25 Aralık kumpas davasının ikinci duruşması bugün 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. 8'i tutuklu 69 sanıklı davanın bir önceki duruşmasında sanık avukatları tarafından yapılan reddi hakim talebi, mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Tutuklu sanıkların, tutukluluğunun sonlandırılması için yaptığı itirazlara karşı mahkeme heyeti oy çokluğuyla, Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amirliğinde görev yapan eski komiser yardımcısı Hüseyin Korkmaz'ın tahliyesine karar verdi. Duruşma 4 Nisan'a ertelendi.
Takipsizlikle sonuçlanan 25 Aralık soruşturmasında usulsüzlükler yaptığı ve şüphelilere kumpas kurarak darbeye teşebbüs ettiği iddiasıyla aralarında Fettullah Gülen ve eski emniyet Müdürü Yakup Saygılı'nın da bulunduğu 8'i tutuklu, 69 sanığın yargılamasında 2. duruşma bugün görüldü. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Çağlayan'daki ikinci duruşmaya, eski emniyet müdürü tutuklu sanık Yakub Saygılı hasta olduğu gerekçesi ile katılmadı. Sanık avukatları ve müşteki avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada, firari sanıklar Fettullah Gülen ve Sinan Dursun ile eski emniyet müdürü Hamza Tosun'u avukatları temsil etti. Yargılamanın başlamasıyla il duruşmada sanık avukatların reddihakim taleplerinin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmediğini açıkladı. Bunun üzerine söz alan bazı sanıkların avukatları, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına da itiraz edeceklerini söyledi.
Kafaretle serbest bırakılsın talebi
Silivri Cezaevinde 18 aydır tutuklu yargılanan eski emniyet müdürleri Yakup Saygılı ve Kazım Aksoy'un avukatı eski İstanbul Baro Başkanı Muhammer Aydın, yaptığı usule ilişkin itirazda, aynı suçlarla yargılanan 55 kamu çalışanının serbest olması diğer sanıkların cezaevinde bulunmasını ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu belirtti. Aydın, buna dayanarak ve dosyada atılı suçların işlendiğine ilişkin hiçbir delil olmadığını öne sürerek Saygılı ve Aksoy'un adli kontrolle serbest bırakılmaları gerektiğini söyledi. Aydın, iki müvekkilin de beraat ve tahliyesini talep etti. Saygılı ve Aksoy'un diğer avukatı Murat Erdoğan ise yaptığı usule ilişkin itirazda mahkeme heyetine, "Müvekkillerim tutuksuz yargılanmalıdır. Çünkü bu hukuksuzluk hali hukuksuzdur. Bu hukuksuzluğa dava açıldığında devletin cebinden para çıkacaktır. Devletin cebinden para çıkacak hukuksuzluklara izin vermeyin" dedi. Erdoğan, Saygılı ve Aksoy'un uygun kefaret ile tahliye edilmesini; bu kabul edilmezse adli kontrolle tahliyesini talep etti.
Kırmızı Bülten'e itiraza ret
Mahkeme heyeti duruşmaya 1 saat ara vermesinin ardından tutuklu bulunan diğer sanıkların usule ilişkin itirazlarını dinledi. Firari sanık, Fettullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak, Gülen'in Kırmızı Bülten'le aranmasının hukuksuz olduğunu, aramanın kaldırılmasını istedi. Tutuklu sanıklardan Hüseyin Korkmaz ise 25 Aralık soruşturmasıyla hiç bir illiyet bağının bulunmadığını belirterek "Bu davada tanık olmam bile mümkün değil. Hiç bir dosyada imzam yoktur. Tutuklanmamın ardından İçişleri Bakanı Efkan Ala imzalı disiplin soruşturması kararında 25 Aralık dosyası ile hiçbir ilgim olmadığı oy birliği ile tasdik edilmiştir. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Savcı tahliye talebine itiraz etti ama...
Usule ilişkin, tutuklu ve hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan sanıkların yaptığı itirazların ardından savcı, sanıkların tutukluluğunun devamı yönünde görüş bildirdi. Mahkeme heyeti, yarım saatlik aranın ardından sanıklardan Hüseyin Korkmaz'ın tahliyesine diğer sanıkların ise tutukluluğunun devamına karar verdi. Oy çokluğuyla verilen kararda bir şerh yer aldı.Heyet tahliye kararını şöyle gerekçelendirdi:
"Mevcut delil durumu, tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanığın mağduriyetine sebebiyet vermemek açısından; bütün duruşmalara bizzat katılma ve yurt dışına çıkmama şeklinde adli kontrol altına alınarak tahliyesine karar verildi."
İddianameden
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Serhat Albayrak, MİTMüsteşarı Hakan Fidan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ve Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu'nun "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bazı bakan ve milletvekilleri "mağdur" sıfatıyla bulunuyor.
İddianamede, Gülen, Sinan Dursun, eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Kazım Aksoy ve Hamza Tosun'un da aralarında olduğu 67 sanığın "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Sanık 2 polis hakkında "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 ila 15'er yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, Gülen ve Dursun'un ayrıca "FETÖ/PDY silahlı terör örgütünü kurmak ve yönetmek" suçundan 15 ila 22,5 yıl, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal casusluk maksadıyla elde etmek" suçundan 22,5 ila 30 yıl olmak üzere toplam 37 yıl 6 ay ila 52 yıl 6 ay arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İddianameyi kabul eden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, firari sanıklar Fetullah Gülenve Sinan Dursun'un yokluğunda tutuklanmasına hükmederek, iki sanık hakkında ayrıca kırmızı bülten çıkarılması talebinde bulunmuştu. Firari sanık Hamza Tosun hakkında ise yakalama kararı verilmişti.