Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi üzerinden tam iki yıl geçti. Darbe girişiminde 249 kişi şehit olurken, iki binden fazla insan da yaralandı. Bunun yanı sıra darbe girişiminin ekonomiye de olumsuz birçok etkisi oldu.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, darbe girişiminin ekonomiye etkilerine ilişkin değerlendirmede, halkın darbe girişimine karşı vatansever duruşu kadar önemli olan bir başka faktörün özel sektörün tavrı ve duruşu olduğunu söyledi. Hain darbe girişiminin dünyanın en gelişmiş ülkelerinin ekonomilerini bile sarsabilecek etkide olduğunun altını çizen Bahçıvan “Halkımız gibi ekonomimiz de üreticisinden tüketicisine kadar her kesimden gelen destekle darbeye karşı büyük bir direnç göstermiştir. Türk özel sektörünün bu zor günlerde ekonomik aktivitesini, dinamizmini hiçbir şekilde yitirmediğini her zaman hatırlamak gerekiyor. Özel sektör, geçmişten gelen güçlüklerle savaşma, mücadele etme direncini, 2016’nın o zor günlerinde fazlasıyla ortaya koydu. Devletine, milletine, ülkesine güvenme noktasındaki en öncü görevini ve sorumluluğunu yerine getirdi. Eğer hükümetimizin, halkımızın ve ekonomiye büyük güç veren özel sektörümüzün bu ferasetli yaklaşımı olmasa, hain darbe girişiminin ekonomik etkileri bu kadar kısa sürede püskürtülemezdi. Darbenin ekonomik etkilerine karşı en büyük mücadeleyi özel sektörümüz verdi” dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, 15 Temmuz’u planlayanların amacının yalnızca demokrasiye değil, ekonomiye de bir darbe vurmak olduğunu dile getirdi. Ekonominin önemli bir cephe olduğuna dikkati çeken Avdagiç “Buradaki güçsüzlük diğer tüm alanlara da sirayet edebilecek bir konu. İşte bu manada 15 Temmuz’la birlikte büyük bir mücadeleyi de ekonomi cephesinde başlattık. Çok şükür ki şu ana kadar bu sınavı alnımızın akıyla geçmeyi başardık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hükümetimiz, iş dünyamız, çalışanımız 15 Temmuz’u net şekilde analiz ederek ilgili tüm refleksleri anında ortaya koyabildi” şeklinde konuştu. Avdagiç,15 Temmuz’un hemen ertesinde hiçbir durağanlık yaşamadan sanayide çarkların dönmeye devam ettiğini belirterek, yatırımlar ve mega projelerin hız kesmeden takvimine göre işlediğini aktardı. İstihdam, kamu maliyesi gibi makroekonomik göstergelerin bozulma göstermediğini belirten Avdagiç, başlatılan Nefes Kredisi, İstihdam Seferberliği ve TL kullanımı çağrısı gibi atılan adımların ekonomik mücadelede gönül birliğinin simgesi haline geldiğini ifade etti.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ise iş dünyasının 16 Temmuz sabahından itibaren Türkiye ekonomisini ve istikrarını da hedef alan darbe girişimine karşı tek vücut olduğunu ifade etti. Türkiye’de üretimin devam etmesi ve çarkların dönmesi için çağrıda bulunduklarını anlatan Olpak, DEİK olarak, tüm iş konseylerini seferberlik ettiklerini, yabancı yatırımcının ülkeye olumlu bakışını sağlamak için birçok toplantı ve görüşme yaptıklarını aktardı. Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu: “O günden bu yana ekonomik tabloya baktığımızda; başta sayın Cumhurbaşkanımız ve sayın Başbakanımız olmak üzere, gerek siyasilerimizin, gerek iş dünyasının ve en çok da halkımızın güçlü duruşunun, darbe girişimini bertaraf ettiği gibi, olumsuzluklarını da bertaraf ettiğini görüyoruz. Türkiye ekonomisi bu yaşanan olumsuzluklara rağmen, 2016 yılının dördüncü çeyreğinden bu yana güçlü bir büyüme performansı sergiledi. Geçen 6 çeyrekte ekonomimiz reel bazda ortalama yüzde 6,8 büyüdü ve küresel çapta bu performansıyla dikkati çekti. Bu dönemde yatırım harcamalarındaki ortalama büyüme oranı ise yüzde 6.6 oldu. Ayrıca, bu süre zarfında net doğrudan yatırım 12 milyar doları aştı.”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, son yıllarda Türkiye ekonomisinin birçok kez dayanıklılık testinden geçtiğini, söz konusu testlerin en zorlunun 15 Temmuz darbe girişimi olduğunu dile getirdi. Darbe girişiminin gerçekleştirildiği dönemde Türkiye ekonomisinin pozitif büyüyen bir trend yakaladığına dikkati çeken Kaan, darbe girişiminin etkisiyle söz konusu dönemde ekonominin yüzde 0.8 küçüldüğünü kaydetti. Kaan “FETÖ mensupları ve onların yurt dışındaki destekçileri tarafından yürütülen Türkiye ekonomisi üzerine negatif algı kampanyasının da etkileri göz önüne alındığında, darbe girişiminin maliyetinin daha da arttığını görüyoruz. Sekteye uğrayan yeni yatırımlar, buna bağlı olarak artan işsizlik, turist sayısında gözlenen azalma gibi etkenleri de hesaba kattığımızda, darbe girişiminin Türkiye ekonomisine yaklaşık 50 milyar liraya mâl olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye ekonomisinin güçlü ve dinamik yapısı ve ekonomi yönetimi tarafından alınan tedbir ve teşvikler sayesinde, başta 15 Temmuz olmak üzere, son yıllarda ülkemize yönlendirilen bütün saldırıların ekonomiye etkisi çok geçmeden bertaraf edilmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Hasan Ali Cesur da ekonominin devletin ve milletimizin dirayetli duruşu, özel sektör ve STK’ların destekleriyle kısa bir sürede toparlandığını söyledi. İstikrarlı ve büyüyen Türkiye ekonomisinin, darbe girişiminin hemen sonrasında gerekli refleksi verdiğini ifade eden Cesur “FETÖ’nün elindeki sermaye, doğru yönlere kanalize edilerek emin ellere emanet edildi. Devletimiz elindeki argümanları yerinde ve zamanında kullandı. Merkez Bankası’nın darbenin hemen akabinde bankalara limitsiz olarak likiditenin sağlanacağını, gerekirse finansal istikrarı korumaya yönelik tüm önlemin alınacağını açıklaması piyasalara güven verdi. İş dünyası, STK’lar, mesleki birlikler darbeyi kınayan açıklamalar yaparak, demokrasinin yanında olduklarını belirttiler ve güven ortamına yardımcı oldular” ifadelerini kullandı.
DEMOKRASİ MÜCADELESİ GELECEĞE IŞIK OLMALI
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, 15 Temmuz 2016’da omuz omuza mücadele veren Türk milletinin birbiriyle kenetlendiğini ve devletin daha da güçlendiğini vurguladı. Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz gecesi sadece milli iradeyi değil, ekonomiyi de hedef aldığına işaret eden Baran, ekonominin ne kadar sağlam temeller üzerine oturtulduğunun 16 Temmuz sabahı net şekilde görüldüğüne dikkati çekti.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, millet iradesinin her zaman en büyük güç olacağını belirtti. Palandöken, vatanı ve demokrasiyi korumak adına esnafın da sokaklara çıktığına işaret ederek, şehitlerden 51’inin esnaf olduğunu hatırlattı.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay “Bursa iş dünyası olarak, 15 Temmuz’daki hain darbe girişimine rağmen gerek üretim gerekse de ihracat noktasında yeni başarı hikayelerine imza attık. Daha güçlü yarınları inşa etmek, kentimizi ve ülkemizi hak ettiği konuma taşımak için çok daha kararlı ve azimliyiz” ifadesini kullandı. Burkay “Birçok ülkenin tarih sahnesinden silinmesine neden olacak zorlu sınavlardan vatanını seven evlatlar sayesinde güçlenerek çıktık. Allah’a şükürler olsun ki birbirimize kenetlenerek ve her zamankinden daha çok çalışarak karanlık odakların oyunlarını boşa çıkarıyoruz” dedi.
‘Ekonominin sağlam temelini 16 Temmuz’da anladık’
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, 15 Temmuz 2016’da omuz omuza mücadele veren Türk milletinin birbiriyle kenetlendiğini ve devletin daha da güçlendiğini vurguladı. Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz gecesi sadece milli iradeyi değil, ekonomiyi de hedef aldığına işaret eden Baran, ekonominin ne kadar sağlam temeller üzerine oturtulduğunun 16 Temmuz sabahı net şekilde görüldüğüne dikkati çekti.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, millet iradesinin her zaman en büyük güç olacağını belirtti. Palandöken, vatanı ve demokrasiyi korumak adına esnafın da sokaklara çıktığına işaret ederek, şehitlerden 51’inin esnaf olduğunu hatırlattı.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay “Bursa iş dünyası olarak, 15 Temmuz’daki hain darbe girişimine rağmen gerek üretim gerekse de ihracat noktasında yeni başarı hikayelerine imza attık. Daha güçlü yarınları inşa etmek, kentimizi ve ülkemizi hak ettiği konuma taşımak için çok daha kararlı ve azimliyiz” ifadesini kullandı. Burkay “Birçok ülkenin tarih sahnesinden silinmesine neden olacak zorlu sınavlardan vatanını seven evlatlar sayesinde güçlenerek çıktık. Allah’a şükürler olsun ki birbirimize kenetlenerek ve her zamankinden daha çok çalışarak karanlık odakların oyunlarını boşa çıkarıyoruz” dedi.
DEMOKRASİ MÜCADELESİ GELECEĞE IŞIK OLMALI
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, halkın, Cumhurbaşkanının, parlamentonun, hükümetin, siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşları ve toplumun tüm kesimlerinin 15 Temmuz 2016 gecesi demokrasiye sahip çıktığını kaydetti. Bilecik, darbe girişimine karşı kahramanca mücadele verirken yaşamını yitiren şehitleri bir kez daha saygı ve minnetle anarak, şunları aktardı: “Bu hain girişimin hemen ardından uluslararası medyada yayınladığımız ilan metninde de ifade ettiğimiz üzere, ‘demokrasiye müdahaleler ancak demokratik standartları yükselterek ve hukukun üstünlüğünü güçlendirerek önlenebilir.’ Toplum olarak demokrasi için verdiğimiz mücadele önümüzdeki döneme de ışık tutmalıdır. Türkiye özgürlükler, güvenlik, adalet ve refah ülkesi olarak ancak toplumsal uzlaşma ve çoğulculuk içinde 15 Temmuz’un yarattığı sarsıntıyı geride bırakabilir.”
İRADESİ DIŞINDAKİ BİR ANLAYIŞA, ASLA BOYUN EĞMEYİZ
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB ve Oda-Borsa camiası olarak tepkilerini ilk anda ortaya koyduklarını vurgularken, “Gücünü sandıktan, yetkisini milletten almayan bir idareyi asla meşru kabul etmeyiz. Demokrasi ve milletin iradesi dışında bir seçeneğe de boyun eğmeyiz” dedi. Hisarcıklıoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Hâkimiyet kayıtsız, şartsız milletindir’ sözünü hep aklımızda tutarak ülkemiz ve milletimiz için çalışmayı ve üretmeyi daha büyük bir azimle sürdüreceklerini ifade etti. Her zaman demokrasinin, milletin ve devletin yanında olduklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin demokrasisine ve hukuk devleti yapısına kasteden hain ve alçakça bir saldırıyı birlik ve beraberlik içinde geri püskürterek hainlere en güzel cevabı verdiğini kaydetti. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu “15 Temmuz hem Türkiye siyaseti, hem de Türkiye ekonomisi için tarihi bir stres testi oldu.
ÜZERİMİZDE OYUN OYNANAMAYACAĞI İYİ BİLİNİYOR
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise darbe girişiminin Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçtiğini kaydeden Gülle, “Türk milleti ‘bir olarak, iri olarak, diri olarak’ omuz omuza vererek bu hain girişimi önlemiştir” değerlendirmesinde bulundu. 2001 krizinin ardından bugüne kadar Türkiye’nin yaşadığı güçlü toparlanma sürecinin engellemelerle dolu olduğuna değinen Gülle, “15 yılda milli gelirimiz 3 katına yükseldi. Kişi başına düşen milli gelir 10 bin doların üzerine çıktı. Ancak ülkemizin geçmişi, ekonomik ve siyasi olarak ulaştığımız her atılımın ardından, darbe, ekonomik kriz, iç siyasi karışıklıklar gibi sorunlarla dolu. 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişimi, bu teşebbüslerin zirveye çıktığı anı temsil ediyor” ifadelerini kullandı. Gülle “Artık dünyada herkes, ülkemiz üzerinde oyun oynanamayacağını çok iyi biliyor” dedi.
Milli duruşumuzu gösterdik
Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün hain darbe girişimine karşı milletin demokrasi dışında hiçbir hareketi kabul etmeyeceğini ve ülkede daha öncekiler gibi bir darbenin yapılamayacağını gösterdiğini söyledi. Siyasi görüşü, partisi, inancı ne olursa olsun, bu tür durumlarda Türk milletinin hemen kenetlendiğini ve her şeyden önce demokrasisine sahip çıktığını aktaran Kırmızı “Bunun en büyük yansıması milli duruşumuza oldu. Milli duruşumuzu bir kere daha hem biz gördük hem de dünyaya gösterdik. Türkiye’nin artık bu ucuz girişimlere karşılığını çok sert bir biçimde vereceğini gösterdik. Ülkemizin en büyük gerçeğinin demokrasi olduğunu gördük. İnşallah 15 Temmuz’lar bir daha yaşanmaz” dedi.
Çiftçimiz birlik ve beraberliğin teminatıdır
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar “Ziraat odaları ve TZOB, 5 milyona yakın üyesiyle daima demokrasinin yanında olmuş ve darbelere karşı durmuştur. Bu ülkenin temel direği olan çiftçimiz, birlik ve beraberliğin de teminatıdır. Çiftçimizin, bu görevini her zaman yerine getireceğinden kimsenin kuşkusu olmasın” ifadesini kullandı. Bayraktar, her zaman Türkiye’nin ekonomik ve demokratik gelişimini engellemek isteyenlerin karşısında duracaklarının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye Cumhuriyeti, demokrasisi, hukuk sistemi, ekonomisi, güçlü kurum ve kuruluşları, devleti ve milletiyle sürekli ilerleyecek, çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkacaktır. Kimse bunu engelleyemeyecektir. Çiftçimiz de bu hedefin sonuna kadar savunucusu olacaktır. Gücünü milletten alan Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.”
Yatırımlara ara vermeden devam
Kuzu Grup CEO’su Özen Kuzu 15 Temmuz’da sergilenilen dik duruşla dünyaya örnek olunduğunu belirterek “Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı değişim ve büyüme, İslam dünyasında öncü konumda olması, başta Avrupa ve Amerika olmak üzere dünyaya karşı gösterdiği dik duruş herkesi rahatsız edici duruma geldi. Büyümemize tahammül edemeyen dış güçlerin içimizdeki hain FETÖ örgütüyle bir olup kalkıştığı alçak girişim kısa sürede liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde halkımızın desteğiyle atlatıldı.” ifadelerini kullandı. Kuzu “Grup olarak ülkemizin birlik ve bütünlüğünü bölmeye çalışan hainlere karşı liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a inancımızla 2023 hedeflerimiz doğrultusunda yatırımlarımıza ara vermeden devam edecek, kalkınmamız adına elimizden ne gelirse yapmayı sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı.