KENAN BUTAKIN / HABER MERKEZİ
ABD’nin 46. Başkanı Donald Trump’ın Astana’ya heyet yerine sadece büyükelçi gönderme kararını değerlendiren uzmanlar, Washington’un “Başarabilirseniz başarın” mesajı verdiği görüşünde.
GARANTÖRLERE MEYDAN OKUYOR
Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Gözen:
“ABD şu anda seyirci durumunda. Daha doğrusu, ‘Hadi başarabiliyorsanız başarın bakalım, bir görelim bakalım siz ne yapacaksınız’ diye, bir anlamda Rusya’ya, Türkiye’ye ve İran’a biraz meydan okunuyor. Aslında, muhaliflerin elindeki silahları alın ve Rusya’ya Esad’ı durdurabiliyorsan durdur diyor. ‘Madem siz kararlısınız, buyrun yapın’ derken, kendisinin de gözlemci olacağını söylüyor. Diğer taraftan ‘Suriye’nin yapılanmasında ben de var olmaya devam edeceğim’ diye de mesaj veriyor.”
TRUMP NE OLACAĞINI GÖRMEK İSTİYOR
İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası ilişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Karar Yazarı Prof. Dr. Mensur Akgün:
“ABD’nin ilk defa katılması önemli. Hiç katılmamayı da seçebilirlerdi. İkinci olarak da ne AB ne de ABD, Suriye konusunda Rusya’nın bir çözüm üretmesini istiyor. Ama aynı zamanda Suriye konusunda bir çözüm olmasını da istiyor. Belki de Trump yönetimi şu aşamada karar verebilecek kadar bilgiye sahip değil. Bir önceki yönetimde Rusya ile ipler kopma noktasındaydı. Bu aşamada ise Trump şimdilik neler olacağını görmek için büyükelçi düzeyinde katılmak istiyor.”
OYALAMA TIPKI KIBRIS’TAKİ GİBİ
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni:
“Astana görüşmeleri Cenevre görüşmeleri öncesinde yapılıyor. Görüşmedeki konular Cenevre’ye aktarıldığında, büyükelçilerinin kendilerine getireceği bilgilerle bir düzenleme yapacaklar. Tüm bu tartışmalarda şu nokta da önemli. İsrail lobisi ne istiyor? Eğer İsrail lobisi bunun karşısındaysa tam bir barış olabilir mi? Oyalama tıpkı Kıbrıs gibi. Şimdilik olumlu bir gidiş var ama diğer ülkelerin etkileri ne olacak bundan emin değiliz.”