EKONOMİ SERVİSİ
FED’le birlikte tüm dünyada faizler çıkışa geçse de altın fiyatları beklentilerin aksine yükselmeye devam ediyor. Altın fiyatları, artan küresel jeopolitik gerilimlerden dolayı beş ayın en yüksek seviyesine çıktı. Altının onsu yüzde 0.2 yükselerek ons başına 1.277 dolar ile 1 Kasım’dan bu yana en yüksek seviyesini gördü. 21 Mart günü 50,60 dolar seviyesindeki brent petrol ise 56,70 dolara yükseldi. Altın gibi güvenli varlıklara olan talebin 6 nedenden arttığına işaret eden Kapitalfx Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, bunları şöyle sıraladı: Donald Trump’ın Kuzey Kore konusunda daha sert bir tavır takınması ve “bu sorunu çözmede Çin ya yardım eder, ya da biz onlarsız çözeriz” demesi. Suriye konusunda gerginleşen ABD–Rusya ilişkileri ve özellikle Rusya kanadından gelen sert açıklamalar. Fransa seçimlerinin yaklaşmasıyla beraber artan tedirginlik. ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Janet Yellen’in dikkatlerinin ekonominin iyileştirilmesinden çok kazanımların korunmasına yöneldiğini, faiz artışlarının kademeli olacağını belirtmesi ve piyasaları tatmin etmemesi. Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Jinping görüşmesinden fazla detay paylaşılmaması, ABD’nin Çin karşısında da tehditkar bir tutumunun olması, Nisan ortasında kur manipülasyonu raporunu açıklayacak olmaları. Bu gelişmelerin aynı zamanda güvenli liman talebiyle ABD 10 yıllık tahvil faizlerini de %2,32’ye geriletmesi.
Dolar ile altının aynı anda değerlenmesi durumunda bir sorun olduğuna işaret ettiğine değinen Erkan, “Ons fiyatında 1.280 dolar üzeri 1320 dolara işaret ediyor; dikkat çektiğimiz gibi bir risk fiyatlaması olursa bunu akılda tutmakta fayda var. Hisse senetlerinin de artık çok şiştiği ve yukarıya gitmekte zorlandığı bu dönemde bir enflasyondan kaçış aracı olarak altın, ciddi bir talep bulabilir. Bir yandan FED’in faiz artırması ve Trump’ın ekonomik reformları doları güçlendirirken, diğer yandan artan jeopolitik ve siyasal riskler altını yükseltebilir. Büyük petrol üreticilerinin açıklamalarıyla yön bulan fiyatlarda daha çok OPEC iyimserliğinin ön plana çıktığını belirten Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Adnan Çekçen, ABD tarafında açıklanan sondaj kuyu sayısındaki artış eğiliminin devam ettiğini vurguladı. Buna rağmen özellikle Rusya ve Suudi Arabistan’ın ılımlı tutumunun petrolü desteklediğini söyleyen Çekçen, “Rusya Enerji Bakanı Novak’ın petrol üretiminin azaltılabileceği yönündeki ve üretim kısıntı anlaşmasının uzatılabileceğine dair açıklamaları petrolü yukarı taşıyan ana etmenler olarak değerlendirilebilir. ABD’nin Suriye’yi bombalaması da fiyatlamalar üzerinde etkili oldu diyebiliriz. OPEC’e dair iyimser beklentiler fiyatlandığı sürece petrolde yükseliş devam edebilir. 57,50-58,00 dolar aralığı daha önce geçilemeyen direnç noktalarıydı. Bu seviyeler yakın dönemde gündeme gelebilir” dedi.
MARTTA ARZ GERİLEDİ
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) “Petrol Piyasası Raporu”na göre, martta küresel petrol arzı bir önceki aya göre günlük 226 bin varil azalışla 95 milyon 820 bin varile indi. Martta küresel petrol arzı 2016 yılı mart ayına göre ise günlük 220 bin varil artış gösterdi. OPEC’in ham petrol üretimi, martta bir önceki aya göre günlük 153 bin varil azalışla 31 milyon 930 bin varil oldu. OPEC’in üretimini düşürmesiyle martta küresel petrol üretimindeki payı yüzde 33,3 oldu. Martta OPEC içinde ham petrol üretimi en çok Libya’da azalırken, en büyük artış Suudi Arabistan’da yaşandı. Libya’da günlük üretim yaklaşık 61 bin varil düştü. Suudi Arabistan’da ise petrol üretimi 41 bin varil artarak 9 milyon 994 bin varile yükseldi.
BNP PARIBAS DA BEKLENTİ YÜKSELTİ
Geçtiğimiz günlerde Bank of America’nın Türk şirket hisselerindeki beklenti yükseltme hamlesine BNP Paribas da eklendi. Kurum İş Bankası için hedefini 6,92’den 3,71’e yükseltirken, Akbank’ı 9,68’den 10,52’ye çıkardı. BNP Paribas Vakıfban hissesindeki hedefini 5,49’dan 6,77’ye, Garanti Bankası’nı 9,22’den 10,90’a, Yapı Kredi Bankası’nı 3,82’den 4,23’e, Halkbank’ı ise 10,74’ten 11,45 seviyesine çıkardı. Geçtiğimiz hafta Moody’s’in Türkiye büyüme tahminlerini yükseltmesi ve Bank of America’nın hisse hedeflerini yukarı yönlü revize etmesi ile piyasada pozitif bir hava oluştuğunu belirten Enver Erkan, “Bunlara Morgan Stanley’nin raporu ile Timothy Ash’in ‘evet’ sonucu çıkması halinde ekonomik reformlara odaklanılacağı değerlendirmesini de ekleyebiliriz” ifadelerini kullandı.