HABER MERKEZİ / İSTANBUL
İsrail, Suudi Arabistan ve ABD’nin, Filistin meselesinin ‘çözümüne’ ilişkin bazı ortak girişimlerde bulunduğu iddiaları, bir süredir Arap kamuoyunun gündemindeydi. Son olarak, İsrail ana muhalefet lideri İshak Herzog’dan bu yönde bir öneri geldi. Herzog, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın statüsü konusunda S. Arabistan’a rol verilmesi gerektiğini savundu. İsrailli siyasetçi, önerisini ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ettiği konuşmasında geçen “Kudüs’teki İsrail egemenliğinin sınırları, müzakerelerle belirlenecektir” ifadesine dayandırdı. Herzog, İsrail’in Filistinle barış görüşmelerini bu ilkeyi temel alarak yürütmesi gerektiğini söyledi. Yani Herzog, bir yandan Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak kabul edilmesi temelinde bir ‘çözüm’ sürecine işaret ederken, bir yandan da İsrail’in Kudüs konusunda Ürdün’le değil, Suudi Arabistan’la muhatap olması gerektiğini ortaya atmış oldu. Herzog’un teklifi, 1967’den bu yana devam eden çözüm girişimleriyle bu iki noktada çelişiyor.
Suudi Arabistan’ın Londra merkezli yayın yapan İlaf gazetesine röportaj veren Herzog, Suudi Arabistan’ın İsrail’le yakınlaşma politikasının arkasındaki isim olduğu belirtilen Veliaht Prens Muhammed bin Selman için de “Bölgenin en büyük devrimcilerinden biri” ifadesini kullandı. Herzog, İsrail ile Filistinliler arasında kesintiye uğrayan barış sürecini Suudi Arabistan’ın ‘diriltmesine’ yardımcı olunması gerektiğini savunarak, Riyad yönetimine Mescid-i Aksa’yla ilgili gelecekteki anlaşmalarda merkezi rol verilmesi gerektiğini söyledi. Mekke ve Medine’yi topraklarında bulunduran Suudi Arabistan’ın İslam’ın kutsal mekanlarında üstlendiği rolü metheden Herzog, Mescid-i Aksa’da da Riyad yönetimine rol verilmesi gerektiğini savundu. Herzog, “Kudüs ve Aksa gibi kutsal mekanlar hakkında müzakereler olacak. Suudi Arabistanlılar İslam’ın kutsal mekanlarında büyük sorumluluk sahibi. Mekke ve Medine’deki sorumluluklarını göz önünde bulundurursak, bence Riyad yönetimine bu konuda (Kudüs ve Mescid-i Aksa) merkezi bir rol verilmeli” ifadelerini kullandı. Herzog, 1967’deki Altu Gün Savaşı öncesi Kudüs ve Batı Şeria’ya sahip olan, o savaşın ardından milyonlarca Filistinli mülteci barındıran Ürdün’e ise bu mültecilerin geri dönüş hakkından vazgeçmelerini sağlama çağrısı yaptı.
ABD’NİN ‘ÇÖZÜMÜ’: KUSHNER YAZDI, MBS TESLİM ETTİ
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmed Mecdalani, ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve üst düzey danışmanı Jared Kushner’in ‘yüzyılın anlaşması’ ile ilgili ayrıntıları Prens Muhammed bin Selman’a (MBS) aktardığını, onun da bu bilgileri Filistin tarafıyla paylaştığını söyledi. Mecdalani, Prens Muhammed aracılığıyla, ABD yönetimine, Filistin-İsrail barış sürecinde Arap Barış Planı’nı temel aldıklarını ilettiklerini, ABD’nin de Filistin’in tutumundan vazgeçmeyeceğine ikna olduğunu dile getirdi. ABD’nin hazırladığı söz konusu planı “Filistin meselesinin tasfiyesi” olarak niteleyen Mecdalani, “Anlaşma, İran’a karşı İsrail-Arap ittifakı üzerine kurulu” dedi. Mecdalani ayrıca, Filistin yönetiminin, 14 Ocak’ta düzenlenmesi planlanan FKÖ’ye bağlı Filistin Merkez Konseyi toplantısında önemli adımlar atacağına işaret etti. Filistinli yetkili, FKÖ Yönetim Kurulu’nun, Devlet Başkanı Mahmud Abbas başkanlığında cumartesi günü toplanacağını aktardı.
ÖLDÜRDÜKLERİ FİLİSTİNLİNİN ÜZERİNE DÜŞEN ARACIN PARASINI İSTEDİLER
İsrail ordusu üç yıl önce vurarak öldürdüğü Filistinli aktivist Abdullah Guneymat’ın üzerine devrilen askeri aracın masrafını almak için ailesinden 100 bin Şekel (27 Bin Dolar) tazminat talebinde bulundu. İşgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde Haziran 2015’te düzenlenen baskında kurşunların hedefi olan 21 yaşındaki Filistinli aktivist Abdullah Guneymat olay yerinde yaşamını yitirmişti. Gunaymat’ın cansız bedeninin üzerinden geçmeye çalışan bir askeri araç devrilmişti. İşte İsrail ordusu, bu sırada oluşan zarar için aileden tazminat istedi. Abdullah’ın babası İyad Guneymat, “Bir çocuklarımızı öldürdüğü mermilerin parasını istemedikleri kaldı” sözleriyle isyan etti.