ABD'de Donald Trump'ın 8 Kasım'da başkan seçilmesinden sonra özellikle Müslüman ve göçmen karşıtı nefret suçlarında büyük artış görüldü. FBI raporuna göre ülkede 2015'te 5 bin 818 nefret suçu işlenmişken bir hukuk merkezinin kayıtlarına göre bu rakam 8 Kasım'dan sonraki yaklaşık bir ayda bin 94 oldu. Bu tür suçlardaki artışın seçimden sonraki birkaç gün içinde ivme kazanması dikkati çekti.
ABD'deki nefret suçlarını günlük olarak kaydeden Güney Yoksulluk Hukuk Merkezinin (SPLC) yayımladığı 9 Kasım ile 12 Aralık arasını değerlendiren araştırmada, ABD'de toplam bin 94 nefret suçu işlendiği aktarıldı. Neredeyse her eyalette nefret suçlarının görüldüğü kaydedilen raporda, göçmen ve Müslüman karşıtı nefret suçlarının sayısının 427 olduğu belirtildi. ABD Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) nefret suçlarıyla ilgili son raporunda, 2015'te ülke genelinde 5 bin 818 nefret suçu işlendiği kaydedilmişti. FBI raporunda, din temelli nefret suçlarının bunların yüzde 19,7'sini oluşturduğu ifade edilmişti.
5-6 AYDA GÖRÜLEN OLAYLAR BİR HAFTADA GÖRÜLDÜ
SPLC'nin nefret suçlarıyla ilgili bir başka raporunda da Trump'ın seçilmesinden sonra rakamların olağanın dışına çıktığı vurgulandı. Raporda, seçimden sonraki bir haftada 300'den fazla "nefret içerikli taciz ve tehdit" içeren olayın rapor edildiği, normalde bu rakama 5-6 ay içinde ulaşıldığı kaydedildi. Olayların yüzde 65'inin Trump'ın seçim zaferinden sonraki 3 gün içinde meydana geldiğine dikkat çekildi. "Müslüman Amerikalılar çoğunlukla terörist olarak görülüyor." ifadesine yer verilen rapora göre bildirilmiş tüm suçların yaklaşık yüzde 6'sı Müslümanlara karşı işlenilen suçları kapsıyor. Rapor, başörtülü Müslüman
kadınların özellikle hedef alınarak tehdit ve saldırılara maruz kaldığını belirtiyor.
SPLC'nin açıklamasında, "Donald Trump'ın seçimi kazanmasının ardından nefret içerikli olaylarlarda endişe verici artış olmuştur. Bunların bazılarının Trump'ın nefret dolu kampanyasından dolayı arttığı şüphe götürmezdir. Rakamlar çok korkutucudur" ifadesine yer verildi. 2016 seçim döneminde İslam karşıtı olaylarda daha önce görülmemiş düzeyde artış olduğunu belirten SPLC, 11 Eylül 2001 terör saldırıları sonrasında Müslümanlara karşı en fazla nefret içerikli saldırının bu dönemde yapıldığını kaydetti.
ÜLKE GENELİNDE NEFRET SUÇLARI ARTIŞTA
ABD genelinde bildirilen olaylarda, Müslümanlara ve göçmenlere karşı işlenen nefret suçlarının birçoğunda başörtülü kadınlar hedef alındı. Seçimden sonraki birkaç gün içinde California, New York, Philadelphia, Texas, Florida gibi nüfusun yoğun olduğu birçok eyalette çok sayıda olay meydana geldi. Bu olaylarda, başörtülü kadınlar gasp ve fiziki şiddete maruz kaldı, tehdit ve harakete uğradı. 9 Kasım'da San Diego'da başörtülü öğrencinin arabasını çalan saldırganlar, genç kıza "Artık Trump Başkan. Pılını pırtını topla ve git burdan" dedi. Mağdur öğrenci, "Trump seçileli 24 saat bile olmadı ve bu gibi nefret dolu olaylarla karşı karşıyayız." açıklamasında bulundu. Seçimden 3 gün sonra New York'da 19 yaşındaki genç başörtülü kıza otobüste orta yaşlardaki bir çift yaklaşarak, "Kafandaki o iğrenç bez parçasını çıkar. Artık onu takmana izin yok." dedi.
Yine aynı tarihte Georgia eyaletinde bir okulda görevli başörtülü öğretmene, "Neden o başörtüyü boynuna takıp kendini asmayı denemiyorsun" içerikli ve "Amerika" imzalı not bırakıldı. 13 Kasım'da ise hamile bir başörtülüye saldıran bir kişi hakaret ettikten sonra bebek pusetini kadının karnına çarpacak şekilde itti. New York polisinin başörtülü ve daha önce yangından küçük bir çocuğu kurtardığı için kahraman ilan edilen bir üyesi ise 3 Aralık'ta bir saldırgan tarafından "DEAŞ'lı, senin boğazını keserim. Ülkene dön." ifadeleriyle tehdit edildi.
CAMİLERE SALDIRILAR
Bunlar dışında birçok camiye saldırı düzenlendi. Bazı camilere tehdit mektupları gönderildi, taşlandı, domuz kafası bırakıldı, duvarlara yazılar yazıldı, ateş açıldı, yangın çıkarıldı, cami önlerinde silahlı gösteriler yapıldı. 15 Kasım'da Connecticut'da Baitul Aman Camisi'ne silahlı saldırı düzenlendi. Aynı tarihte Texas'ta bir İslam kültür merkezi önünde silahlı bir grup gösteri yaptı. Aynı eyalette başka bir caminin bahçesine bir gün sonra Kur'an-ı Kerim'in yırtılmış sayfaları bırakıldı. Virginia eyaletindeki Dar al-Hijrah Camisi'ne 19 Kasım'da sesli bomba yerleştirildi. 3 Aralık'ta, Florida eyaletindeki Palm Beach İslam Kültür Merkezi'nin tüm camları kırıldı. Philadelphia eyaletinde 7 Aralık'ta Al Aqsa İslam Toplumu Merkezi'nin önüne domuz kafası bırakıldı. 11 Aralık'ta California'da bir, 7 Ocak ve 28 Ocak'ta Texas'ta iki cami kundaklandı.
'HİTLER'İN YAHUDİLERE YAPTIĞINI YAPACAK'
Seçimden sonra ABD genelindeki bazı camilere tehdit mektupları gönderildi. Camilere gönderilen mektuplarda, "Valizlerinizi toplayın ve gidin çünkü Başkan Donald Trump Amerika'yı temizleyecek, tekrar parlatacak ve önce siz Müslümanlarla başlayacak. Siz Müslümanlara Hitler'in Yahudilere yaptığının aynısını yapacak." şeklinde ifadelere yer verildi. Müslüman kişiler, görüntüleri ya da konuştukları dil nedeniyle toplu taşım araçlarında, havaalanında ve uçaklarda da saldırıya ve hakarete uğradı. 21 Aralık'ta Youtube'da ABD'deki hayatıyla ilgili paylaşımlarda bulunan Amerikalı Müslüman Adam Saleh, Arapça konuştuğu için zorla uçaktan indirildi.
Pennsylvania'da ise 29 Kasım'da bir saldırgan, Müslümanlara hakaretler yağdırdıktan sonra Müslüman bir taksi şöförünü vurdu.
27 Ocak'ta New York'un Queens bölgesinde John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı'nın bekleme salonunda bir yolcu, Delta Havayolları çalışanı Müslüman bir kadına saldırarak hakaretler yağdırdı. Saldırgan Robin Rhodes, "Şimdi Trump var, hepinizden kurtulacağız. Bu tür insanları Almanya'ya, Belçika'ya ve Fransa'ya sorun, ne olacağını göreceksiniz." diye bağırdı.