Diyabetin çağın en büyük sorunlarından biri olmasının başlıca sebepleri arasında sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam ve obezite geliyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, diyabetin genel olarak kanda glukoz (şeker) seviyesinin normalin üzerine çıkması, buna bağlı olarak normalde şeker içermemesi gereken idrarda şekere rastlanması şeklinde ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyledi.
'İŞTAHINIZ BİRDEN AÇILDIYSA DİKKAT'
Medical Park Ordu Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, farklı türevleri bulunan diyabet hastalığının Türkiye’de ve dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasında yer aldığını belirtti. Uluslararası Diyabet Federasyonunun istatistiklerine göre her 11 yetişkinden birinin diyabet hastalığına sahip olmakla birlikte her 6 saniyede 1 bireyin diyabet kaynaklı sorunlar nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Gökosmanoğlu, ”Diyabet hastalığı, kendini üç temel belirti ile gösteriyor.
Bunlar normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk, tatlılık hissi ve buna bağlı olarak aşırı su içme isteğidir. Bunun haricinde görülebilecek diğer diyabet belirtileri ise yaraların geç iyileşmesi, cildin kuru ve kaşıntılı olması, görmede bulanıklık, vajinal kaşıntı, tatlıya düşkünlük olarak belirlenebilir” dedi.
Gökosmanoğlu, diyabet hastalığı konusunda şu bilgileri verdi:
“Tip 1 diyabet (insüline bağımlı diyabet), genellikle erken yaşlarda ortaya çıkan, pankreasta üretilen insülin miktarının yetersiz olması veya hiç olmamasından kaynaklı ve dışarıdan insülin alımının zorunlu olduğu diyabet hastalığı türüdür. Tip 2 şeker hastalığı ise, yetişkin yaşlarda başlar. Bu tipte insülin üretiminin eksikliğinden ziyade, insülinin gerektiği şekilde etki gösterememesidir. Tip 1’e oranla çok daha sık görülür. Genellikle 40 yaşından sonra görülür.
Ayrıca bazı hamileliklerde hormon salgısına bağlı olarak hamilelik diyabeti ortaya çıkabilir. Hamilelik sona erince kan şekeri yüksekliği normale döner, gebelik sonrası takip edilmelidir. Sonraki 10-20 yıl içinde kişide Tip 2 diyabet oluşabilir. MODY tipi diyabet ise gençlerde görülen erişkin tip diyabettir. Bir ailede diyabet olması sebebiyle genetik geçirgenlik yoluyla geçen tek diyabet tipidir. Genetik mutasyon tanımlaması ile tanı konulabilmektedir. Şeker hastalarının çoğunda Tip 2 diyabet görülür. Bu nedenle şeker hastalığı derken genellikle bunu kastediyoruz.
Ailesinde şeker hastası olanlar, fazla kilolu insanlar. Bunu beden kitle indeksi (BKİ) ile anlayabiliriz. BKİ’si 25’in üzerinde olanlar risk altındadır) hızlı yemek yiyenler, yüksek tansiyonu olanlar, kandaki yağ miktarı fazla olanlar, hareketsiz bir yaşam tarzı sürenler, ileri yaşlarda şeker hastalığı için riski yüksek gruptadır.”
Diyabet hastalarının yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini kaydeden Gökosmanoğlu, “Diyabet eğitimi tedavide en önemli unsurdur. Tedavinin önemli başlıkları, eğitim başta olmak üzere tıbbi beslenme, egzersiz programları, kilo kontrolü sağlanması, ilaç ve insülin tedavisi olarak belirlenir. Düzenli takip şarttır. Şeker hastalığının tedavisi süreklidir ve hastalığı takip eden hekimle sık aralıklarla görüşmeyi gerektirir. Tedavideki amaç hastalığı ortadan kaldırmaya yönelik değildir. Öncelikle yaşam kalitesini arttırmak, oluşabilecek organ hasarlarını önlemek, oluşmuş olan organ hasarlarının düzeltilmesini sağlamaktır. Hastalık süreklidir, ömür boyu tedavi gerektirir. İyi, etkili ve doğru bir tedavi ile hastalığın kontrol altına alınması mümkündür” dedi.
'BÖBREK YETMEZLİĞİ RİSKİ OLUŞABİLİR'
Diyabetin böbrek yetmezliği riski oluşturduğuna da dikkat çeken Gökosmanoğlu, şu bilgileri verdi:
“Tip 1 diyabette insülin tedavisi ile birlikte önerilen diyet programına titizlikle uyulmalıdır. Hastanın diyeti doktor tarafından önerilen insülin dozu ve planına göre diyetisyen tarafından planlanır. Besinlerin içerdiği karbonhidrat miktarına göre insülin dozunun ayarlanabildiği karbonhidrat sayımı uygulaması ile birlikte Tip 1 diyabetli bireylerin hayatı oldukça kolaylaşır. Tip 2 diyabetli bireylerde ise tedavi beslenme düzeninin sağlanmasının yanı sıra genellikle hücrelerin insülin hormonuna duyarlılığını artırmaya yönelik antidiyabetik ilaçların kullanılması önerilir.
Diyabet hastalığında dikkat edilmesi gerekenler ve önerilen tedavi ilkelerine uyulmadığı durumlarda kan şekerinin yüksek seviyelerde seyretmesi, başta sinirlilik, böbrek yetmezliği, göz bozukluğu olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açar. Bu nedenle diyabet hastalığı belirtilerinden herhangi birini kendinizde fark ediyorsanız veya diyabet tanısı almışsanız, düzenli olarak kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyiniz.”
ORDU/İHA