[Karar]
SELİM URAL
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) 1 Ocak 1923'te kurulmasının ardından oluşturulan A Milli Futbol Takımı'nın bilinen en eski futbol maçı görüntüleri ortaya çıktı. TFF'nin faaliyete geçmesinin ardından 1,5 yıl sonra oynanan maç, Milli Takım'ın tarihindeki 7. maçı özelliğini taşıyor.
16 Kasım 1924'te Sovyetler Birliği ile oynanan mücadele, Moskova'daki Kızılyıldız Stadyumu'nda dostluk maçı olarak organize edildi.
FIFA'NIN ÖZEL İZNİYLE OYNANDI
Sovyetler Birliği Futbol Federasyonu'nun o tarihte FIFA'ya üyeliği bulunmadığından dolayı bu maç, FIFA'nın özel izniyle ve Türk hakem tarafından yönetilmesi şartıyla düzenlendi. Maçta hakem Hamdi Emin Çap düdük çaldı.
25 bin kişinin izlediği müsabaka, ev sahibi Sovyetler Birliği'nin 3-0 üstünlüğüyle sona erdi.
İŞTE O TARİHİ GÖRÜNTÜLER
SOVYETLER BİRLİĞİ: 3 - TÜRKİYE: 0
TARİH: 16 Kasım 1924 (Özel Maç)
STAT: Kızılyıldız
HAKEM: Hamdi Emin Çap (Türkiye)
SOVYETLER BİRLİĞİ: Sokolov- Ruschinsky, Eskov, Filippov, Seli, Privalov, Grigoryev, Botosov, İsakov, Shpakovsky, Shaposhnikov
TÜRKİYE: Nedim Kaleci (Altınordu)-Refik Osman Top (BJK), Ali Gençay (GS)-Nihat Bekdik (GS, Kaptan), Hayri Ragıp Candemir (GS)-Mehmet Leblebi (GS), Mehmet Nazif Gergin (GS), Sadi Çoban (Hilal), Mithat Ertuğ (GS), Muhlis Peykoğlu (GS), Kadri Göktulga (FB)
GOLLER: Botosov (Dk.14 ve 25), Shpakovski (Dk.70)
'İYİ TERTİP EDİLMİŞ TÜRK MİLLİ TAKIMI, RUS MİLLİ TAKIMINI YENEBİLİRDİ'
1949 yılında Galatasaray Spor gazetesi tarafından basılan 'Türk Futbolunda 31 Milli Maç' kitabında bu maç şu şekilde anlatılmıştır:
25 bine yakın kalabalık bir seyirci kitlesi önünde oyun başladı. Hava soğuk ve yer don. Ruslar'ın baskısını tatbik ettiğimiz müdafaa oyunu ile ancak defedebiliyoruz. Kemal Rıfat bugün çok güzel oynuyor. Her tarafa yetişiyor. Topu tutuyor, yere indiriyor, yerinde paslar veriyor. Forvet hattında Mehmet Nazif ve Sadi'nin müdafaa oyuncuları olmaları hücum hattının ortasını aksatıyor.
30. dakikada Rus takımının sol açığı uzaktan kalemize bir şut atıyor. Top Nedim'in ayaklarının arasından gol oluyor. Kalecimiz çok fena bir gününde idmansızlığı ve kararsızlığı yüzünden ikinci golü de ellerinin arasından kaçırdığı bir topla yiyoruz. Bu sayıdan sonra oyun sertleşiyor. Mehmet Nazif de müdafaaya yardıma başlıyor. Yerinde bir müdahalesi ile muhakkak bir golden kurtuluyoruz. Fakat az sonra Ruslar üçüncü gollerini de atıyorlar. Hakemin düdüğü oyunun bittiğini ilân ettiği zaman takımımız sahadan (3-0) mağlûp ayrılıyor.
Ertesi günü Moskova'da çıkan gazeteler Kemal Rıfat'ın oynadığı güzel oyundan hayranlıkla bahsediyorlardı. İyi tertip edilmiş bir Türk Mlilli Takımı, Rus Milli Takımı'nı o gün mukakkak yenebilirdi.