Ahmet Davutoğlu: Ben şehit uğurlarken onlar imza topladı

Konya'da gazetecilerle bir araya gelen Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaşadıkları yetki ve sorumluluk krizinin başbakanlıktan ayrılmasındaki temel neden olduğunu söyledi. Türkiye tarihinde en kapsamlı terör operasyonlarını kendisinin yaptığını belirten Davutoğlu, "Biz, 7 Haziran sonrası uyanan terör yuvalarıyla mücadele ederken, şehitlerimizi elimiz titreyerek toprağa verirken Binali Bey Ankara'da karargah kurmuş genel başkanlık için imza topluyordu. Tek tek il başkanlarını arayıp beni devirmek için senaryo yazıyorlardı" dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, çalışmalarını Konya'da sürdürüyor... İl Başkanlığı binasının açılışını gerçekleştiren Davutoğlu, yerel gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.

Kendisini istemeyen 4 kesimin olduğunu dile getiren Davutoğlu, Pelikan ve FETÖ'nün ayak izlerinin aynı paralelde olduğunu, bu iki grubun hiçbir zaman kendisini istemediğini, bununla beraber rant çevrelerinin de bu gruba dahil olduğunu kaydetti.

"KAPIMIZ HERKESE AÇIK"

Yeni hükümet sisteminin Türkiye'yi çift kutuplu siyasete sürüklediğini ve bundan rahatsızlık duyduğunu dile getiren Davutoğlu, "Türkiye'de bir soğuk savaş siyaseti oluşturuldu. İki kutuplu bir siyasi anlayış. Millet ve cumhur ittifakları. Biz bu kutupları dağıtmak için siyaset yapacağız. Birinden korkup diğerinde siyaset yapma durumunu ortadan kaldıracağız.

Doğrularımızı söyleriz, kanaatlerimizi ifade ederiz, çantadakilerimizi ortaya dökeriz millet karar verir. Ben ittifaklar sisteminin kendisinin Türk siyasetinin doğasını bozduğunu düşünüyorum. MHP'ye sorarsan AK Partilileşmekten şikayet eder, AK Parti'ye sorarsan MHP'lileşmekten. Bunu bu sistem getirdi. Siyasetin kendi doğasına tekrar dönmesi lazım. Dolayısıyla herkese kapımız gönlümüz açık" dedi.

"SURİYE POLİTİKASI YANLIŞ YAPTIĞIMI DÜŞÜNMÜYORUM"

Medyada yer bulamadığı dönemde Suriye politikalarının sorumluluğunun üzerine yıkılmak istendiğine dikkat çeken Gelecek Partisi lideri, oluşturulan algıyı kıracaklarını belirterek şöyle konuştu: "Suriye politikalarında algı yaratılmaya çalışılıyor. Hayatımın her alanında üstüme düşen sorumlulukları yerine getirdi. Kamuoyuna da gerektiğinde çıkıp açıklama yapmaktan hiç çekinmedim. Ancak Suriye için takip edilen politikaları MGK'nın, cumhurbaşkanlığının, başbakanlığın, dışişleri bakanlığının, genelkurmayın ortak politikalarıdır.

Ama Türkiye'de öyle bir algı oluşturuldu ki, Suriye politikası benim üzerime yıkılmaya çalışıldı. Konuşturulmadığım, medyada yer bulamadığım 4 yıl içinde bu algıyı oluşturmaya çalıştılar. Ama bu algıyı kıracağız. Bir dönemin siyaseti için en kolay saldırılabilir ve karşılığında bedel ödenmeyen kişi konumundayım. İktidar içinde bugünkü yanlış politikaları örtmek isteyenler de oklarını bize yöneltir. İç ve dış politikada hiç hata yapmadım demek insan doğasına aykırı bir durum.

Ancak Suriye politikasında temel ilkeler anlamında yanlış yaptığımı düşünmüyorum. Krizleri mümkün olduğu kadar iyi yönetmeye çalıştık. Dış politikada aynı dönemdeki getirileri bir başkasına, krizleri bir başkasına yüklemeye çalışırsanız burada siyasi ahlaktan yoksun kalırsınız."

"BEN ŞEHİT GÖMERKEN ONLAR İMZA TOPLADILAR"

Sandığa olan inancın tam olması gerektiğine dikkat çeken Davutoğlu, kendisinin terörle mücadele ettiği süreçte genel merkezde genel başkanlık için imza toplandığını söyledi. Geçmişte en kapsamlı terör operasyonlarına imza atan başbakan olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Kayyım atanan belediyelerle ilgili bir açıklamam olmuştu. Bunu Sakarya'da yaptığım konuşmada söylemiştim. HDP belediye başkanları suç işledilerse seçime alınmamalıydılar. Yüksek Seçim Kurulu sen seçime giremezsin demeliydi. Seçimi kazandıktan sonra bir suç işledilerse hukuka teslim edilmeliydiler, cezalarını alıp görevden alınmalıydılar. Ortada suç var deyip, hukuka sevk etmediğiniz birinin geçmişte de suç işlediğini ispat etmezseniz bu ülkede kimsenin seçime, sandığa güveni kalmaz.

Düşmanınız dahi olsa kendinize yapılmasını istemediğinizi başkasına yapmayın. Bugün de aynı yerdeyim. Yalova Belediyesi'nde yapılan da yanlış. Bu yolda devam edilirse yarın başka bir yönetim gelir, AK Parti belediyesini görevden alır. Bunu deyince 'Davutoğlu teröre destek veriyor' dediler. Ben Türkiye tarihinde en kapsamlı terör operasyonlarını yapmış kişiyim. 7 Haziran sonrasında birçok gelişme oldu. Terör yuvaları uyandı. Biz bunun mücadelesini verirken, şehitlerimizi elimiz titreyerek toprağa verirken Binali Bey Ankara'da karargah kurmuş genel başkanlık için imza topluyordu. Tek tek il başkanlarını arayıp beni devirmek için senaryo yazıyorlardı" diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANININ YETKİSİ VAR, SORUMLULUĞU YOK"

Başbakanlıktan ayrılış sürecini de değerlendiren Gelecek Partisi lideri, uçak krizinin bunun nedeni olmadığını söyledi. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile anayasal yetki ve sorumluluk çıkmazının başbakanlıktan ayrılmasına neden olduğuna belirterek, "Beştepe'deki bazı danışmanlar ve Boğaziçi'nde yalıda çalışanların arkasına baktığınız zaman Soros'u görürsünüz. Soros'un temsilcileri televizyonlarda bana ağız dolusu saldıran isimlerdir.

Benim başbakanlıktan ayrılmamdaki neden Rusya ile ilgili yaşanan uçak krizi değildi. Rusya ile uçak krizinin yaşanmasındaki neden cumhurbaşkanlığından yapılan 'Rus uçağını biz düşürdük' açıklamasıydı. Değilse bu krizi yönetirdik.

Esas mesele anayasal yetkilerdi. Anayasa'dan kaynaklanan yetki ve sorumluluk benim omuzumda. Cumhurbaşkanının yetkisi var, sorumluluğu yok. İsteniyor ki önüne gelen dosyalara imza at, nihai karar benim. Ben de Allah nezdinde hesap vereceğim, imzalara ben karar vereceğim. Burada Anayasa'dan doğan bir kriz yaşandı. Bir başka ayrılma nedenim ise ben zamanla fark ettim ki zamanla idealler, siyasi perspektif farklılaşmış" dedi.

"PELİKANDA FETÖ İZLERİ VAR"

Başbakanlığını istemeyen farklı grupların olduğunu dile getiren Davutoğlu, Pelikan ve FETÖ'nün ayak izlerinin aynı paralelde olduğunu söyledi. Davutoğlu, bu grubun hiçbir zaman kendisini istemediğini, bununla beraber rant çevrelerinin de bu gruba dahil olduğunu söyledi.

Davutoğlu, düzenin aile üzerinden sürme isteğinin de kendisinin sistemde olmasını istemediğini belirterek, şöyle devam etti: "Beni istemeyen 4 kesim vardı. Bunlardan ilki FETÖ ilişkili birçok çevre o dönemde ciddi anlamda hem aramızı açmak hem de benim devre dışı kalmam için çaba sarf etti. Geçmişte FETÖ yayın organlarında yazanların daha sonra Pelikan dosyasına imza atanlarla hemen hemen aynı olmalarını biraz dikkat ederseniz görürsünüz.

İkinci grup, Türkiye'yi 90'lı yıllara döndürüp, demokratik alanları azaltmak isteyen grup. Bizim eski Türkiye dediğimiz grup benim kalmamla bunun olmayacağını gördü.
Üçüncüsü, bizim getirdiğimiz imar yasası ve siyasi etik yasası ile rant ve faiz çarkından nemalananlar bizi zararlı gördüler. Yolsuzlukların çoğu burada dönüyor. Ben de bunu yoluna koyacağım dedim. İhalelerde küçük perde arkası oyunlarla rant elde eden gruplar rahatsız oldular. Sayın Erdoğan o zaman bizim faiz politikalarımızı eleştiriyordu. Bizim 2015'te iki seçim ve teröre rağmen 1 yılda ödediğimiz borç faizini bugün 4 ayda ödüyorlar.

Son grup ise, geçmişten bugüne kadar oluşmuş, hepimizin analarımızın babalarımızın oluşturduğu düzeni dedelerimizin cephede can vererek oluşturduğu sistemin bütün birikimi sanki bir şahsa ve bir aileye mensupmuş gibi, bundan sonra hep oradan devam etmesini isteyen grup. Ben geldiğim zaman ne kendi oğlumu getiririm ne de başkalarının ne oğlunu ne de damadını ne de akrabasını getiririm. Partiyi kurumsallaştırmamız lazım dedim. Bundan rahatsız oldular."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

Güncel Haberleri