Yunan mitolojisindeki tıp ilminin kurucusu Asklepios’un öyküsünde sarımsağın önemi çok büyük. Ölümsüzlüğün reçetesini hazırlayan Asklepios öldürüldüğünde elinde bu sırrın yazılı olduğu parşömen toprağa düşüyor, yağmur yağdığında o topraktan sarımsak filizleniyor... Ya da rivayete göre Lokman Hekim’in bulduğu ölümsüzlüğün formülde de sarımsak yer alıyor. Antik Mısır döneminde piramitlerin yapımda görev alan işçilerin güçlü olmak adına bol bol sarımsak yediği söyleniyor.
Neolitik çağlardan kalan tabletler ve duvar kabartmalarında sarımsak bolca resmediliyor. Gerçeklerle iç içe geçen iddialar böyle. Ancak doktorlar sarımsağın uzun bir ömrün yiyeceği olduğu konusunda hemfikir! Kamu Hastaneler Birliği (AKHB) Genel Sekreteri Biyokimya Uzmanı Prof. Dr. Necat Yılmaz, sarımsak ve narın şifa kaynağı olduğunu belirterek, “Sarımsak soyulup 24 ay limon ve sirke içerisinde bekletilirse, müthiş bir sağlık kaynağına dönüşür. Nar da yeteri kadar tüketilirse sağlık ve güzellik iksiri olur” dedi.
Sofraların vazgeçilmezleri arasında yer alan sarımsak ve narın birçok hastalığa iyi geldiğini belirten Yılmaz sarımsağın ve narın ayrıca güzelliğe de katkı sağladığı ifade etti. Üniversitede araştırma yaptığı dönemlerde hem narın hem de sarımsağın eşsiz sağlık özelliklerini tespit ettiğini söyleyen AKHB Genel Sekreteri Yılmaz, Türkiye’de üretilen sebze ve meyvelerin her birinin sağlık deposu olduğunu vurguladı. Narın içerisindeki birçok bileşik sayesinde antioksidan özelliği olduğunu, bu nedenle bir nevi güzellik, sağlık iksiri bir meyve haline geldiğinin altını önemle çizen Yılmaz, “Ama halkımız bunlar yeterince tanıtılmadığından faydalanamıyor. Sarımsak soyulup 24 ay limon ve sirke içerisinde bekletildiğinde farklı bir özellik kazanıyor. Yıllanmış sarımsak ekstraktı dediğimiz bir hale dönüşüyor. Naturel bir gıda haline geliyor” sözlerini kaydetti.
KANSERİ ÖNLEYİCİ ETKİYE SAHİP OLDUĞU KANITLANDI
Halka bol bol sebze ve meyve tüketmelerini tavsiye eden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yıllandırılan sarımsağın müthiş bir sağlık kaynağı haline geleceğine inanıyorum. Özellikle çağımızın hastalığı olan damar kireçlenmesi büyük ölçüde bu yolla engellenebiliyor. Tedavi edilebiliyor. Karaciğeri koruyucu, savunma sistemini güçlendirici, kanseri önleyici etkiye sahip olduğu kanıtlandı. İlaca cevap vermeyen ‘maling hipertansiyon’ dediğimiz vakalarda dahi tansiyon düzenlenmesine katkıda bulunuyor.”