Sınanmadan önce ne güzelmişiz

Elime bir ‘mecmua’ geçti, hayallere daldım. Şu fani dünyada ‘saadet’in ne olduğuna dair fikrim daha da kuvvetlendi.

Evvela, ‘dergi’ değil, ‘mecmua.’

‘Dergi’ kelimesini okula gitmeye başlayınca işittik. Bizim evde dergi yoktu, ‘Mecmua’ vardı.

Hangi mecmua?

Büyük Doğu Mecmuası.

Bugün elime geçen ‘mecmua’ Büyük Doğu değil.

Baba ocağında aşinası olduğum bir başka ‘mecmua.’

Üstte, küçük puntolarla ‘İslam’ın ilk Emri’ yazıyor.

Altta kocaman, kapağın üst kısmını hemen hemen kapatacak büyüklükte ‘OKU’.

Altında “Dini, İçtimai, Edebi Aylık Mecmua.”

(Mihrabad Yayınları eski sayılardan seçmeler yaparak bir ciltte toplamış.)

Bu devir, hiç kimsenin kafasının karışık olmadığı devir.

Hepimizde, ‘müslüman’ olmamızdan kaynaklanan hudutsuz bir özgüven var.

Bu özgüven, derginin jeneriğindeki kelimeyi kullanacak olursak, ‘içtimai’ sayılmaz. Bir fikri özgüven.

En doğrusu, mutlaka bizim fikrimizdir.

En iyisi biziz.

Biz daha ahlaklıyız. Biz daha faziletliyiz.

Biz daha haklıyız. Biz daha temiziz.

Biliyor musunuz? Bunların hepsi doğruydu.

Sınanmadan önce.

Babam, bu ‘mecmua’nın çıktığı senelerde İmam-Hatip’te talebeydi.

İlk sayısı 1961 Mart’ında çıkmış.

Evde nüshalarını görüyordum.

Çok mu okudum bu dergiyi?

Hayır, çok sayılmaz.

Mesela, evde Büyük Doğu ciltleri vardı ve o ciltler içinde karıştırmadığım sayfa yoktur.

Yeni İstiklal’in de ciltleri vardı. Onları da çok karıştırırdım.

Oku’yu az okudum.

Fakat, ‘İslam’ın ilk emri’nin ‘oku’ olması fikrinden hoşlandığımın bilincindeyim.

Editör de durumun farkında, “Mecmuamızı elinize alır almaz muhakkak ki ‘İslam’ın ilk emri oku’ cümlesinin ifade ettiği manayı anlamıya çalışmanın zevkini duymuşsunuzdur” diyor çıkış yazısında.

(Ayet-i kerimedeki ‘oku’nun, propagandası yapılan ‘oku’dan farklı olduğunu -kendi payıma- çok sonraları akıl ettim.)

Öyle güzel isimler var ki yazı ailesinde.

Ali Ulvi Kurucu. Sahabe gibi yaşayabilmek için Medine’ye yerleşmiş. İmam-Hatip Mezunları’na bir şiir yazmış, ilk sayıda.

Ne temiz hisler.

“Atilerin irfanlı, asil önderisin sen!..

Bilsen, ne mühimdir senin alemde vazifen!..”

Ali Kemal Belviranlı. Kitabın kıt olduğu zamanlarda, ‘İslam Prensipleri’ diye bir kitap yazmıştı. Okuması da kolaydı, sorulu cevaplı. Ben bile okudum.

İlk sayıdaki yazısı “Dünyaya ne için geldik.” Bir yazıda bütün sorunlar çözülüyor. İnsanlığın bütün dertlerinin sebebi “Kur’an prensiplerine samimiyetle bağlanmamalarındandır.”

“Kainat kitabının tetkikinden çıkan hüküm ve mana budur.”

Mustafa Ateş, mecmuanın dinamosu sanki.

Konya’da Yüksek İslam Enstitüsü açılsın diye ‘Niçin İslam Enstitüsü?’ başlıklı bir yazı yazmış.

O yıllarda İstanbul’da yeni kurulmuş. Araya 60 ihtilali girmiş.

İmam-Hatip Okulları mezun verince, gidecek başka okul yok. Nereye gidecekler?

Bunun için çırpınıyor insanlar.

“Garb’de İslam’ın İnkişafı.”

N. Mustafa Polat yazmış. İslam’ın Batı’da çok güzel yayıldığını anlatıyor. Ama asıl sözü içeridekilere.

“Ehli salibin müsamahası karşısında İslam dininin garbdeki inkişafından ibret alın da Türklüğünüzden utanın efendiler.”

Daha ne isimler. Tahir Büyükkörükçü, Halide Nusret Zorlutuna, Ahmet Kabaklı, Lütfi Doğan, Nurettin Topçu, Mustafa Özdamar, Nihat Sami Banarlı...

Mesela, Topçu’nun makalesinin başlığı, ‘Dini Eğitim ve Öğretimin Toplum Yapısı Yönünden Önemi.’

Tahir Büyükkörükçü: Uyanan genç.

Büyük, yoksunluk ve yoksulluk devri. Bir aşk var insanlarda.

Bize bir okul verin, gidelim, okuyalım yeter.

Evimiz, bizim dünyamız, tertemiz, pırıl pırıl.

Paramız pulumuz zaten yok.

Bütün kötülükler, bizim dışımızda.

Sınanmadan önce, ne güzelmişiz!

O ‘saadet’e uzaktan bakıyorum.

Yoklukta, açlıkta, içilen bir kaşık çorba gibi lezzetli, rayihalı.

Bugünkü kalabalık, gürültülü halimizse, açık büfeden yiye yiye perişan olmuş bir adamın burnuna dayanan koca bir angus pirzolası gibi.

YORUMLAR (32)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
32 Yorum