Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB ile vize muafiyeti konusunun referandumdan sonra ele alınacağını belirterek, “16 Nisan’dan sonra AB’ye son önerimizi sunacağız. Ondan sonraki süreci nasıl sürdüreceğimizi değerlendirip aldığımız kararları sizlerle paylaşacağız” dedi.
Antalya’da işadamları ile biraraya gelen Çavuşoğlu referandumun ardından Türkiye’nin sıkıntı yaşadığı alanlarda harekete geçeceklerini ifade etti. Rusya ile uçak düşürme hadisesinden sonra birtakım sorunlar yaşandığını ve bazı tarım ürünlerinin önündeki engellerin devam ettiğini ifade eden Çavuşoğlu bu sorunların aşılması için de 16 Nisan sonrasını işaret etti. Önümüzdeki hafta Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek başkanlığında bir heyetin Moskova’ya gideceğini anlatan Çavuşoğlu “Rus muhataplarımızla konuşacağız, tüm engelleri kaldırmak için inşallah bir mutabakat sağlarız. Bu, iki ülkenin de faydasına. Rusya’nın gönderdiği tarım ürünlerinin değeri yaklaşık 3 milyar dolar. Bizim firmalarımız Rusya’dan mısır, ayçiçeği gibi birçok ürünü alıyor, işliyor ve ihraç ediyor” diye konuştu.
AB ile vizelerin kaldırılması konusunda büyük çaba sarf ettiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “16 Nisan’dan sonra AB’ye son önerimizi sunacağız. Ondan sonraki süreci nasıl sürdüreceğimizi değerlendirip aldığımız kararları sizlerle paylaşacağız. AB ile vize sorununu çözmek istiyoruz. Bu vize serbestisini de almamız lazım. En son imzaladığımız göç anlaşmasının bir parçasıdır. Bu 3 anlaşmanın, göç, vize serbestisi ve geri kabul anlaşmalarının birlikte uygulanması gerekiyor. Türkiye müzakere eden bir ülke. Hiç müzakere etmeyen birçok ülke ile vizeyi kaldırdı. En son Gürcistan’la da bir sene sonra, yani tüm şartlar yerine geldiğinden bir sene geçtikten sonra bu anlaşmayı yürürlüğe koydular. Biz millet olarak da bunu hak ediyoruz.”
KIBRIS'TA TEK TARAFLI ADIMLARA İZİN VERMEYİZ
Kıbrıs sorununun çözülmesi için de samimi çaba sarf edildiğini dile getiren Çavuşoğlu, şu görüşlerini dile getirdi: “Kıbrıs sorununu çözmek için samimi çaba sarf ediyoruz ama özellikle seçim atmosferinde Rum tarafında samimi bir çaba görmüyoruz. Rum tarafının özellikle Kıbrıs etrafındaki doğal gaz ve petrol rezervleri konusunda tek taraflı attığı adımları doğru bulmuyoruz. Bu konuda uyarılarımıza rağmen maalesef geri adım olmadığı için şimdi Türkiye olarak da bazı adımları atacağız. Burada Kıbrıs Türkü’nün de hakkı var ve Akdeniz’de Türkiye Cumhuriyeti’nin de karasuları var, ekonomik münhasır bölge var. Dolayısıyla bizim de haklarımız var ve bu haklara halel getirilmemesi için gerekli adımları biz atacağız. Daha önce hukuki adımları atmıştık ve pozisyonumuzu resmi olarak kayda geçirmiştik. Ama bundan sonra tek taraflı adımlara da müsaade etmeyeceğimizi göstermemiz gerekiyor.”