AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında gerçekleşen MKYK toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iç ve dış gelişmelere, Barış Pınarı Harekatı'na ve TBMM gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunduğunu açıkladı.
'BÜYÜK ÇELİŞKİNİN ALTINI ÇİZİYORUZ'
Çelik, DEAŞ elebaşı Ebubekir El Bağdadi'nin ABD operasyonuyla öldürülmesiyle ilgili, "DEAŞ, dinimize en büyük zararı vermiş örgütlerden bir tanesi. İnsanlığa karşı suç işleyen, Müslümanlara karşı suç işleyen bir örgüt. Bunun liderinin öldürülmüş olması terörle mücadele noktasında bir dönüm noktasıdır. Umarız bütün terör örgütlerine karşı aynı ilkeli yaklaşım devam eder. Bir terör örgütünün liderinin terörle mücadele kapsamında öldürülmesi söz konusuyken, bir başka terör örgütünün liderinin ABD'ye davet edilmesi ya da Twitter'dan tebrik edilmesi gibi unsurların terörle mücadelede ne kadar büyük bir çelişki oluşturduğunun altını çiziyoruz" dedi.
'BU OPERASYON NEDEN DAHA ÖNCE MÜMKÜN OLMADI'
Türkiye'nin Bağdadi'nin öldürüldüğü operasyonda yüksek koordinasyon içinde olduğuna dikkat çeken Çelik, şöyle konuştu:
"Hareket eden ABD unsurları, Fırat Kalkanı Harekat bölgemizden uçuş yapmışlardır. Fırat Kalkanı Harekat bölgesinden uçuş yapacaklarını bildirdikleri andan itibaren TSK dost unsurlar olarak terörle mücadele özelinde gerekli koordinasyonu ve yardımı kendilerine sağlamışlardır. Bu olay gerçekleşir gerçekleşmez YPG terör örgütü bu eylemi kendilerinin gerçekleştirdiği gibi bir yaklaşım içine girdi. Kara propaganda makinesi bir kere daha çalıştı. Barış Pınarı Harekatı başladığında herkes bunun DEAŞ'la mücadeleyi zaafa uğratacağını ifade ediyordu. Özellikle de DEAŞ mensuplarını serbest bırakan, DEAŞ'la örtülü iş birliği içinde olan YPG unsurları bu propagandayı yapıyorlardı. Kendilerine karşı bir terörle mücadele söz konusu olursa DEAŞ'ın elinin güçleneceğini ifade ediyorlardı ama görüldüğü gibi Barış Pınarı'ndan kısa bir zaman sonra DEAŞ liderinin bertaraf edilmesi mümkün olmuştur. PYD-YPG terör örgütü, madem bu kadar istihbarata sahipti, bunların sözde lideri açıklamalar yaparak istihbaratı kendilerinin verdiğini, bu şahsın bertaraf edilmesinde rol oynadıklarını iddia ediyor. O zaman neden acaba Barış Pınarı Harekatı başlayana kadar böylesi bir operasyon mümkün olmadı?"
Çelik, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekat bölgesinde etnik temizlik yaptığı, demografik yapıyı değiştirdiği iddialarını yalanlayarak, PYD/YPG'nin Araplara, Türkmenlere ve kendi hakimiyeti altına girmeyen diğer Kürtlere, Müslümanlara, Hristiyanlara, Yahudilere, Ezidilere neler yaptığının raporlarla ortada olduğunu söyledi.
'İKİ ZIRHLI ARAÇ ELE GEÇİRİLDİ'
AK Parti Sözcüsü Çelik, YPG'lilerin silahlarının toplanması konusunda gelinen noktaya ilişkin şunları söyledi:
"ABD heyeti Cumhurbaşkanımızı ziyaret ettiği zaman bir mutabakat ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede YPG'lilere gönderilen ağır silahların toplanması meselesi ABD sorumluluğundadır. Bu son derece vahim bir durumdur. Şimdiye kadar 30 bin TIR ve 4 bin 500 uçak silah bu terör örgütüne müttefikimiz tarafından gönderilmiştir. Mutabakat çerçevesinde 30 kilometre derinliğe kadar bu terör örgütü uzaklaştırılacaktır ve bunların elindeki silahlar toplanacaktır. TSK, Savunma Bakanlığımız bunu takip ediyor. Brüksel'deki NATO toplantısında Savunma Bakanımızın muhatabına bunu iletti, silahları toplamayla ilgili sorumluluklarını hatırlattı. Bununla ilgili günlük olarak kendilerinden bilgi beklediğimizi ifade ediyoruz. Bugün de bir bilgi alışverişi toplantısı olacaktır. TSK'nın kendi imkan ve kabiliyetiyle ortaya koyduğu bu silahların imha edilmesi ve ele geçirilmesiyle ilgili süreci var. Terör örgütüne ait 2 zırhlı araç ele geçirildi. 1 top imha edildi külliyetli miktarda grad füzesi, doçka ve biksi mühimmatıyla çok sayıda malzeme ve teçhizat ele geçirildi. Esas olan mevcut silahların ve ağır silahların ABD tarafından toplanması ve bunun bizim tarafından da görülmesidir. Bu süreçle ilgili günlük bilgi alışverişi devam ediyor."
Çelik, ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gönderdiği mektuba ilişkin muhalefetten gelen eleştirilere de yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gelen herhangi bir devlet başkanının saygı sınırlarını aşan mesajının kabul edilemeyeceğini aktaran Çelik, "Bizim için kayda değer bulunamaz. Ana muhalefet bunu tebellüğ ediyor ama biz tebellüğ etmiyoruz. Aynı şekilde Cumhurbaşkanımız bir terör örgütü liderinin ifadelerinin mektuba ek yapılmasının doğru olmadığını belirtmiştir. Bütün bunları 13 Kasım'da muhatabıyla görüşeceğini ifade etmiştir. Nasıl bir davranış ortaya çıkacağını hep beraber göreceğiz" dedi.
'ÇARPITMANIN TİPİK ÖRNEĞİ'
CHP'nin Nevşehir'de yapmak istediği 'Atatürk'e Saygı ve Cumhuriyet Yürüyüşü'ne Valilik tarafından getirilen yasak kararına ilişkin konuşan Çelik, "29 Ekim ile ilgili olarak bütün illerde valilikler koordinasyonunda güçlü kutlamalar yapılacaktır. Bu coşkuyu hep birlikte yaşayacağız. Burayla ilgili çıkan haberler, bir takım CHP milletvekillerinin attığı tweetler, çarpıtmanın tipik örneği. Sanki Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yasaklanmış gibisinden bir yaklaşım sergiliyorlar. Tüm yurdumuzda olduğu gibi Nevşehir'de ve diğer illerimizde de coşkuyla ve bizzat valilerimizin organizasyonuyla Cumhuriyet Bayramları kutlanacaktır. Bizim arzu ettiğimiz şey şudur; bu tip bayramlarda ortak duyguyu yücelten, bu bayramlara dönük olarak ortak sahiplenmeyi yücelten tutumlar içinde olmak gerekir. Alternatif yürüyüşler, törenler tertip ederek bu ortak duyguyu beraber yaşamamız gereken coşkuyu zedelememek gerekir" ifadelerini kullandı.
'POZİTİF YAKLAŞIMIMIZ AYNEN SÜRMEKTEDİR'
Ömer Çelik, polis, öğretmen, din adamı ve hemşirelere verilen 3 bin 600 ek gösterge sözü hakkındaki soruyu şu şekilde cevapladı:
"Bu konudaki yaklaşımız pozitif bir yaklaşımdır. Herhangi bir şekilde negatif ele aldığımız konu yok. Arkadaşlarımız çalışıyorlar, bu çalışmalarda polis, hemşire, din görevlisi ve öğretmenlere 3 bin 600 ek gösterge verilmesiyle ilgili yapılacak düzenleme söz konusu. Bu düzenlemede çalışılan konu, bunun ekonomik disiplinle uygun takvime yerleştirilmesi. İkincisi personel sisteminde meslekler arası dengeler gözetilerek bunun yapılması. Ekonomik faaliyetin mali disiplin içinde uygun bir takvime yerleştirilmesi için ve meslekler arası dengeler gözetildiği için bütünsel bir çalışma yapılıyor. Zamanlaması Sayın Bakan tarafından açıklanacaktır. Bu konuda zaten karar verilmiştir. Pozitif yaklaşımımız sürmektedir."
'AK PARTİ ÇALIŞMALARINA SON NOKTAYI KOYMADI'
Çelik, ceza infaz sisteminde yapılması öngörülen düzenlemelere ilişkin AK Parti'nin çalışmalarının halen sürdüğünü, tek seferlik ceza indirimi yerine, sistemde değişikliğe gidilmesinden yana olduklarını söyledi. Çelik, "Toplamdaki cezasızlık algısının önlenmesi için suç işleyen ve hapis cezasına mahkum olan herkesin belli bir oranda cezaevinde kalmasını sağlayacak bir düzenleme üzerinde çalışıyor AK Parti. Bir yıllık maktu denetimli serbestlik süresi oransal hale getirilebilir. Bunun üzerinde yapılan çalışmalar var. Böylece ceza adaletiyle maşeri vicdanın rahatlatılması temin edilmiş olacaktır. Suç mağduruna da haksızlık üreten, suç mağdurunu tekrar mağdur eden bir af söz konusu olmamalıdır" dedi.
ANKARA/DHA