Daily Mail'in haberine göre, ABD'de Illinois Üniversitesinde görevli araştırmacılar, fareler üzerinde yaptıkları çalışmada, kafeinin, vücudun kanda aşırı yağ üretimini durdurduğunu ve yağ hücrelerinin normalden daha az depolanmasını sağladığını belirledi.
Sonuçları "The Journal of Function Foods" dergisinde yayımlanan çalışmada, bir grup fare, her gün dört fincan kahveye eşdeğer kafein tüketti, dört hafta boyunca yağ ve şeker oranı yüksek karbonhidrat ağırlıklı beslendi.
Araştırmacılar farelere, Latin Amerika'da yaygın bir bitkisel içecek olan, fitokimyasallar, flavonoidler ile amino asitler içeren mate çayı verdi.
Mate çayının, 30 ve 300 miligram arasında (ortalama 95 miligram) kafein içeren bir fincan demlenmiş kahve ile karşılaştırıldığında, porsiyon başına yaklaşık 65 ila 130 miligram kafein içerdiği kaydedildi.
Hayvanlara ayrıca etkilerini karşılaştırmak için sentetik kafein ve kahveden elde edilen kafein de verildi.
Mate çayındaki kafeinin kahvedeki kafein ile benzer etkiye sahip olduğunu ve kaynağı ne olursa olsun, kafeinin, lipidlerin (yağ moleküllerinin) birikimini yüzde 20 ila 41 azalttığını tespit eden araştırmacılar, kafein tüketen farelerin vücutlarında yağ miktarının, tüketmeyenlerle karşılaştırıldığında "önemli ölçüde" farklı olduğunu gözlemledi.
Çalışmanın sonunda, kafein tüketen farelerin, tüketmeyenlerden yüzde 16 daha az kilo aldığı ve vücutlarında yüzde 22 daha az yağ depoladığı görüldü.
Kafein verilen farelerde "Fasn" geninin yaklaşık yüzde 31 ila 39 daha az aktif olduğu, bunun daha az şekerin yağa dönüştüğü anlamına geldiği aktarılan çalışmada, bu farelerde "Lpl" geninin de yaklaşık yüzde 51 ila 69 daha az aktif olduğu, bunun da oluşan yağ miktarını azalttığı tespit edildi.
Çalışmanın lideri Elvira Gonzalez de Mejia, "Bulgular göz önüne alındığında, mate çayı ve kafein, obezite karşıtı unsurlar olarak kabul edilebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Gonzalez de Mejia, "Mate çayından ya da diğer kaynaklardan kafein tüketimi, yüksek yağ, yüksek şeker içeren beslenmenin vücut yapısı üzerindeki olumsuz etkisini, hem yağ dokusu hem de karaciğerdeki bazı enzimlerin modülasyonu nedeniyle hafifletti." diye konuştu.