Bagir, “Bir sene yurtta kaldıktan sonra aileme, bize temizlik yaptırdıklarını anlattım. Yurtta kalmak istemediğimi söyledim. Ancak kalacak başka yer olmayınca yine sene başında yurda kayıt yaptırdım” dedi. Bacağını kırık olan Bagir, koltuk değnek yardımıyla okuluna devam ediyor. Bagir’le birlikte -mağdur öğrencilerin ifadeleri tamamlanmış oldu. Artık iddianamenin çıkması bekleniyor.
Kozan Yatılı Bölge Ortaokulu’nda sekizinci sınıfta okuyan Gülcan Bagir, 31 Mart’ta Kozan Cumhuriyet Başsavcılığı’nda alınan ifadesinde şöyle dedi:
BAŞKA YURT YOK DİYE GİTTİM
Öğrenci yurduna beni oturduğum mahallenin muhtarı kaydettirdi. Bu yurdu tercih etmemin sebebi, kalabileceğim başka bir yurdun olmamasıydı. Yurt üç katlıydı ve yarı ahşaptı. İki büyük yatakhane vardı. Her birinde 15-20 kişi kalmaktaydı. Yatakhanemin tamamı doluydu. Toplu olarak sabah namazını kılardık. Bazen namazdan sonra uyurduk. Bazen yurt temizliğini yaptığımız olurdu. Kahvaltıyı nöbetçi öğrenciler hazırlar, yemekten sonra öğrenciler yemekhaneyi temizlerdi. Okul sonrası saat 16.30 gibi yurda gelirdik. Kursa gidecek arkadaşlarımıza yurda giriş saati geç olacağı için izin verilmiyordu. Toplu olarak ikindi namazını kılıyorduk. Sonra kısa bir Kuran dersi yapıyorduk. Daha sonra akşam yemeği, yine nöbetçi öğrenciler yemekhaneyi temizliyordu. Akşam namazından sonra etüde başlıyorduk.
AİLEME O YURDU İSTEMEDİĞİMİ SÖYLEDİM
Ben yurdun her katında yangın tüpü görmedim. Sadece bir tane vardı, onun da çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Kat aralarında yangın zili yoktu. Yurtta yangın tatbikatı yapılmadı. Müfettiş geldiğini de görmedim. Bir sene yurtta kaldıktan sonra aileme, yurtta bize temizlik yaptırdıklarını anlattım. O yurtta kalmak istemediğimi söyledim. Ancak kalacak başka yer olmayınca yine sene başında bu yurda kayıt yaptırdım.
ÜÇÜNCÜ KATTAN ATLADIM
Olay günü akşam yemeğini yedikten sonra etüt salonuna çıktım. Bir müddet sonra yanık kokusu geldi. Arkadaşlarımın hepsi telaşlandı. Patlamaya benzer bir ses duydum ve elektrikler kesildi. Ortam karanlıktı, çok duman vardı. Bir arkadaşımız ‘Buraya gelin’ diye bağırdı. Hiçbir yeri göremediğim için yerimden ayrılamadım. Kızlar cam kenarında toplandı. Ben de gittim. Üçüncü kattan beton zemine atladım. Arkamdan beş kişi daha atlamış. Yerde yatarken, Mahmut Deniz adlı yurt görevlisi bana ‘Neden yangın merdivenine gitmediniz’ dedi. Yangın merdivenlerinin kapıları kilitliydi. Hatta ikinci kattaki merdivenin kapılarının birisinin kolu yoktu. Pencereden atladığımda sol bacağımda, belimde ve sağ elimde yaralanmam, omurgamda çökme oldu. Sol ayağım halen kırık. Koltuk değnekleriyle yürüyorum.