Hariciye’nin 2018 notları iyi
Türkiye Dışişleri Bakanı’nın basın toplantısı yapması için harika bir zamanlama. Hem gazeteciler için hem bakanlık açısından.
Yıl sonu değerlendirmesi dediler ama yıl başı piyangosu gibi bir ikramiye çıktı.
Trump, Suriye ajandasını baştan aşağı yenilememizi gerektirecek bir sürpriz yaptı.
Basın toplantısı ilan edildiğinde bu sürpriz henüz vaki olmamıştı.
Toplantının başında bir dünya turu yaptı Bakan Çavuşoğlu.
Suriye’den, Yunanistan’dan Çin’e, Avrupa’dan Latin Amerika’ya kadar.
(Bu arada, notlarımın arasında duruyor, Çavuşoğlu 2018’de uçakla 395 bin 598 kilometre mesafe kat etmiş. Yıl bitmedi. 31 Aralık’a kadar 400 bini bulur.)
Geçen sene özellikle Batı’yla notlarımız bu kadar iyi değildi.
ABD’yle fena bozuktuk. Halkbank davası, FETÖ, Suriye...
Şimdi, bilhassa Rahip Brunson’un tahliyesinden itibaren düzeldik.
Çavuşoğlu, Brunson’un serbest bırakılmadığına, kendisine ceza verildiğine, yattığı sürenin cezaya denk düştüğüne dikkat çekiyor.
(Tabii vatandaş bunu başka türlü değerlendiriyor olabilir...)
Hakan Atilla’nın Türkiye’ye gönderilmesi ihtimal dahilinde.
***
FETÖ’nün iadesi konusunda bazı gelişmeler var. FBI’ın operasyonları kayda değer. En azından, Trump artık konulara eskisinden daha vakıf. 84 kişilik FETÖ’cü listesini bizzat istemiş. Dışişleri de Pompeo aracılığıyla vermiş.
Önceki yıllarda Avrupa’yla yaka paçaydık. Bilhassa Almanya ve Hollanda’yla.
İlişkiler düzeliyor. Yeni fasıllar açılmasa da AB organlarında Türkiye’yle ilgili pozitif gelişmeler var.
Cemal Kaşıkçı cinayeti soruşturmasını Türkiye başarıyla yönetti. Elde ettiği delilleri, bilgileri ustaca bir zamanlamayla dünya kamuoyuna verdi. En azından dikkatleri canlı tuttu.
Filistin, uluslararası ilişkilerimiz açısından çok önemli bir başlık.
ABD’nin İsrail büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması kararı üzerine 3-4 gün içinde İslam İşbirliği Teşkilatı’nı topladık. BM’de ABD ve İsrail aleyhine karar çıkarken en aktif ülkelerden biri Türkiye’ydi.
Rusya’yla işbirliğimiz devam ediyor.
Son yıllarda, insani yardım ve kalkınma yardımı konusunda miktar olarak dünyada ikinciydik. Ama yardımların milli gelire oranında birinciydik.
Bu sene miktar olarak da birinci olmuşuz.
Afrika’da elçiliklerimizin sayısı 42’ye ulaşmış. Güney Amerika’da ise 6’dan 17’ye çıkmışız.
***
Çavuşoğlu, Türkiye’nin Doğu Türkistan’la yakından ilgilendiğini, Çin’le görüşmelerde gündeme getirildiğini söyledi.
Sözlerinden, eleştirileri adil bulmadığını anlıyorum.
Çin büyük ve güçlü bir ülke. Çin’le ilişkileri Doğu Türkistan meselesiyle bir arada taşımak zor ve Türkiye bu zorluğu yaşıyor.
Bence bu yaklaşımlar biz sivillerin Doğu Türkistan meselesini canlı tutmasına mani değil.
En önemli konumuz Suriye.
Bakan Çavuşoğlu, Trump’ın kararının ABD yönetimi için de sürpriz olduğunu söylüyor.
İyi bir şey mi, kötü bir şey mi?
Mevlüt Bey “ABD’nin çekilme kararını memnuniyetle karşıladık” diyor. Demek ki iyi bir şey.
ABD’nin PYD’ye verdiği destek son bulur mu? Buna ihtimal veriyor. Hatta konuşmasının sonuna doğru çekilme kararıyla Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoru hayalinin suya düştüğünü de söylüyor.
Uzun sürede oluşmuş bir politika bir anda yok olur mu?
Bundan emin olabilir miyiz?
Yakınlarda ‘Beyindeki Hayaletler’ adında bir kitap okudum.
(Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, Sandre Blakeslee-V. S. Ramachandran)
Uzuvlarını kaybeden insanlar, bir müddet o uzvu varmış gibi algılıyormuş. Hatta insanın olmayan bacağı, olmayan kolu kaşınabiliyor, ağrıyabiliyormuş.
Şimdi bir teori ortadan kalksa bile teori sahipleri veya teorinin taraftarları yeni duruma intibak edemeyebiliyor.
Gördüğüm kadarıyla Çavuşoğlu’nun yeni durumlara intibak sorunu yok.
Suriye’de savaş -tabir caizse- son düzlüğe geldi mi?
Daha değil. Cenevre ve Astana süreçleri devam ediyor. DAEŞ’in ve PYD/YPG’nin bitmesi lazım. Suriye’de adil bir seçim olması lazım.
Trump, DAEŞ’le mücadele konusunda Türkiye’ye çok güveniyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da Türkiye’nin her türlü operasyonu yapacak güçte olduğunu söylüyor.
Patriot füzelerini alacak mıyız?
Alırız. Ama S-400’den de vazgeçmeyiz.
Bakan Çavuşoğlu’nun anlattıklarını alt alta topladığımızda 2018’in Dışişleri açısından verimli bir yıl olduğu çıkıyor ortaya.
Bize de 2019’un daha güzel olmasını dilemek düşüyor.