Yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu politikası şekilleniyor. Trump, politikanın belirlenmesi için ekibini oluşturdu: Savunma Bakanı Mattis, Ulusal Güvenlik Danışmanı Flynn, Dışişleri Bakanı Tillerson ve Genelkurmay Başkanı Dunford.
Washington Post gazetesinde bugün yayımlanan bir makaleye göre bu ekip, Obama’nın ulusal güvenlik ekibinin Rakka operasyonu planını rafa kaldırdı.
OBAMA TRUMP'A BIRAKTI
Al Jazeera'nin haberine göre Plan, Rakka operasyonunun YPG’ye eğitim ile zırhlı araç, tanksavar silah gibi malzemelerin verilmesi ve tamamen YPG’yle işbirliği yapılmasını öngörüyordu. Trump’ın ekibinden Flynn, planın Obama yönetimince onaylanmamasını, yeni yönetime bırakılmasını istedi. Yeni yönetim de planı ‘hızlıca rafa kaldırdı’.
Ancak planın rafa kaldırılmasının sebebi Türk basınına yansıdığı gibi YPG’ye destek verilmesi değil. Trump’ın ekibinden üst düzey isimlerle konuşan Washington Post gazetesine göre plan ‘büyük boşlukları bulunan, tamamen yetersiz, risklerden kaçınan ve başarısız olacağı neredeyse kesin’ olarak görüldü.
YENİ PLAN HAZIRLANIYOR
Planda eksik olan noktalar kaç ABD askerinin görev yapacağı, YPG’nin nerede eğitileceği gibi bilgiler… Trump yönetiminden bir yetkili, plan için “Ruslarla koordinasyonu da öngörmüyor ve Ankara’yı teskin edecek net bir stratejiye yer vermiyor” ifadelerini kullandı. Rafa kaldırılmasının bir sebebi de, YPG’nin beklenen hızda ilerleyememesi halinde uygulanacak bir acil durum planının olmaması.
Trump, planın çeşitlendirilmesi ya da yeniden yazılması için Pentagon’a bir ay süre verdi. Bu süreçte iki isme tam yetki verdi: Mattis ve Dunford.
DUNFORD 'YPG' DİYOR
Washington Post, aynı makalede Obama yönetiminde de görev yapan Dunford’ın zaman içinde değişen yaklaşımını da ele alıyor.
2016 sonbaharında Rakka operasyonunun YPG ile birlikte yürütülmesi Beyaz Saray’da ön plana çıkmıştı. Obama yönetiminin Savunma Bakanı Ash Carter, planı destekledi. Ancak Genelkurmay Başkanı Dunford, öncelikle Türkiye ile işbirliğinin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi ve Obama yönetiminden zaman istedi.
Aynı dönemde Erdoğan da, 3 Eylül’de Çin’de düzenlenen G20 zirvesinde, Rakka operasyonu için ABD’ye işbirliği önerisinde bulunduklarını açıklamıştı.
Dunford, 6 Kasım’da Ankara’da Türk mevkidaşı Hulusi Akar’la görüştü. Görüşmede, Suriye’nin Rakka kentinin IŞİD'den kurtarılması çabalarının değerlendirildiğini belirten Dunford, "Türkiye ve IŞİD karşıtı uluslararası koalisyon, Rakka’nın kurtarılması, elde tutulması ve yönetilmesine dönük uzun vadeli planda birlikte çalışacak" dedi.
"EN TUTKULU SAVUNUCUSU"
Dunford, Rakka’nın kurtarılması ve sonrasıyla alâkalı YPG'nin başında bulunduğu Amerika destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yeterli olmayacağının farkında olduklarını da vurgulamıştı. Ancak Pentagon’un baskısı, Dunford’ın tutumunda değişikliğe yol açtı.
2016 sonunda Dunford, Carter’ın önerdiği şekilde Rakka operasyonu için en iyi yolun Suriyeli Kürtlerle işbirliği yapmak olduğunu, Türkiye’nin yeterli desteği sağlayamayacağını Obama yönetimine bildirdi. YPG’ye zırhlı araçların, tanksavar silahların, makineli tüfeklerin ve mayın temizleme araçlarının verilmesi için resmi olarak talepte bulundu.
Bu bilgilere makalesinde yer veren Washington Post, Obama’nın güvenlik ekibinden bir ismin sözlerini de şöyle aktarıyor:
“Obama döneminin sonuna gelindiğinde, Dunford artık Kürtleri silahlandırma fikrinin en tutkulu savunucusu haline geldi.”
MATTIS: SURİYELİ KÜRTLERLE ENTEGRE STRATEJİ GELİŞTİRMELİYİZ
Tam yetki verilen diğer isim, Savunma Bakanı Mattis. Makalede Mattis’in tutumuyla ilgili herhangi bir bilgi yer almıyor. Ancak Mattis’in bugüne kadarki açıklamalarından, YPG’yle işbirliğine sıcak baktığını görmek mümkün. Mattis, henüz bakanlığa aday olduğu dönemde Senato’da yaptığı konuşmada, Rakka operasyonu için Suriyeli Kürtleri işaret ediyordu:
“Yalnızca kendi hükümetimiz içinde değil, müttefiklerimiz ve Suriye Kürtleri gibi güçlerle de entegre bir strateji geliştirmeliyiz.”
MÜTTEFİKLER - PYD İŞBİRLİĞİ
‘Müttefiklerimiz’ derken Türkiye’yi kast etmiş olabileceğinden yola çıkarak Al Jazeera, dış politikayla ilgili üst düzey bir Türk yetkiliye, yeni ABD yönetiminin PYD’nin yapısını, liderini ve tavrını değiştirmeye zorlayıp, Türkiye’yi PYD ile işbirliğine iknâ etmeye çalışması ihtimâlini sormuş, şu yanıtı almıştı:
“Biz bunu kabul etmeyiz. Trump’ın Türkiye ile de iyi ilişkiler kurmasını bekliyoruz. Yeni bir sayfa açma isteğini gösteren işaretler var. PYD bu büyük resim içinde küçük bir konu. ABD’nin IŞİD ile mücadele stratejisini değiştirmesi zaman alabilir, ancak Rakka operasyonunu birlikte yapmak istediğimizi sık sık söylüyoruz.”
ZIRHLI ARAÇ VERİLDİ
Washington Post’un ertelendiğini, yani Obama’nın imzalamadığını yazdığı zırhlı araç teslimi ise gerçekleşti. 31 Ocak’ta YPG’nin başını çektiği ve ABD tarafından oluşturulan Suriye Demokratik Güçleri, ABD’den az sayıda zırhlı aracın da kendilerine teslim edildiğini duyurdu.
Pentagon sözcülerinden John Dorrian bu duyuruyu yalanlamadı. Ancak Washington Post’un tersine, Obama’nın görevden ayrılmadan birkaç gün önce bu kararın altına imza attığını, bu araçların Rakka operasyonunda SDG tarafından kullanılacağını söyledi.
ABD PYD'Yİ KARA GÜCÜ OLARAK KULLANIYOR
Suriye rejiminin PKK’nın Suriye kolu PYD’ye bırakarak çekildiği alanlarda PYD, 2014 Ocak ayı başında Afrin, Kobani ve Cezire’de kanton yönetimi kurarak özerklik ilân etti. Denetimi altındaki bölgelerde kendisiyle hem fikir olmayan Kürtleri ve diğer etnik grupları bu bölgelerden zorla göndermeye başladı.
13 Eylül 2014’te IŞİD’in Kobani’ye saldırmasıyla birlikte ABD güçleri havadan PYD’nin silahlı güçlerine hava desteği vermeye başladı. Bu destek çeşitli biçimlerde hâlâ devam ediyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, Ekim 2014’te PYD’yi terör örgütü olarak görmediklerini açıklamış, Washington yönetimi Eylül 2015’te de PYD’nin silahlı kanadı YPG’yi de terör örgütü olarak görmediğini ilân etmişti.
CESUR KÜRT SAVAŞÇILAR
Türkiye, Ankara’daki saldırıda YPG bağlantısına dair bilgileri Amerikan Büyükelçisiyle paylaşmış ancak Amerikan Dışişleri Sözcüsü John Kirby, bundan sonra yaptığı açıklamada "[Ankara'daki saldırıda] sorumlunun kim olduğunu onaylayacak ya da reddedecek bir pozisyonda değiliz. Bu bizim için halen ucu açık bir soru’ demişti. Sözcü aynı basın toplantısında YPG mensuplarını ‘IŞİD’e karşı savaşan en güçlü grup’ ve ‘cesur Kürt savaşçılar’ diye nitelendirmişti.
PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin silahlı kanadı olan YPG’ye verilen destek Türkiye’nin tepkisine sebep olunca ABD, bu desteği 2015 Ekim ayından itibaren yeni bir yapı oluşturarak devam ettirmeye başladı. Bu tarihte sınırlı sayıda Arap, Süryani ve Türkmen gücü de YPG’ye katarak Suriye Demokratik Güçleri'ni oluşturdu. SDG’nin omurgasını ve komutasını yine YPG oluşturuyor.