2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda yaşadıklarımız hafızalardaki tazeliğini koruyor. Milli Takımımız'ın performansı, yaşanan saha dışı olaylar turnuva bitmesine rağmen hala konuşuluyor. En çok da Fatih Terim'in, 'Oyuncular buraya hazır gelmedi' sözleri tartışılıyor.
Fanatik'in haberine göre Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı da bu konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
'BİZ TAKİP EDİYORDUK'
"Saha dışını asla konuşmadım, konuşmam da. Ancak rakamlarla ilgili konuşabilirim. Milli takım, futbolcu yetiştirme yeri değildir. Futbolcuyu kulüpler yetiştirir. Milli takımın başındaki insanlar da oradan tercih ederler. Ligin kalitesi oraya yansır. Senin ligin şu an Avrupa radarında değil, bu bir gerçek. Koşu mesafelerinden konuşacaksak; Milli takım, bütün kulüpleri denetlemeli. Ben kendi kulübüm adına konuşuyorum. Gelsinler bana ben bütün raporları vereyim. Ne zaman yağ ölçümü, kilo ölçümü yapılmış, değerler neler, hepsi kayıtlı. Bundan ona göre bilgi sahibi olunur ve hareket edilir. Ancak kampa geldikten sonra kilo fazla diyorsak bu yanlış. Lig bittiğinde oyuncularımın yağ ve kilo ölçümlerini yaptırdım, sezonu açarken de karşılaştırdık. 2 kilo fazlası varsa takımdan ayrı çalıştı oyuncu. Bunun federasyon ve milli takım tarafından takip edilmesi gerekiyor. Biz takip ediyorduk."
'KİMSE BİR ŞEY SORMADI'
"Eğer oyuncunun fiziksel eksikliği varsa onun çalışması daha önce yapılmalı. Bu bilgiye sahip olup iletişim kurduğunda ona göre önlemini alabilirsin. Milli takımdan bize böyle bir talep gelmedi. Oraya gitmek önemli. Takımı ve teknik heyeti tebrik etmeli. Ancak bu algıyı çok büyük şekilde anlatmaya gerek yok. Hırvatistan'a, İspanya'ya mağlup olabiliriz. Fakat oyunun içindeki plan veya bu konuda hiçbir şey üretememe üzüntü vericidir. Veya sahanın içi konuşulmadan sahanın dışının tamamen konuşulması yanlıştır. İstatistiklerde çok aşağıda olduğumuz bir gerçek. Her takımın bir planı vardı, ancak sadece bizim bir planımız yoktu. Bu böyle."
'YÖNLENDİRME YANLIŞ'
"Bunu ben söylemiyorum, rakamlar söylüyor. 24 ülke arasında takımlarında en az süre alan oyuncularla oynayan milli takımız. En az ceza sahasına giren, en az şut, en az orta yapan takımız. Ben ilk maçı canlı seyrettim. Uluslararası seviye çok farklı. Bunu yaşayan bir hoca olarak söylüyorum, bunun sorumlusu A Milli Takım hocası değildir. Temelde sorun kulüpler. Ancak başarıyı farklı anlatmak, başarısızlığı başka yere yönlendirmek yanlış."
'BEN BEDELİNİ ÖDEDİM'
"Ben bunun bedelini ödedim. Dünya Kupası Elemeleri'nde ben bıraktığımda 4.'ydük. Sonrasında 4. bitirdik, 'Teşekkür ederiz çocuklar' dendi. Bu algı yönetimi yanlış. Ben o zaman da söyledim. Türk futbolunun eğitimle ilgili problemlerini çözmemiz gerekiyor. Geçmişi konuşacaksak ilerleyemeyiz. Bugün futbolun gittiği noktada bilimden, analizden, doktordan faydalanmazsak, altyapıya değer vermezsek bu, ulusal takıma da yansır."
'ARDA'DAN BİR ŞEYLER BEKLEMEK YANLIŞ'
"Arda 16 yaşından beri elimizde büyüyen bir oyuncu. Milli takım sonrası mesaj yolladım. 'Sakın hiçbir şeye cevap verme, konuşma. Ne kadar uzak kalırsan o kadar daha değerli olacaksın' dedim. Yaşananların ne olduğunu bilmiyorum. Bir Türk oyuncusunun Barcelona'ya transfer olması, 6 ay oynamadan takımda yer bulması çok önemli. Biz milli takım olarak 'takım organizasyonu' içinde olan bir ekip değildik. Arda takım oyununda sorumluluk alan bir oyuncu. Ama bu kadar dağınık bir takım içinde yalnızca Arda'dan bir şeyler beklemek yanlış. Atletico'dayken milli takım hocası olarak konuşuyorduk. 'Senden ne istiyor hocan' diyordum. 'Sadece topu tutmamı istiyor' dedi. Çünkü sistemin bir parçasıydı. Buradaysa sadece Barcelona'da oynuyor diye milli takıma maç kazandırmasını bekleyemezsiniz. Böyle bir şey olamaz."
'RIJEKA'YI ELEYECEĞİZ'
"İki sene üste üste 59 puan aldık. Oyun kalitemizde artış var. Rakip ceza sahasına daha çok girmişiz. Daha çok orta yapmışız ve yüzde 25 oranında topa sahip olmada bir artış göstermişiz. Emre'nin böyle bir takıma uyum sağlaması çok önemli. Biraz zaman aldı ama çok çabuk oldu. Fenerbahçe, Emre varken yüzde 57 topa sahipti, yüzde 53'e düştü. Biz ise Emre ile ligin 4. topa sahip olan takımı olmuşuz. Bu, oyun kalitesini de geliştirdi. Kalitemiz yüzde 25 arttı. İki senedir 4-2-3-1 oynuyoruz. Geçen sene çok zevkli bir Konya maçımız vardı. Orada 3'lü savunma oynadık. Genç takımlarda da oynardım ben. Bunu çalışmadan oynadık orada. Bu oyuna geçiş hemen olmayacak. Lig sürecinde geçişlerde 3'lü savunmayı düşünüyorum. Eren Albayrak 4'lüde de 3'lüde de oynayabilir. Cengiz gelişimini tamamlarsa bizimle Türk futbolunun çok önemli yıldızlarından biri olacak."
'AVANTAJI KULLANMAK İSTİYORUZ'
"Biz 3. sene de bunu yakalarsak üst üste Avrupa Ligi'nde oynayan ilk takım olacağız. Ancak iki senedir 4. olacak bir takımın 5., 6. olduğunda başarısız sayılmaması lazım. Biz iki senedir kimleri geride bırakıyoruz. Türkiye Ligi'nin 3 şampiyonunu geçtik. Şimdi Rijeka'yı elemek istiyoruz. Maçlarını izledik. Ekiple analizlere başladık. Bireysel oyuncu ayaklarına bakan bir takım. Çözüm noktaları var. İlk maçta kendi seyircimiz önünde bu avantajı kullanmak istiyoruz."
'EMRE MOR'U KAÇIRDIK'
"Emre Mor büyük kazanç. Doğru bir yere transfer oldu. Biz 8 ay evvel onun takımında bir stoper beğendik. 94 doğumlu, 7-8 kere seyrederken orada iletişimde olduğumuz insanlardan duyduk Emre'yi. Rezerv takımda oynuyordu. Yardımcım Recep hoca, Emre Mor'u izledi. Geldi, anlattı. 'Süratli, toplu, topsuz çok etkili' dedi. 'Şimdiden alıp orada bırakalım, sene sonunda alırız' dedi. 'Tamam olur sene sonu bakarız' dedik. O sırada Kasım ayında oynadı, sonra kaçtı zaten."