Muğla Adliyesi’nin fiziki koşullarından dolayı, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Toplantı Salonu’nda yapılan Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamanın 2’nci duruşması, bugün saat 09.30 da başladı.
1’i henüz yakalanamayan, 44’ü tutuklu olmak üzere toplam 47 sanıklı dava için darbeci askerlerin cezaevi araçlarıyla getirilmesinden önce polis ekipleri bomba dedektörü köpek ile salonun dışından arama yaptı. Özel Harekat polisleri ise çevre binaların çatılarında konuşlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu 25 kişi ile Milli Savunma Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün de müdahillik talebi kabul edilen davanın ikinci duruşmasında, mahkeme heyeti tanıklardan ilk olarak şehit polis Nedip Cengiz Eker’in adli muayenesine katılan Marmaris Ahu Hastanesi Acil Servisi’nde görevli pratisyen hekim İsmet Enginsu’yu dinledi.
CESETTE YANIK VE BARUT İZİ YOKTU
Dr. İsmet Enginsu, "15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece hastanede yoktum. Ertesi gün, saat 08.30 sıralarında görevime başladım. Saat 09.00 sıralarında Nedip Cengiz Eker’in adli muayenesine katıldım. Sol göğüs üstünde bir yarası vardı. Kenarları düzgün ve taze bir yaraydı. Eni 4-5 santim civarındaydı. Kesici bir alet yarası olabileceğini düşündüm. Sırttan bir çıkış deliği yoktu. Ceset otopsiye gideceği için yaranın içine bakmadım. Kurşun yarası dışında olduğunu düşünüyorum. Yakın ateşlerde yanık ve barut izi olur. Cesedi incelememde bunların hiçbiri yoktu. Meslek hayatım boyunca 15 ölü muayenesine katıldım" dedi.
OĞLUMUN ARABASINDA 27 KURŞUN VAR
Nedip Cengiz Eker’in babası Nihat Eker, "Bunların hiçbir doğru söylemiyor. 27 kurşun benim çocuğum arabasında var. Sabaha kadar 3 bin mermi atılmış" derken, anne Güzel Eker ise "Herkes evlat sahibi. Benim oğlumun günahı neydi? Oğlumu kim öldürdüyse erkek gibi çıkıp söylesin. Hepsinden şikayetçiyim" dedi, ardından gözyaşı döktü.
Duruşma tanık ifadelerinin alınmasıyla devam ediyor.
MUĞLA/DHA