HAKAN BAŞ
ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistin-İsrail meselesine yönelik “Yüzyılın Anlaşması” diyerek önceki gün dünyaya açıkladığı sözde barış planı beklendiği gibi dünyada destek bulmazken, Filistin’de halkı sokağa döktü. ABD onaylı işgal planında özellikle Kudüs’ün İsrail’in bölünmez başkenti olacağına yönelik vurgu Filistinlilerin büyük tepkisine yol açtı.
Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerinde protesto için sokağa çıkan Filistinlilere İsrail askerlerince gerçek mermilerle ateş açılması daha ilk günden planın nasıl uygulanacağını dünyaya göstermiş oldu. İsrail askerlerinin protestolara müdahalesinde 2’si gerçek mermiyle 3 Filistinli yaralandı. Beytüllahim, Ürdün Vadisi ve El-Halil başta olmak üzere Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerinde toplanan çok sayıda Filistinli, Trump’ın açıkladığı sözde barış planını protesto etti. Ürdün Vadisi’ndeki gösteriye katılan Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi (Fetih) Başkan Yardımcısı Mahmud el-Alul, “Burada işgal devleti İsrail ve ABD yönetimi tarafından hedef haline gelen Ürdün Vadisi’nin sadece Filistinlilere ait olduğunu vurgulamak için toplandık.” dedi. Alul, Filistinlilerin bu bölgedeki topraklarında ziraat yapmaya devam edeceklerini belirterek, “Yüzyılın Anlaşması tarihin çöplüğüne gidecek. Kudüssüz ve 1967 sınırlarının tamamının dahil edilmediği bir devleti kabul etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
İsrail güçleri, El-Halil kentine bağlı El-Arub Mülteci Kampı yakınındaki gösteriye göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiyle müdahale ederken, Filistinliler de taş atarak karşılık verdi. Ramallah kenti yakınında yer alan El-Bire kentindeki göstericileri dağıtmak için İsrail güçleri gerçek mermi kullandı. ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da önceki gün düzenlediği ortak basın toplantısında, tek taraflı sözde Orta Doğu barış planını kamuoyuna açıklamıştı.Sözde barış planı kapsamında, Kudüs’ün “İsrail’in bölünmez başkenti” olarak kabul edileceğini ifade eden Trump, planın bağımsız bir Filistin devleti ve Filistinliler için “son şans” olduğunu iddia etmişti.Netanyahu ise planı, “İsrail için çok büyük ve tarihi bir kazanım” şeklinde nitelendirmişti.
Gazze’deki Filistinli gruplar, ABD’nin sözde barış planına tepki amacıyla dün greve gitti. Hamas Hareketi, Gazze’deki Filistin direniş gruplarının elindeki silahların meşru olduğunu, bu silahlarla Filistin halkını savunduklarını belirtti.
FİLİSTİN DAVASINI YOK SAYAN BARIŞ PLANI
Trump’ın sunduğu plan Kudüs’ün bütün olarak İsrail’in başkenti olmasını, Doğu Kudüs’te İsrail’in ördüğü güvenlik duvarının doğu ve kuzeyindeki kenar mahalleleri kapsayan bölgenin ise Filistin devletine başkent yapılmasını öngörüyor. Plana göre duvar varlığını sürdürecek ve iki devletin başkenti arasında sınır oluşturacak. Kurulacak Filistin devletinin orduya sahip olmamasını öngören planda Ürdün’ün batısında Batı Şeria’yı da kapsayan tüm bölgenin güvenliği İsrail’e bırakılıyor. Planın bir başka tartışmalı noktası, Batı Şeria’da geniş alanları kaplayan, uluslararası hukuk açısından yasa dışı olan Yahudi yerleşimlerinin ve Ürdün Vadisi’nin İsrail toprağı sayılması.
BM'DEN 1967 SINIRLARI VE İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM VURGUSU
Birleşmiş Milletler (BM), İsrailliler ve Filistinliler için 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümden yana olunduğunu bir kez daha vurguladı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sözcüsü Stephane Dujarric, “BM’nin iki devletli çözüme yönelik tutumunun yıllar boyunca BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu’nun ilgili kararlarıyla tanımlanmış olduğunu” vurguladı. Sözcü, “BM’nin İsrailliler ve Filistinlileri, sorunun 1967 sınırları temelinde çözülmesi için destekleme yükümlülüğü devam etmektedir” açıklamasını yaptı. BM kararlarıyla tanımlanan “iki devletli çözüm”, bağımsız İsrail ve Filistin devletlerinin barış içinde birlikte var olmasını öngörüyor. BM’nin desteklediği çözüm, 1967’de İsrail ile Arap ülkeleri arasında yaşanan Altı Gün Savaşı öncesindeki sınırlarda bir Filistin devleti kurulması hedefi güdüyor ve Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs’ü Filistin toprağı olarak kabul ediyor.
MADDE MADDE PLAN
Plan Kudüs’ü İsrail’in bölünmez başkenti sayarken, gelecekteki Filistin devletinin başkenti olarak da Ayrım Duvarı’nın dışında kalan mahalleleri gösteriyor.
İsrail’in egemen bir ülke olarak Doğu Akdeniz’deki sınırları da tanınıyor. Bu, İsrail’in enerji havzalarındaki planlarının onayı demek.
Sözde Orta Doğu barış planı, Filistin’e, bağımsız bir devlet olabilmesinde gerekli koşulları yerine getirebilmesi amacıyla 4 yıllık bir süre öngörüyor. Bu kapsamda Trump Filistin ekonomisini canlandıracağını savunduğu 50 milyar dolarlık bir ekonomik planın da hayata geçirilmesini hedeflediklerini ifade etti.
Mescid-i Aksa’nın statüsü değişmeyecek. İsrail bu bölgenin güvenliğini sağlamaya ve Müslümanların Mescid-i Aksa’daki ibadetlerini yapmasını temin etmeye devam edecek.
Ürdün’ün bu konuda bugüne kadar olduğu gibi özel durumu korunacak ve bu ülke İsrail ile çalışmaya devam edecek.
ABD sözde Ortadoğu barış planı kapsamında Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim yerlerini İsrail toprağı olarak tanıyacak.
İsrail, Ürdün Vadisi üzerindeki hakimiyetini sürdürecek.
6 milyonu bulan Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı olmayacak.
PLANA ULUSLARARASI DESTEK YOK
Arap Birliği, sözde barış planının, Filistinlilerin meşru haklarını hiçe saydığını vurguladı. Arap Birliği, Filistin’in talebi doğrultusunda sözde barış planını görüşmek üzere 1 Şubat Cumartesi günü bakanlar düzeyinde olağanüstü toplanacak. İran dini lideri Ali Hamaney, “ABD´li politikacıların baskılarına rağmen ABD´nin Filistin konulu ‘şeytani ve kötü’ Yüzyılın Anlaşması Allah´ın yardımıyla asla gerçekleşmeyecektir” dedi. ABD’li senatörlerden Trump’a mektup: “Bağlantısız Filistin adacıklarını ‘devlet’ olarak sınıflandırmak, bağımsız Filistin devleti vizyonuna ihanettir. Çin Dışişleri Bakanlığı: “Filistin sorununun çözümüne yönelik herhangi bir plan, ana sorumluların özellikle Filistin’in görüş ve tutumunu dikkate almalı.” açıklamasını yaptı Katar yönetimi, işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürülebilir ve adil barışın tesisini hedefleyen tüm çabaları desteklediğini belirterek, “Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarında bağımsız Filistin Devleti’ni kurma hakkı korunmadığı sürece barışın kalıcı olmayacağını” vurguladı. Suudi Arabistan: Filistin ve İsrail arasında kapsamlı barış planı geliştirmek için Başkan Trump yönetiminin sarf ettiği çabaları takdir ediyoruz. Mısır: Taraflara, “sözde Ortadoğu barış planını dikkatli inceleyin” çağrısı İngiltere’de ana muhalafetteki İşçi Partisi’nin lideri Corbyn, ABD Başkanı Trump’ın sözde Ortadoğu barış planının aslında “barış için bir tehdit olduğunu” belirterek, İngiliz hükümetinden “bu rezalete” karşı çıkmasını istedi. İngiltere, Filistin ve İsrail liderlerinden sözde barış planını dikkatlice incelemelerini istedi Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, barış planına ilişkin önerinin sorulara yol açtığını belirtti. Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Orta Doğu barış planını dikkatle inceleyeceklerini bildirdi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, planı “incelemeye” devam ettiklerini belirterek, “Rusya, gerektiğinde Orta Doğu’da sürdürülebilir barışın sağlanması için her türlü çabayı gösterecek.” dedi.