DETAY HABER | KARAR HABER MERKEZİ / BERLİN
Angela Merkel’in 2017 yılında yeniden başbakanlığa aday olduğunu açıklaması, Alman siyasete için ne kadar vazgeçilmez olduğunu ortaya çıkardı. Veda ziyareti için Almanya’ya gelen Barak Obama’nın Merkel’i açıkça öven sözleri, Almanların gururunu okşadı. Almanlar, dünyada öngörülemez olan gelişmelerle karşı Angela Merkel’den başka hiç bir liderin ülkelerini huzurlu bir limana çıkarabileceğini düşünmüyor.
ULUSUN ANASI
Almanlar çok sesli dile getirmeseler de, Trump’a karşı Avrupa’da mücadele edebilecek yegane liderin Merkel olduğunu düşünüyor. Ana (mutti) diye nitelendirdikleri Merkel’i istikrarın garantisi olarak görüyorlar. Pek de haksız değiller. Putin ve Erdoğan’dan sonra bir de Trump’un Almanya’ya karşı tavır alması durumunda buna karşı siyaset üretme kabiliyetine sahip Merkel’den başka bir lider adayı şu anda Almanya’da yok.
SIRRI ANLAŞILAMADI
Doğu Alman kökenli bir papaz kızı nasıl oldu da bu denli güçlü siyasi lider haline geldi? Bunun sırrı belki de Merkel’in iddiasız görüntüsünde ve kendisinden korkulmasına engel olan mütevazılığında. Attığı hiç bir siyasi adım devasa, muhteşem, olağanüstü gibi sıfatlarla anılmadı. Ama attığı her adım geriye dönük değerlendirildiğinde, yukarda sözü edilen sıfatları fazlasıyla hak etti.
YOLUNU AÇAN CESUR ADIM
Angela Merkel pardisinin lideri olduğunda bu makamın belki de en iddiasız adaylarındandı. 1999 yılında bağış skandalı nedeniyle CDU’nun efsane lideri Helmut Kohl’e karşı partisinin mesafe koyması gerektiğini Frankfurter Allgemeine Zeitung’a yazdığı bir makalede talep edince, bir çok siyasi gözlemci, siyasetin devi Kohl’e karşı yapılan bir intihar saldırısı diye düşünmüştü. Ancak Merkel’in bu cesur adımı ona partisinin ve Almanya’nın liderliğinin yolunu açtı. Merkel de 2000 yılında CDU’nun başına geçti.
SONUNU GETİRDİĞİ KARİYERLER
Merkel’in CDU’un başına geçmesine muhalifleri , kolayca baş edebilecekleri zayıf bir kişilik olarak gördükleri için karşı gelmediler. Merkel’in hiç te öyle kolayca harcanacak bir rakip olmadığını daha sonra ortaya çıkacaktı. Merkel, Alman siyasetinin bir çok ağır topunu siyaset sahnesinden sildi. Merkel mağduru bu liderlerin en ünlüleri Helmut Kohl, Wolfgan Schaeuble, Laurenz Meyer, Friedrich Merz, Erdmund Stoiber, Günther Oettinger.
MERKEL'E KARŞI OLUŞAN PAKT
Medya 2003 yılında , CDU içinde gençlik dönemlerinden beri dayanışma içinde olan Merkel’e karşı bir grubun varlığını ortaya çıkardı. Şili’ye yapılan bir gençlik gezisinde yarı şaka olarak kurulan bu grubun adı Anden Paktı idi. Bu gurubun içinde CDU ve Alman siyasasının ağır topları bulunuyordu. Kamuoyuna yansıyan isimler şunlardı: Roland Koch, Christian Wulff, Friedbert Pflüger, Christoph Böhr, Matthias Wissmann, Günther Oettinger, Franz Josef Jung, Peter Jacoby, Volker Bouffier, Kurt Lauk, Elmar Brok, Hans-Gert Pöttering, Wulf Schönbohm, Jürgen Doetz, Bernd Huck, Helmut Aurenz und Heinrich Haasis. Peter Müller und Friedrich Merz.
PARTİ İÇİ ENTRİKALAR
Angela Merkel’in 2002 yılında kaybedilen seçimlerde başbakan adayı olarak çıkmasını bu grubun engellediği iddia edildi. Edmund Stoiber ile seçime giren Birlik Partileri (CDU/CSU) bu seçimi kaybetti. Bu iddiayı kesin bir şekilde ispatlamak mümkün değil. Ancak bu paktın içinde bulunan hiç bir siyasi şahsiyet bugün Alman siyasetinde ya bulunmuyor, ya siyasi olarak son günlerine yaşıyor, ya da önemli görevlerde bulunmuyor. Bu durumu Merkel’in ağır intikamı olarak tanımlayan bir çok siyasi gözlemci var.
PARLAYAN YILDIZ
Angela Merkel FDP’nin de yardımıyla Horst Köhler’in Cumhurbaşkanlığı olmasını sağladı. Kendisi de 2005 de yapılan seçimlerde başbakan oldu. Ve Forbes Dergisi 2006 yılında Merkel’in dünyanın en güçlü kadını olarak ilan etti. Almanya’da 2017 yılında yapılacak seçimleri kazanması durumunda (Bu çok yüksek bir ihtimal) Merkel’in Almanya’da en uzun süreli başbakan olma ihtimali var. Bu rekor şu anda 16 yılla Helmut Kohl’de bulunuyor.
BAŞARILARLA DOLU KARNE
Angela Merkel Başbakan olduğu 11 yıl boyunca Almanya ekonomide başarıdan başarıya koştu. Denk bütçe, 25 yılın en düşük işsizlik oranı, son on yıldır düzenli artan ihracat (2015 , 1.196 trilyon Euro ) sadece bazı veriler. Ukrayna ve Yunanistan konularında elde edilen dış politik başarıları da Merkel’in hanesine yazmak gerekiyor. Angele Merkel dış politikada en önemli sınavını Türkiye ile veriyor. Göçmenler, Türkiye’ye vize muafiyeti, Türkiye’nin AB üyeliği çözülmeyi bekleyen sorunlar.
ERDOĞAN VE MERKEL
Ülkelerinin menfaatlerini dirayetle savunan iki güçlü lider. Ne Merkel’in mütevazı ve iddiasız görüntüsü, ne de Erdoğan’ın özgüvenli ve vakur duruşu, iki liderin de ince siyaset oyununu büyük bir dikkatle oynadığı gerçeğini değiştirmiyor. Her iki ülkenin medyası ve bazı siyasetçileri gerilim anlarında zaman zaman sinirlerine hakim olamazsa da iki lider güçlerini ve zafiyetlerini gayet iyi biliyor. Hiç birisi henüz son sözünü söylemedi... Atacakları bir adım Avrupa’nın belki de dünyanın kaderini etkileyebilir. Bunu her ikisi de iyi biliyor.