Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 100 yıl önce temellerini attığı Türkiye Cumhuriyeti, bugün Sivas Kongresi’nde alınan kararlar vesilesiyle kurulmuş; askerinden hocasına, öğretmeninden doktoruna, mühendisinden öğrencisine kadar vatan evlatları ile manda ve himaye reddedilmişti. İşte 4 Eylül Sivas Kongresi önemi…
SİVAS KONGRESİNİN ÖNEMİ
Sivas Kongresi ile Misak-ı Millî esasları belirlendi, Milli birlik ve beraberlik büyük oranda sağlandı, Kongreler dönemi kapandı, Heyet-i Temsiliye bütün vatanı temsil eder hale geldi, gücünü halktan alan yeni bir otorite ortaya çıktı, Ulusal örgütlenme tüm vatanı kapsadı, Erzurum Kongresi kararları ulusallaştı, Mustafa Kemal lider olarak benimsendi, Sivas Kongresi milleti temsil eden tek kurul oldu, Kuva-yı Milliye cepheleri arasında kumanda birliği sağlandı, Mondros Mütarekesi reddedildi, Mandacılık kesin olarak reddedildi ve Tam bağımsızlık ve milli egemenlik ilkeleri temel prensip olarak kabul edildi.
KONGREDE ALINAN KARARLAR
Sivas Kongresinde, ‘’Manda ve himaye kabul edilemez. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekûn kendisini savunacak ve direnecektir. Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz. Kuvay-ı Milliye’yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hâkim kılmak temel esastır. İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır. Aynı gaye ile millî vicdandan doğan cemiyetler, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir. Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusan’ın derhal toplanması mecburidir. Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.’’ gibi kararlar alınmıştır.
Sivas Kongresi Temsil Heyeti'ni, Erzurum Kongresi’nde seçilenler, Heyet-i Temsiliye tarafından seçilenler ve Sivas Kongresi’nde seçilmiş olanlar oluşturuyordu. Temsil Heyeti 16 kişiden oluşturuldu. Oluşturulan yeni Temsil Heyeti'nin başına Mustafa Kemal Atatürk getirildi.
KONGREYE GİDEN YOL
Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmasının ardından başlattığı ulusal kurtuluş mücadelesini Amasya’nın ardından, 27 Haziran 1919’da ‘güvenilir şehir’ olarak gördüğü Sivas’a gelerek devam ettirdi. Sivas’ta gerçekleştirilen toplantıda ülkenin durumu görüşülerek, en kısa süre içerisinde şehirde millî bir kongre yapılması kararı alındı. Erzurum Kongresi’ne katılmak üzere Amasya’dan ayrılan Atatürk, 27 Haziran 1919’da Sivas’a vardı ve halk tarafından coşkuyla karşılandı.
Sivas Kongresi ile ilgili tüm talimatları veren Atatürk, 28 Haziran’da Erzurum Kongresi’ni toplamak için bu şehre gitti. Mustafa Kemal Paşa, 2 Eylül 1919 yılında tekrardan geldiği Sivas’ta 18 Aralık 1919’a dek kaldı. Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki heyet tarafından 4 Eylül 1919 Perşembe günü saat 14.00’te bugünkü Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi binasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi yapıldı.
Mustafa Kemal Atatürk, beraberindeki Heyet-i Temsiliye üyeleriyle
MANDA TARTIŞMALARI
Kayıtlara göre resmi çalışmaları 7 gün devam eden kongrede, Atatürk başkanlığında ulusun kurtuluşu için çeşitli gündem maddeleri görüşüldü. 8-9 Eylül 1919 tarihleri arası “manda” tartışmalarının yaşandığı kongre, 11 Eylül 1919’da sonuç bildirgesinin yayımlanmasıyla son buldu. Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye, 12 Eylül 1919’da halkın da katılımıyla yapılan toplantıda, ulusun kurtuluşu için çeşitli kararların yer aldığı kongre beyannamesini yayımladı.
TIBBİYELİDEN MUSTAFA KEMAL’İ DUYGULANDIRAN SÖZLER
”Manda ve abul olunamaz” gibi ulusun kurtuluşu için çok önemli kararların alındığı kongrede, ilginç bir olay da yaşandı. Yurdun çeşitli yörelerinden delegelerin katılımıyla 4 Eylül 1919 tarihinde düzenlenen ve “manda’ konusunun da tartışıldığı kongrede, öğrenci arkadaşlarının temsilcisi olarak, aralarında topladıkları parayla kente gelen Hikmet ismindeki askeri tıbbiye öğrencisi de bulunuyordu. Heyecanlı manda tartışmalarının yaşandığı 8 Eylül akşamı, Mustafa Kemal Paşa’nın odasında yapılan toplantıda, askeri tıp öğrencisi Hikmet, şunları dile getirdi:
“Paşam, delegesi bulunduğum tıbbiyeliler, beni buraya istiklal davamızı başarmak yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa bunlar her kim olursa olsun, şiddetle ret ve takbih ederiz. Farzımuhal, manda fikrini siz kabul ederseniz sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve telin ederiz.”
Bu sözler karşısında duygulanan ve “Arkadaşlar gençliğe bakın, Türk milli bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin” diyen Mustafa Kemal Paşa, daha sonra Hikmet Bey’e dönerek, “Evlat, müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz, ekalliyette (azınlıkta) kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez, ya istiklal, ya ölüm.” dedi.
O dönem, Sivaslı kadınlar, Trabzon ve Erzurum’dan gelen çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan göçmenlerle yakından ilgilendi. Mustafa Kemal Paşa’nın Türk kadınlarının da Milli Mücadele’ye örgütlü olarak katılması gerektiğini ifade etmesi üzerine Sivaslı kadınlar dernek kurmak için çalışmalara başladı. Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti adı verilen dernek, 9 Aralık 1919’da kuruldu.
Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapan binanın eski hali
KONGREDEN CUMHURİYET'İN İLANINA
Atatürk başkanlığında 4-11 Eylül 1919 tarihlerinde gerçekleştirilen Sivas Kongresi ile Mustafa Kemal Paşa’nın gençlik yıllarından beri düşündüğü ve seslendirdiği, Samsun’a çıktığı andan itibaren resmi yazışmalarında en önemli mesele olarak yer verdiği “milli egemenlik” ve “milli irade” kavramları devlet hayatına yansıtılmaya başladı.
Halkın bütününü kapsayan ilk örgütsel faaliyet Sivas’ta gerçekleştirildi ve Sivas Kongresi, şekli ve içeriği itibarıyla adeta milli bir meclis işlevi gördü. Kongrede yeni seçilen üyelerin katılımıyla yurdun tamamını kapsayan Heyeti Temsiliye, ülkenin kaderinde birinci derecede söz sahibi bir kurul halini aldı, ulusal hareketin meşru organları biçimlendirilmiş oldu.
Yedi günlük çalışmayla Sivas Kongresi, devletin önündeki engelleri ortadan kaldırarak halkı bir bütün halinde, çizdiği program doğrultusunda harekete geçirmeyi sağladı. Bu hareket, 9 Eylül 1922’de büyük bir zafere kapı açıp 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilanıyla taçlandı.
SİVAS KONGRESİYLE İLGİLİ DİĞER GELİŞMELER İÇİN TIKLAYIN
SİVAS KONGRESİ İLE İLGİLİ MESAJLAR
Sivas’ta 100 sene önce bağımsızlık ve vatan aşkıyla yakılan meşale, muasır medeniyet yürüyüşümüzde bugün de yolumuzu aydınlatmaktadır. Sivas Kongresi’nin 100. yıl dönümünde tüm kahramanlarımızı saygı ve şükranla anıyoruz.
Bağımsız, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı #SivasKongresi’nin 100. yıldönümünde; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızı minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
#SivasKongresi'nin 100. Yılı Kutlu Olsun...
Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'Ü ve silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi saygı ile anıyoruz...