Schaefer, başkent Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, Doğu Kudüs'ün geleceğine ilişkin İsrailliler ile Filistinliler arasında akılcı ve adil görüşmeler yapılmasından yana olduklarını kaydetti.
"ABD ile AB'deki ortaklarımızla, İsrail'in, Doğu Kudüs'teki tutumunu ve Doğu Kudüs'ün statüsü konusundaki görüşlerini kabul etmiyoruz" diyen Schaefer, bu konuda federal hükümetin tutumunun değişmediğini ifade etti.
Schaefer, "Doğu Kudüs'ün statüsüne ilişkin akılcı ve adil görüşmeler yapılması İsraillilere ve Filistinlilere bırakılmalı. Bu federal hükümetin tutumu." şeklinde konuştu.
ÇOK SERT VE AÇIK ŞEKİLDE KINIYORUZ
Kuzey Kore'nin füze testlerini de kınayan Schaefer, "Kuzey Kore'nin yeni bir balistik füze denediğini tahmin ediyoruz. Bu ülke kışkırtıcı ve devletler hukukuna aykırı tutumunu sürdürüyor. Ortaklarımızla bunu çok açık ve sert şekilde kınıyoruz" dedi.
Kuzey Kore'yi, devletler hukukuna uymaya çağıran Schaefer, "Maalesef son aylarda füze programına son verilmesi yönünde yaptığımız çağrılar ve Kuzey Kore'nin Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarını sıkça ihlal etmesi artık rutin hale geldi. Bu sadece 2 hafta içinde üçüncü ve bu yıl dokuzuncu testti." ifadesini kullandı.
Schaefer, Alman hükümetinin Kuzey Kore'yi ikna etme çabalarından yılmayacağını, yapılan her ihlalde Kuzey Kore'ye yönelik yaptırımları daha sıkı şekilde kontrol edeceğini bildirdi.
Basın toplantısına katılan Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert de bir gazetecinin, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, "Avrupa'nın kendi kaderini kendi eline alması gerektiği" şeklindeki sözlerini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, Merkel'in ABD ile ilişkilere büyük önem verdiğini belirterek, "Başbakan'ı uzun zamandan beri gazeteci olarak izleyenler, kendisi için Alman-Amerikan ilişkilerinin ne kadar önemli olduğunu bilir. Bizim dış ve güvenlik politikamızın sabit bir parçasıdır ve Almanya bu ilişkileri güçlendirmek için çaba harcamaya devam edecektir." diye konuştu.
ANLAŞMAZLIĞI ORTAYA ÇIKARDI
Merkel'in, Avrupa'nın kaderini kendi eline alması gerektiğini dün ilk kez söylemediğini, bu düşünceye uzun zamandan beri sahip olduğunu ve dile getirdiğini aktaran Seibert, "Transatlantik ilişkiler özellikle bu kadar önemli olduğu için anlaşmazlıkların açıkça dile getirilmesi de önemlidir. Geçmişteki toplantılar da bir dizi anlaşmazlığı ortaya çıkardı." yorumunu yaptı.
BERLİN/AA