimin tümüyle kendi tercihi olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 25.2, “Eşim ve çocuğum” diyenlerin oranı yüzde 11.6. Genel kanının aksine, arkadaş çevresinin takım tercihindeki etkisi yüzde 9.5 gibi düşük bir oranda kaldı. Yüzde 3.7 ise akrabalarının etkili olduğunu ifade etti.
'GERÇEK BİR FUTBOL ÜLKESİYİZ'
Türkiye’nin gerçekten “futbol ülkesi” olduğunun son yaptıkları anketle bir kez daha ortaya çıktığını belirten ANDY-AR Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Acar, taraftarın da tıpkı siyasi konularda olduğu gibi ayrışmış bir pozisyonda durduğunu vurguladı. Acar, bugünkü verilerle ilgili şunları söyledi:
-Galatasaray’ın yüzde 32.5 oranla birinci, Fenerbahçe’nin de yüzde 30.4 oranla ikinci olması bizi şaşırtmadı. İki oran arasında çok büyük fark yok.
-Türkiye’de taraftarı olunacak takım seçilirken anne, baba, kardeşten geçen bir gelenekçilik söz konusu... Babanın evladıyla ilgili ilk planlarından biri tuttuğu takımın taraftarı yapmak oluyor. Ailede herkes bu konuda kendince bir misyon üstleniyor. Sonradan takım değiştirme yüzeysel de olsa futbola az ilgisi olan, özellikle de kadınlarda karşımıza çıkıyor. Örneğin eşinin taraftarı olduğu takıma yaklaşımı olumlu anlamda değişebiliyor.
-Beşiktaş’ta eğitim seviyesi yükseldikçe koyu taraftar olma eğiliminin düştüğünü görüyoruz. İlkokul ve yukarı doğru çıkan eğitim durumlarında diğer iki takımın daha fazla temsili olduğunu söylemek mümkün. Ama bu eğitimliler Beşiktaş’ı; eğitimsizler Galatasaray ya da Fenerbahçe’yi tutuyor anlamına gelmez. Galatasaray ve Fenerbahçe kulüpleri, taraftarın yüzde 60’tan fazla bölümünü temsil ettiği için Türkiye toplumunun genel eğitim seviyesinin de burada ön plana çıktığını görebiliyoruz.
-Takım tutma tercihlerinde etkili olan maddeler arasında “Aile”den sonra ikinci sırada “Kendi tercihim” cevabı geliyor. Ailesinden, akrabalarından bağımsız olarak takım tercihi yapan gençlerin yaş aralığı düşünüldüğünde, UEFA Şampiyonluğu ve sonrasında ardı ardına gelen başarılı sonuçların Galatasaray lehine etkili olduğu, gençlerin başarının arkasında konumlandığı anlaşılıyor.