Alman kamuoyu ve siyaseti komedyen Jan Böhmermann’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret davasıyla çalkalanıyor. Böhmermann olayı sadece Alman kamuoyunu değil, koalisyon hükümetini de böldü. Hürriyet'in haberine göre Bild Gazetesi, komedyen Jan Böhmermann vakasının hükümette ele alınırken yaşananların perde arkasını yazdı. Bild’e göre pazarlıklar şöyle şekillendi:
Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği 8 Nisan’da Böhmermann hakkında dava açılması için yargıya yetki verilmesi talebiyle Alman Dışişleri’ne başvurdu. Merkel hükümeti 11 Nisan pazartesi günü, Türkiye’nin talebini incelediklerini ve birkaç gün içinde sonuçlandıracaklarını açıkladı. Merkel ve danışmanları, salı günü yargıya yetki verilmesi sonucuna vardılar. Karar çarşamba günü açıklanacaktı. Ancak hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) Adalet Bakanı Heiko Maas yetki verilmesine karşı çıktı.
KAVGA BAŞLADI
Maas, bunun basın ve düşünce özgürlüğüne girdiğini, bu nedenle Böhmermann hakkında soruşturma açılması gerekmediğini savundu. SPD, sanat çevresinden büyük tepki gelmesinden korkuyordu. SPD’den Dışişleri Bakanı Steinmeier de, Adalet Bakanı’nın tarafında yer aldı. Kararın açıklandığı cuma gününe kadar Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanlarıyla Başbakan Merkel arasında yoğun bir telefon trafiği yaşandı. Pazarlıklarda Başbakan, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı yer alıyordu. Merkel’in Hıristiyan Birlik partisinden İçişleri Bakanı olan Thomas de Maziere de Merkel’e destek verdi. Bir danışmanına göre Merkel yumruğunu masaya vurup son kararı açıkladı.
İLK KEZ
Bild, Başbakan Merkel’in ilk kez hükümet ortağının istemediği bir şeye karar verdiğini yazdı. Koalisyon anlaşmasında, görüş ayrılığı durumunda son sözün Başbakan’a ait olduğunun yer aldığına vurgu yapan gazete, böyle bir şeyin ilk kez yaşandığına dikkat çekti. Koalisyon ciddi bir krizle karşı karşıya kaldı. Ancak siyasi gözlemciler, mülteci krizi nedeniyle oy kaybeden hükümet ortaklarının hükümeti bozmaya cesaret edemeyeceği yorumunu yapıyor.