Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin (TÜRMOB) Dolarizasyon Raporu’nda toplam mevduatında döviz ağırlığı en yüksek olan iller sıralamasını açıkladı. 2016 sonu itibarıyla bankalardaki her 100 liralık mevduatın Kırşehir’de 59,9, Nevşehir’de 55,3, Aksaray’da 53,7 ve Yozgat’ta 50,4 lirası yabancı para hesaplarında bulunuyor.
Açıklanan bu oranlar 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile başlayan ‘Dolarını bozdur’ kampanyasına Anadolu illerinin rağbet göstermediğini, hatta Kırşehir’de döviz mevduatlarının hız kazandığını gösterdi. Parasını dövizde değerlendirmeyi tercih eden bu 4 Anadolu ilimizin geçtiğimiz yılın Eylül ayı itibariyle tasarruf mevduatı hacmi şu şekildeydi: Nevşehir %55, Aksaray %54, Yozgat %51, Kırşehir % 49. Aralık 2016 sonu itibarıyla 529,4 milyar lira olan Türkiye’deki toplam yabancı para mevduat hacmi baz alındığında bunun 300,7 milyar lira ile yüzde 46,8’i İstanbul’da yaşayanlara ait bulunuyor. Toplam yabancı para mevduat hacminde Ankara 67 milyar lira ve yüzde 15,7 payla ikinci, İzmir 25,8 milyar lira yüzde 5,7 payla üçüncü sırada. Daha sonra sırasıyla Bursa, Kocaeli, Antalya, Gaziantep Kayseri, Konya ve Hatay geliyor. İller bazında tasarruf mevduatı hacmi içinde dövizin payının en yüksek olduğu ilk 4 il, İç Anadolu’da bulunuyor.
TÜRMOB’un raporunda dövizde kronikleşen yükseliş eğiliminin, maliyet enflasyonuna yol açartığı, döviz açığı bulunan firmaların bilançoları üzerinde olumsuz etki yaptığı ve ithal girdiye bağımlı sanayi kolları başta üretimi baskılayarak, yatırımları caydırdığı belirtildi.
Dolarizasyonun boyutlarını ölçmek için yerli bankalardaki döviz tevdiat hesaplarının geniş tanımlı para arzı (M2Y) oranına bakmak gerektiği ifade edilen raporda, “Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) kriterlerine göre bu oranın yüzde 30’u aştığı ülkeler yüksek düzeyde dolarizasyonu, yüzde 16’yı aştığı ülkeler de orta düzeyde dolarizasyonu olduğu kabul ediliyor. Türkiye’de döviz tevdiat hesapları 20 Ocak itibarıyla para arzı M2Y’nin yaklaşık yüzde 27’si düzeyinde. Buna göre Türkiye ekonomisi, yüksek dolarizasyon sınırına çok yakın bir noktada bulunuyor” denildi.
TÜRK LİRASI’NIN KULLANIMI ARTIRILMALI
TÜRMOB’un raporunda, dolarizasyondan kurtulmak için alınması gereken önlemlerden bazıları şöyle sıralandı: “Enflasyonun, sosyo ekonomik açıdan gelişmiş ülkelerdeki düzeyi yakınsayan yüzde 2-3’lere çekilmesi, mevduat ve diğer Türk Lirası tasarruf araçlarına enflasyonun bir miktar üzerinde faiz getirisi, mega yatırımların yap-işlet veya yap-işlet-devret yöntemiyle yaptırılmasında yabancı para birimleri yerine Türk Lirasının esas alınması, bu tür yatırımlardan yararlanan yurttaşların ödeyeceği ücretler ya da yüklenicinin zarar etmesinin önlenmesi için devletçe taahhüt edilen gelir garantisinde dövize endeksleme yerine, Türk Lirası bazında belirlenecek tutarların enflasyona endekslenerek sürekli reel tutulması, kamunun kendi varlıklarını Türk Lirası araçlarda tutması, özel sektörün döviz cinsi yükümlülüklerinin minimize edilmesi, döviz pozisyon açıklarının kapatılması ya da tolere edilebilir düşük düzeye çekilmesi, ticari hayatta, alış veriş, kira ve diğer sözleşme işlemlerinde, ödemelerde Türk lirası kullanımının özendirilmesi, Türk Lirası cinsinden tasarruf ve borçlanmaların teşvik edilmesi.”
1 KURUŞLUK ARTIŞIN MALİYETİ 4,2 MİLYAR
Rapora göre, dolar kurundaki her 1 kuruşluk artış, Türkiye’nin toplam dış borçlarının karşılığını 4,2 milyar lira büyütüyor. Gelecek bir yıl içinde 164 milyar dolarlık dış borç servisi gerçekleştirmesi gereken Türkiye, cari açık finansmanı ile birlikte 200 milyar doların üzerinde net döviz girişine ihtiyaç duyuyor. Özellikle reel sektörün yüksek boyutlardaki döviz pozisyon açığı, Türkiye ekonomisini dış kaynak girişine aşırı bağımlı kılıyor.
MEVDUATIN YÜZDE 40’I DÖVİZDE
Merkez Bankasının geçtiğimiz günlerde açıkladığı Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ne göre bankacılık sektöründeki toplam 1 trilyon 506 milyar 972 milyon 251 bin lira mevduat bulunuyor. Bu rakamın 607 milyar 770 milyon 849 bin liralık kısmını ise yabancı para mevduatları oluşturuyor. Yani yabancı para birikimi toplam mevduatın yüzde 40’ını oluşturuyor. Oysaki 2016’nın Eylül sonu itibariyle bu rakam %36 seviyesindeydi.