lmanya’daki Türkiye karşıtlığı, yaklaşan seçimler öncesinde tüm partilerin ana propagandası ve söylemi haline geldi. Hükümetin büyük ortağı Almanya Başbakanı Merkel ve partisi Hristiyan Demokrat’ların ardı ardına kriz açıklamalarına ana muhalefet Sosyal Demokratlar ve Yeşiller daha sert mesajlarla yanıt veriyor. Bu koroya şimdi de hükümetin küçük ortağı Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) da katıldı.
CSU’nun Genel Başkanı ve Bavyera Eyaleti Başbakanı Horst Seehofer, AB bütçesinden üyeliğe hazırlık kapsamında Türkiye’ye yapılan mali yardımların durdurulmasını talep etti. “Ankara’dan yeni bir provokasyonun olmadığı tek bir hafta geçmiyor” diyen Seehofer “AB üyeliğine hazırlık amacıyla yapılan tüm mali yardımlar bir an önce kesilmelidir” çağrısında bulundu. Seehofer, 2010 yılına kadar Avrupa Birliği bütçesinden Türkiye’ye aktarılması öngörülen yaklaşık 4 milyar 200 milyon euronun ödenmemesini talep etti.
Hristiyan Birlik Partileri Meclis Grup Başkanı Volker Kauder de Türkiye’yi sert bir dille eleştirerek Türkiye’nin Avrupa değerlerinin ışık yılı uzaklığında olduğunu savundu. CDU’lu politikacı, Türkiye’de en önemli insan hakı olan din özgürlüğünün bulunmadığını ileri sürdü.
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir de Schweriner Volkszeitung’un pazartesi günkü baskısında yer alan açıklamasında Türkiye’de tutuklu Alman vatandaşlarına değinerek Ankara’ya yönelik daha sert bir tutum izlenmesini talep etti. Almanya’nın Schwerin kentinde yaşayan David B.’nin Türkiye’de yaklaşık 5 aydır tutuklu olduğunun ortaya çıkmasının “Erdoğan rejiminin tüm muhalif seslere karşı vicdansızlığını bir kez gösterdiğini” iddia eden Özdemir, Cumhurbaşkanı hakkında “Ülkemize karşı rehine topluyor” açıklamasını yaptı. Erdoğan’ın sadece sertlik ve paranın dilinden anladığını iddia eden Özdemir “İşte bunları, vatandaşlarımızın ve Erdoğan rejiminin tüm siyasi tutuklularının serbest bırakılması için kullanmalıyız” diye konuştu.
SDP’nin başbakan adayı Martin Schulz da Dışişleri Bakanı Gabriel’in Türkiye’ye gidilmemesi tavsiyesinde bulunmasını, ancak bu konuda resmi bir uyarı yapılmamasını savundu.
Sosyal Demokrat politikacı, Türkiye’de gözaltına alınan insan hakları aktivisti Peter Steudtner’in durumuna işaret ederek “Dışişleri Bakanı’nın bu nedenle ‘Dikkatli olun. Almanya Federal Cumhuriyeti Türkiye’deki vatandaşlarını Erdoğan’ın keyfi tasarruflarından koruyamaz’ şeklindeki sözlerine katılıyorum” dedi.
IRKÇI PARTİ LİDERİNDEN TÜRK BAKANA HAKARET
Almanya’da Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz’a tehdite varan ırkçı hakaretlerde bulunan aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin başbakan adayı olan Alexander Gauland’a tepkiler sürüyor. Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grubu Başkanı Thomas Oppermann “Gauland bir Nazi gibi konuşuyor. AfD, Almanya için bir utançtır” dedi. “Özoğuz’dan bir çöp gibi kurtulacaklarını, onu Anadolu’ya göndereceklerini” söyleyen Gauland’a, Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) de tepki gösterdi. CDU Genel Sekreteri Peter Tauber, Özoğuz’un, federal hükümetin bir bakanı olduğunu vurgulayarak Gauland’ın kullandığı ifadeler için, “Buna ırkçılık denir” yorumunu yaptı. 24 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde AfD’nin başbakan adayı olan Gauland, önceki hafta yaptığı açıklamada da Almanya’da İslam’a yer olmadığını iddia etmişti. Son anketler, AfD’nin yüzde 10 civarında oy alarak Meclis’e girebileceğini gösteriyor.