Yeşil çay ve havuçta bulunan bazı bileşenlerden oluşan bir diyet, genetik olarak Alzheimer geliştirmeye programlanmış farelerde Alzheimer benzeri semptomları geri çevirdi. Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu çalışma için araştırmacılar yeşil çaydaki EGCG (epigallokateşin gallat); havuç, domates, pirinç, buğday ve yulafta bulunan FA (ferulik asit) maddelerini inceledi. Üç ay boyunca farelere EGCG ve FA karışımı, sadece EGCG, sadece FA ya da sadece plasebo verildi. Dozaj kilogram başına 30 miligram olarak belirlendi. Üç ayın ardından kombinasyon tedavisi gören farelerin uzamsal işler belleklerinin tamamen düzeldiği ve Alzheimerlı farelerin de sağlıklı olanlarla aynı seviyede performans göstermeye başladığı görüldü. Araştırmacılar, bu çalışmanın farelerde yapıldığını ve fareler üzerinde yapılan birçok keşfin insan tedavilerine dönüştürülemediğini belirtiyor. Yine de ortaya çıkan sonuçlar, halihazırda kullanılan bitki tabanlı bazı gıda takviyelerinin insanlarda bunamaya karşı koruma sağlama ihtimali olduğunu gösteriyor. Araştırmayı yürüten Prof. Terrence Town “Özel bir ilacın piyasaya sürülmesi için 10-12 yıl beklemenize gerek yok. Bu beslenme değişikliklerini bugün bile yapabilirsiniz. Bence bu çok cesaretlendirici” diyor.
HORMONAL HAPLARDA RİSK VAR
Hormonal terapi haplarının uzun süreli kullanımı Alzheimer hastalığı riskini yükseltiyor. Finlandiya’da menopoz sonrası dönemde bulunan kadınlar üzerinde yürütülen bir çalışma; gece terlemesi, uyku düzensizliği, ateş basması gibi dönemsel etkileri hormon haplarıyla kısa vadeli tedavi etmek isteyen kişilerin daha ciddi riskler aldığını gösterdi. Bu tip hapların Alzheimer riskini arttırdığını ortaya koyan çalışmada yaşları 70 ile 80 arasında olan ve 1999-2013 yılları arasında Alzheimer teşhisi konulan 85 bin kadın hasta incelendi. Çalışmalar sonucunda 60 yaşından önce ağız yoluyla hormon hapları kullanmaya başlayan, 10 veya daha fazla yıl bu hapları kullanmaya devam eden kişilerin Alzheimer’a yakalanma riskinin yüzde 9 ila 17 oranında arttığı anlaşıldı. Hormonal tedaviyi vajinal yoldan gören kişilerde ise hiçbir risk artışı saptanmadı.