Adana’nın son yıllarda gerek lise gerekse üniversiteye giriş sınavlarında başarısız tablolar çizdiğini söyleyen Eğitim Uzmanı Daban, yaşanan başarısızlıklara doğru teşhis konulması ve ona göre çözüm aranması gerektiğini dile getirdi. Üstüne düşülmesi gereken asıl konunun kentin sosyoekonomik yapısı olduğunu vurgulayan Daban şöyle konuştu:
"Kentin Anadolu’nun kırsal kesiminden almış olduğu göçler ile birlikte her geçen gün özellikle eğitim ve öğretim alanında başarı ortalamasının düştüğünü gördük. Daha açık ifade etmek gerekirse göç ile gelen vasıfsız nüfusun öncelikli kaygısı geçim nafakası oldu. Terör ve ekonomik sebeplerden ötürü Adana’ya göç eden bu kitlelerin çocukları eğitiminden önce ekmek derdine düştüler. Dikkat edilirse çocuk işçi çalıştırma oranının Adana’da bir hayli yüksek olduğunu görürüz. Yaşanan bu başarısızlığın sebebi temel ekonomik kaygılardır."
‘ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ’
Çocuk yaştaki bireylerin gündelik ücret içeren iş kollarında çalıştırıldığını belirten Daban, bu durumun henüz olgunlaşmamış bireyin istem dışı bir şekilde çalışma hayatına daha sempatik bakmasına neden olduğunu söyledi. Çocuk işçiliğinin önüne geçilmek için yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu vurgulayan Eğitim Uzmanı Daban, "Çocukların gerek tarım alanında gerekse diğer çalışma kollarında kullanılmasına engel olunamadı. Bu hem sosyal açıdan hem de eğitim tablosu açıdan sıkıntılı bir konudur" diye konuştu.
'AİLELER DE EĞİTİM ALMALI'
Eğitim ve öğretim de başarı çıtasının yükselmesi için toplumun çekirdeği olan ailelere odaklanılması gerektiğini söyleyen Daban, özellikle maddi durumları yetersiz olan ailelere yönelik sosyal ve ekonomik yardımların yanı sıra aile içi eğitimlerin verilmesi gerektiğini vurguladı. Anne ve babalara okuyarak meslek sahibi olmanın öneminin kavratılması gerektiğini belirten Daban, şunları söyledi:
"Ailenin düzelmesi toplumun düzelmesi demektir. Onların konu hakkında bilgilendirilmesi demek meselenin kökten çözümü için anlamlı bir yöntem olacaktır. Sadece akademik eğitim yeterli değildir. Yani velilerin okuryazar olması veya herhangi bir derecede diploma sahibi olması yeterli gelmemektedir. Anneler ve babalar kültürel seviyenin yükselmesi ile bu meselelere daha sağlıklı bakma fırsatı bulabileceklerdir. Maalesef okul okumadan da iş ve meslek sahibi olabilme düşüncesi çocukların okul hayatından kopmalarına sebep olmaktadır. Oysa bu şekilde elde edilen meslekler de kişilerin daha zor şartlarda ve asgari geçim düzeyinde gelir elde ettikleri göz ardı edilmektedir. İşte bunlardan dolayı meselenin köküne inilmelidir. Tüm bu hassasiyetler dikkatle uygulandığı takdirde, Adana genelinde akademik sınav başarı ortalamalarının yükseleceği görülecektir."