Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un bir televizyon programında, “26 Haziran 2009’da askeri şahısların, askeri mahalde işlediği suçlarda dâhil özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasa teklifi getiriliyor. Bunu kim hazırladı? Tamamen FETÖ ile ilgili, bu araştırılsın” açıklamaları üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partili milletvekillerine Başbuğ hakkında dava açılması talimatı vermesiyle başlayan tartışma devam ediyor.
2009’daki yasa teklifinin altında imzası bulunan AK Parti milletvekilleri Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Mustafa Elitaş, Mehmet Ceylan, Ahmet Müfit Doğan ve Yahya Doğan, avukatları aracılığıyla savcılığa suç duyurusu dilekçesi verdi. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından savcılığa verilen suç duyurusu dilekçesinde, İlker Başbuğ hakkında kamu görevlesine görevinden dolayı hakaret suçundan dava açılması istendi. Dilekçede, “TBMM’nin iradesiyle yasalaşan kanun tasarası ve değişiklik önergelerinin FETÖ’nün direktifiyle hazırlandığını iddia etmek, 15 Temmuz gecesinde FETÖ’ye karşı kahramanca direnen ve bu nedenle bombalanan Gazi Meclisimize ve onun mensuplarına açık bir saygısızlık olup bu nitelikteki bir ithamın Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir kişiden sadır olması büyük bir talihsizliktir” denildi.
FETÖ ETKİSİ YOK
Söz konusu kanun tasarısı ve değişiklik önergelerinin, demokratik standarların yükseltilmesi, yargıda sivilleşmenin sağlanması, hukuk devletinin tüm kural ve kurumlarıyla hayata geçirilmesi amacıyla hazırlandığı savunulan dilekçede, bunun Meclis’in iradesiyle yasalaştığı belirtildi. “Değişiklik önergelerinin ne teklif aşamasında ne de yasalaşması sürecinde herhangi bir örgütün etkisi söz konusu olmamıştır.” ifadesi kullanılan dilekçede, milletvekillerinin yasama faaliyetleri nedeniyle hiçbir şekilde suçlanamayacağının açık bir şekide düzenlendiği kaydedildi. Dilekçede, “Milletvekillerinin yasama faaliyetlerinden dolayı suçlanması ancak anti-demokratik rejimlerde ve vesayet rejimlerde ve vesayet düzeninin geçerli olduğu ülkelerde söz konusu olabilir. Şüphelinin bu doğrultudaki açıklamaları, vesayet düzeninin özleminin bir yansıması olarak değerlendirilmelidir” denildi.
FETÖ ile mücadele edenleri, asılsız ithamlarla itibarsızlaştırmanın FETÖ ile mücaeleye zarar verdiği ve FETÖ’ye hizmet ettiği savunulan dilekçede, “Örgütün belirlenmiş bir strateji çerçevesinde, FETÖ ile mücadele eden Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere AK Parti’yi, milletvekillerini asılsız ithamlarla itibarsızlaştırmaya çalıştığı ve bu şekilde FETÖ ile mücadeleyi akamete uğratmayı çalıştığı bilinen bir gerçektir. FETÖ ile mücadele iddiasında bulunan herkesin, FETÖ ile mücadeleyi zaafa veya akamete uğratacak davranışlardan özenle kaçınması milletimizin ortak beklentisidir” değerlendirmesi yapıldı.
İlker Başbuğ’un açıklamalarının hakaret suçunun unsurlarını içerdiği savunulan dilekçede, bu nedenle şüphelinin açıklamalarının düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı savunuldu. Dilekçede, “Sonuç olarak şüpheli, ifade özgürlüğünün sınırlarını aşarak, müvekkilimizin onur şeref ve saygınlığını rencide etmek suretiyle atılı suçu alenen işlemiştir” denildi.
ELİTAŞ AÇIKLAMALARDA BULUNMUŞTU
Elitaş, AK Parti Genel Merkezi'nden çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Kanun tasarısına verdikleri değişiklik önergesinde imzası bulunan milletvekilleri ve avukatlarla bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Elitaş, "Bir taraftan eski Genelkurmay Başkanı'nın bizi 'FETÖ'nün siyasi ayağı' diye işaret etmesi öte yandan eski milletvekili Dursun Çiçek'in hakkımızda 'FETÖ'nün siyasi ayağı bunlardır' diye yargı yoluna başvuracağını açıklaması ve yargıyı göreve davet etmesiyle ilgili dilekçemizi hazırladık. Arkadaşlarımız bugün öğleden sonra Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacaklar" dedi.
Soru üzerine her iki isim hakkında da suç duyurusunda bulunulacağını aktaran Elitaş, Çiçek'in medyada yer alan ifadesine göre "FETÖ'nün siyasi ayağı tespit edilmiştir, yargıyı göreve davet ediyorum" dediği için onunla ilgili de suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
"BEN İKTİSATÇIYIM, HUKUKÇU DEĞİLİM"
Elitaş, hangi maddeden suç duyurusunda bulunulacağı sorusu üzerine, "Teknik bir konu. Ben iktisatçıyım biliyorsunuz, hukukçu değilim. Herhalde biri iftira birisi de hakaret suçundan olacak diye tahmin ediyorum" diye konuştu.
İLKER BAŞBUĞ NE DEMİŞTİ?
Geçen hafta katıldığı televizyon programında Haziran 2019'da TBMM'den geçirilen torba yasadaki “askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan” maddeyi hatırlatan Başbuğ, “26 Haziran 2009'daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçek inkar olur” demişti.