Galatasaray eski başkan yardımcısı Adnan Öztürk, Habertürk TV'de yayınlanan Sportürk programına özel bir röportaj verdi.
Adnan Öztürk, birçok konuda önemli açıklamalarda bulunurken, Mustafa Denizli ve Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'i eleştirdi.
İşte Adnan Öztürk'ün dikkat çeken açıklamaları...
''Galatasaray'da çok ciddi sorunlar var, bu sorunlar yumak haline geldi ve bir yere dayandı. Şimdi tahtada insanların anlayabileceği şekilde anlatalım ki olayı çok abartanların bunun o kadar abartılacak bir şey olmadığını, olayı küçümseyenlerin de yanıldıklarını gösterelim.''
"Galatasaray'ın sorunu transfer değil tamamiyle finansal bir sorundur"
''Galatasaray'da bir kere bütün bu seçimleri, politikaları, futbolcu transferlerini, şampiyonlukları hepsini bırakalım. Çünkü önümüze çıkan sorun tamamiyle finansal bir sorundur, UEFA'nın Finansal Fair-Play çerçevesindeki bir sorundur. Ama özellikle bir şey rica edeceğim, borç ve zarar kelimelerini karıştırmayalım. Her kurumun borcu olabilir, mühim olan kar edebiliyorsa, borcunu ödeyebilir. Konu burada zarardır, bir bilanço zararıdır.''
"Galatasaray'ın mal varlığı 300 milyon dolar'ı geçmez"
''Değerleme raporları içeridedir. Galatasaray'ın mal varlığı toplam 300 milyon Dolar'dan fazla değildir. 'Villalar yapıyoruz, milyar dolarlar' onları geçelim. Stat da bizim değil biliyorsunuz. Yeni yapılan otel var. Hepsini katıyorum biraz da bonkör davranarak Galatasaray'ın mal varlığı 300 milyon dolar.''
"Galatasaray, amatör şubelerden 5 yılda 205 milyon dolar zarar etti"
''Örnek olarak basketbolu alıyorum. Basketbol artık amatör diyoruz ama çok da amatör bir şube sayılmaz. 2007 senesinde basketbol şubesinde 4.6 milyon Dolar geliri olmuş, 9 milyon Dolar harcanmış. Yani 4.5 milyon Dolar zarar etmişiz basketboldan. 2010 senesine geldiğimiz zaman basketbol şubesi 8 milyon 221 bin Dolar para kazanmış, 14 milyon 636 bin Dolar para harcamış. Yani 2010'da basketbol şubesi 6 milyon 415 bin Dolar zarar etmiş. 2011'de bir zıplama yapmışız, 21 milyon 70 bin Dolar harcamışız. Yani o sene 9 milyon 598 bin Dolar basketboldan zarar etmişiz. Bu zararları alt alta topladığımız zaman 5 yılda sadece basketboldan 78 milyon 800 bin Dolar zarar etmişim. Voleyboldan 5 yıldaki zararım da 25 milyon Dolar.''
"Futbolda 5 yılda zarar 180 milyon dolar"
''Topladığınız zaman sadece iki şubeden 103, bütün amatör şubelerden 5 senede toplam 205 milyon Dolar zarar etmiş. Şimdi bunun adını isterseniz savrukluk diyin, isterseniz hesap-kitapsızlık diyin ama gerçekler bunlar.
2010 senesinde Sportif A.Ş 81 milyon Dolar gelir, 135 milyon Dolar gider elde etmiş. 5 yıla baktığımızda da 180 milyon Dolar'a yakın burada zarar etmiş. Galatasaray tarihinin 2008'de 80 milyon Dolar zarardı, 2013'teki zarar 134 milyon TL, 2014'teki zarar da 156 milyon TL... Bizim milyar dolarlarımız yok, hepsini satsanız 300 milyon Dolar eder. Artık Galatasaraylılar'ın şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerek...''
"Galatasaray'ın 5 yıl boyunca futbola ayırabileceği para 120-140 milyon dolar'dır"
''Galatasaray'ın kasasına 2016 ve 2017 yıllarında 224 milyon Dolar kasasına girecek. Bu para 2018, 2019 yıllarında bu para 260-270 milyon Dolar'a çıkabilir. Dolayısıyla 'iflas ettik', dükkan kapandı, paramız yok' diye bir şey yok. Galatasaray'ın iyi yönetildiği, şampiyonluğa oynadığı yıllarda takıma ödenen para 120 milyon Dolar'dır. Galatasaray'ın önümüzdeki 5 yıl boyunca futbola harcayağı para 120 ile 140 milyon Dolar arasıdır. Buna futbolcu maaşları, bonservisler, kamplar, deplasman giderleri de dahil olmalıdır.
Amatör branşlara harcayacağı para da maksimum 22 milyon Dolar'dır. Galatasaray, bunları yaparken yılda 60-65 milyon Dolar'da nakit üretip borçlarını kapatmak durumundadır. Nakit üretmenin karşılığı da bilançonuzda zarar etmeyeceğiniz bir sistem kurmaktır. Bu tamamiyle bir organizasyon meselesi. Kimseyi suçlamadım, hiç kimsenin transfere harcadığı gereksiz paraları saymadım. Bütün rakamlar burada, kulübün nasıl buraya geldiği çok net ortada. Aynı sistemi birileri devam ettirmek istiyorsa, 'Biz Galatasaray'ız, milyar dolarlık kulübüz' bunlar bitmiştir.''
"Dursun Özbek'ten 'zararı minimuma indirmem lazım' demesini beklerdim"
''Bazı üyelerin, ben de dahil Hayri Kozak abimiz gibi üyelerin 'yapmayalım, etmeyelim' demelerine rağmen sadece UEFA'nın ikazıyla buraya geldiysek o da biraz Galatasaray'ın ayıbı oluyor. Biz camia olarak şapkamızı önümüze koyacağız. Başka bir sistemle ama ciddiyetle Galatasaray'ı yönetmemiz lazım. Başkan Dursun Özbek'ten bir işadamı olarak 'Hayır, Galatasaray'ın önünde riskler vardır. Bu risklerle borç değil zararlarımı minimuma indirmem lazım' demesini beklerdim. Ama camiaya ve kamuoyuna son derece varlıklı, Galatasaray'ın hiçbir problemi yok gibi lanse ettiği için ve herkes de inandığı için şimdi bugün problemler karşılarına geldiği zaman 'Bu nereden çıktı!' diye tatsızlıklar çıkıyor. Şimdi artık burada suçlu aramak doğru değil. Sistemin kendisi suçlu. Bu sistemle buraya kadar gelindi ve artık değişmeli. Dursun Başkan da bunu yapabilecek kapasitededir.''
"Mustafa Denizli bahane üretmesin"
''Galatasaray'da transfer yapılmıyor' diye Mustafa Denizli'nin galiba serzenişleri var. Elinde şampiyon olmuş, 200 milyon Dolar'a yakın maliyeti olan bir takım var. Mustafa Hoca, şimdi dolayısıyla transfer yapılmamasını bu seneki şampiyonluk yarışından geriye kalmanın bahanesi olarak üretmesin. Ona inanıyorum, şampiyonluk yarışında derhal Galatasaray'a yakışan şekilde bütün önlemlerini alsın. Şunu kabul etmem mümkün değil; Evet, takımı gençleştireceğiz, gençleştirmemiz lazım ama bugün sportif yarışmaların ortasında bunlar konuşulacak konular değil. Mustafa Denizli'nin elinde geçen sene 4. yıldızı takmış ekip var. Bence her kurumda gereksiz ve zamansız değişiklikler zarar verir. Bu tip hareketler şirketler de bile moral-motivasyonu düşürür. 'Adamın kabahati yokken gönderdiler, acaba bana ne yapacaklar?' diye sorgulamalara sebep olur ve güvensizlik ortamı oluşur.
Asgari ücret 400 Dolar oldu. Galatasaray'ın 400 milyon Dolar'ı 1 milyon asgari ücretlinin 1 aylık maaşı demek. Bu kadar gayri ciddi olmaz bu işler. Öyle toplantılar, şovlar güzel ama hayatın gerçekleri burada. Bu gerçekleri, bu dağınıklığı da Türk vatandaşı vergi olarak cebinden ödeyemez. Bunu istemek de abesle iştigaldir.''