Cumhurbaşkanı, Washington’un PKK elebaşları için 12 milyon dolar ödül koymasını hatırlattı. ABD’nin YPG’ye yönelik ‘PKK’dan ayırıyoruz’ çıkışını işaret edip net mesaj verdi: Görünürde Kandil’dekileri terör örgütü ilan edip ödül koyanların arka planda aynı teröristlerle nasıl iş tuttuklarını çok iyi biliyoruz.
10 Kasım dolayısıyla Beştepe’de düzenlenen Atatürk’ü Anma Programı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Vefatının 80. yıl dönümünde Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle yad ediyorum” dedi. İkinci Dünya Savaşı’nın ayak seslerinin duyulmaya başladığı dönemde zirveye çıkan tek parti yönetimine ilişkin acı hatıraları herkesin kendi çocukluğunda yakınlarından dinlediğini aktaran Erdoğan “Türkiye İkinci Dünya Savaşı’na girmemiştir ama savaşın tüm yükünü, sefaletini, sıkıntısını yaşamıştır. Bu dönemde ülkemizi yönetenler milletimizi sadece büyük bir maddi külfetin altında ezmekle kalmamış, değerlerinin üzerinde kurduğu baskıyla da iyice bunaltmıştır” diye konuştu.
Erdoğan, şunları söyledi: Bugün hala tek parti dönemiyle adeta sembolleşmiş zulümlerden olan Türkçe ezanın, 18 yıl, 18 yıl, Türkçe ezanın kamuoyu önünde savunulabiliyor olması işte bu özlemin, milletin değerlerine yönelik bitmek bilmeyen bu husumetin bir işaretidir. Ezanın, Arapça okunması bir şeyin ifadesidir. Türkçe ezan dediğimiz zaman onu sadece biz anlarız. Ama Arapça dendiği zaman bu evrensel olduğunun ifadesidir. Şimdi bunu değiştirmek, bizi değerlerimizden uzaklaştırmanın adımlarıdır. Kendilerini milletten üstün görenler “göbeğini kaşıyan adam”, “bidon kafalı”, “makarnacı”, “kömürcü” diyerek hala milli iradeyi aşağılamayı sürdürüyor. Bu milleti aşağılayamazsın. Demokrasiyi hazmedememişlerin darbeyi, cuntayı, vesayeti yücelten yaklaşımları sergileyenlerin ideal örneğinin hep tek parti dönemi olması boşuna değildir. Tek parti zihniyeti ve darbeci kafa aynı madalyonun iki yüzü gibidir.
Terörle mücadelede kararlılığa vurgu yapan Cumhurbaşkanı “Tıpkı ecdadımızın yaptığı gibi bir yandan arkamızdan kurulan tuzakları bozarak, bir yandan hedeflerimize sıkı sıkı sarılarak tarihin önümüze açtığı yolda yürümeye devam ediyoruz. Görünürde Kandil’deki PKK’yı terör örgütü ilan edip, elebaşları için ödül koyanların arka planda aynı teröristlerle nasıl iş tuttuklarını da çok iyi biliyoruz. Aynı örgütün namlularını ülkemize çevirmiş Suriye’deki mensuplarıyla kolkola girip, devriye gezerken Irak’taki elebaşlarını hedef gösterenler kendilerince bizi kandıracaklarını sanıyorlar. Hepsini gayet iyi biliyoruz. Halbuki biz onlara her fırsatta bu oyunun tutmayacağını, terör örgütleriyle yol yürüyenlerin akıbetlerinin hüsran olacağını hep söyledik, söylüyoruz. Tabi bu arada boş da durmuyoruz. İşte bir hafta içinde 15 terörist etkisiz hale getirildi.”
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarının ardından İdlib’de de güvenliği ve huzuru sağlama yönünde önemli adımlar attıklarına işaret eden Erdoğan, “Aynı şekilde Kuzey Irak’taki terör yuvalarını birer birer dağıtarak Kandil’i de Sincar’ı da teröristlerin başına yıkma yolunda ilerliyoruz. Fırat’ın doğusundaki Suriyeli kardeşlerimizin bölücü terör örgütünün pençesi altında inim inim inlediğinin farkındayız. İnşallah çok yakında bu bölgedeki mazlumları da güvene ve huzura kavuşturacağız.” değerlendirmesini yaptı.
TAPELERİ VERDİK ŞİMDİ RİYAD ŞAİBEDEN KURTULMALI
Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren anlaşmanın 100. yıl dönümü nedeniyle düzenlenecek törene katılmak için Fransa’ya giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris’e hareket etmeden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Riyad’a seslendi: İstanbul’a gelen 15 kişi ve artı 3 ile tutuklu 18. Bunlar kesinlikle hem faili hem de cesedin nereye götürüldüğünü biliyor. Biz tapeleri Suudilere, Amerika’ya, Almanlara, Fransızlara, İngilizlere hepsine verdik. Konuşmaları dinlediler, biliyorlar. Suudi Arabistan yönetimi bu 15’i konuşturarak bunu meydana çıkarmasını başarır. İpe un sermeye gerek yok. 40 yıllık siyasetçiyim, bu işin başka izahı olamaz. Riyad bizim iyi niyetimize karşı adaletli davranarak bu şaibeden kurtulmalı.
RİYAD BAĞIMSIZ SORUŞTURMAYI KABUL ETMEZ
Eski Suudi Arabistan İstihbarat Başkanı Prens Turki el Faysal, ülkesinin gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ile ilgili uluslararası bağımsız bir soruşturmayı asla kabul etmeyeceği iddiasında bulundu. New York’ta, Uluslararası Barış Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunda konuşan Faysal, ülkesinde gurur verici bir hukuk sistemi olduğunu savunarak, katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı için ülkesinin uluslararası bağımsız bir soruşturmayı asla kabul etmeyeceğini öne sürdü. Faysal, Suudi Krallığın Kaşıkçı’nın cesedinin akıbetine ilişkin soruları yanıtlama sözünü yerine getirmeyi umduğunu ifade etti.
KATİLİ BAŞKA YERDE ARAMAYA GEREK YOK
Amerikalılar, Almanlar, Fransızlar, İngilizler hepsi tapelerdeki konuşmaları dinledi. Riyad, tutuklu 15 kişiyi konuşturarak olayı meydana çıkarabilir. Katilleri başka yerde aramaya gerek yok.
TÜRKÇE EZAN SEMBOLLEŞMİŞ ZULÜM
Hâlâ tek parti dönemiyle sembolleşmiş zulümlerden Türkçe ezanın savunulabilmesi milletin değerlerine husumetin işareti. Arapça ezan evrenselliğin ifadesi.
FIRAT’IN DOĞUSUNU HUZURA KAVUŞTURACAĞIZ
Fırat’ın doğusundaki kardeşlerimizin terör örgütü pençesi altında inlediğinin farkındayız. Çok yakında bu bölgedeki mazlumları da güvene kavuşturacağız.
AMERİKA ARKADAN İŞ ÇEVİRİYOR
Görünürde Kandil’deki PKK’yı terör örgütü ilan edip ödül koyanların arka planda aynı teröristlerle nasıl iş tuttuklarını çok iyi biliyoruz.
SAVAŞA GİRMEDİK AMA YÜKÜNÜ ÇEKTİK
Bize yalan bir tarih öğretildi. Türkiye II. Dünya Savaşı’na girmedi ama savaşın tüm yükünü sefaletini yaşadı. Ülkeyi yönetenler milleti hem maddi hem manevi baskıyla ezdi.