Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dünya Ekonomik Forumu’nun düzenlediği Davos Zirvesi’nde Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeleri ve 2018’e ilişkin beklentilerini değerlendirdi. 2018 yılında yüzde 7’nin üzerinde büyümesi kısmen 2016’daki baz etkisini de yansıttığını belirten Şimşek, bu seneki rakamlarda baz etkisinin olmayacağını söyleyerek, “Bu sene de üç sebepten dolayı büyüme güçlü kalacak. Birincisi, Avrupa Birliği.
Uzun yıllar sonra siyasi istikrar var. Avrupa’da parasal genişleme ile büyüme hızlandı. Avrupa’nın büyüyor olması Türkiye’nin mallarına olan talebi arttırır, Türkiye’ye olan turizm talebini arttırır, Türkiye’ye fon akışını olumlu etkiler ve Türkiye’ye Avrupa’dan yatırımları arttıracaktır. İkinci husus, Türkiye’ye turizm sadece Avrupa eksenli değil, özellikle Rusya’dan ve diğer bölgelerden çok ciddi bir turist akımı var. Turizm’de bu toparlanmanın devamıyla birlikte büyüme güçlenecek. Üçüncü olarak ise dış talepte petrol fiyatları 70 dolara dayandı. Bu bizim için olumsuz bir gelişme. Ama komşularımız için de olumlu bir gelişme. Çünkü komşularımızın büyük bir kısmı bütçe ve döviz gelirleri neredeyse yüzde 60 ile 95 arasında petrol ve doğalgazdan elde ediyorlar. Böyle bir durumda petrol fiyatlarının yükselmesi komşularımızın gelirlerini arttırıyor.
Bu sebeple bizim müteahhitlerimiz o ülkelerde daha çok iş yapacaklar. O ülkelerden bize daha çok turist gelecek ve o ülkelerin Türk mallarına olan talebi arttıracak. Yanı dış talep güçlü olacak” diye konuştu. İkinci sebebin ise geçen sene 1 milyon 300 binin üzerinde vatandaşımıza yeni iş bulduğunu ve işe girenlerin artık gelirlerinin olması nedeniyle tüketim talebi oluşacağına işaret eden Şimşek, “Birinci husus, bu da üretime yatırıma sebep olacak. İkinci husus, biz asgari ücreti enflasyondan daha fazla arttırdık, bu da asgari ücretin gelirini arttırıyor. Bundan da iç talep olumlu etkilenecek. Üzüncü husus da 1 milyondan fazla daha önce taşeron olarak çalışan işçilere kadro imkanı çıktı. Bu da işçilerin geleceğe güvenle bakmasının önünü açıyor. Bütün bunlar iç talebi de destekleyecek” dedi.
“Üçüncü sebep de Türkiye’nin şu anda kapasite kullanım oranı yüzde 80’de. Ama ihracatçı sektörlerde yüzde 83’e yakın. Zaten kapasite kullanım oranları yüzde 80’e dayandığı zaman kapasiteyi genişletmeniz gerekir. Çünkü her an, makineler tam kapasite ile çalışamayabiliyor. Bu da yatırım demektir. Dolayısıyla 2018’de büyüme devam edecektir” ifadelerini kullanan Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: “Reformları hızlandırıp Türkiye’nin büyümesini güçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü bu küresel ortam nihai devam etmez. Dünyada para politikasında normalleşme faiz artışı bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyebilir. Bu sebeplere şimdiden hazırlıklı olmak için bir taraftan mali disiplini devam ettirmemiz lazım.”