Cevabı henüz bulunamayan kültür soruları
Bugünlerde Wikipedi’ye bir ulaşıyorum, bir ulaşamıyorum. Acaba devletin engellemesi bir başlayıp bir duruyor mu? Anlayamadım.
Antalya’dayız. Perge Antik Kenti’ni ziyarete gittik.
Aşağı yukarı üç bin senelik bir şehir burası. Düşünün, tiyatrosu 12 bin kişilik.
Şimdi bizim 12 bin kişilik tiyatrolarımız yok.
Demek ki, o zamanlara göre büyük bir şehir.
Şimdi, eski tiyatroların büyüklüğüyle kıyaslanabilecek stadyumlarımız var.
O zamanki tiyatro geleneğinin yerine şimdi futbol gelmiş anlaşılan.
Bu sene Perge yılı ilan edilmiş.
Bunu, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’tan öğreniyoruz.
Antalya’da, İstanbul’dan, Ankara’dan ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinden –Konya, Urfa ve Rize’yi saymam gerekir- bir grup gazeteciyiz. Saymadım ama 30’dan fazlayız.
Önceki sabah Bakan Kurtulmuş’la bir araya geldik. Sohbet ettik. Orada anlattı.
Basın toplantısı benim yazımla eş zamanlı olarak Karar’da ve diğer gazetelerde yayımlanır. Bu yüzden, ayrıntıya girme ihtiyacı duymuyorum.
Wikipedi, Perge’yi soruştururken internette önüme çıktı. Geçenlerde denemiştim. Açılmıştı. Bu defa açılmadı.
Babamın portalı değil Wikipedi. (Babamın portalı da ne yahu!) İsterse kapansın. Ama bir ihtiyacı karşılıyor.
Wikipedi’nin yerine aynı ihtiyacı karşılayacak başka bir dijital bilgi kaynağı kursalar bari! (Kapatılmasındaki hikmeti de bilmiyorum bu arada...)
Numan Kurtulmuş’un Turizm konusunda anlattıkları ümit vericiydi.
2017’de Türkiye’ye gelen turist sayısı, 2016’ya göre yüzde 28 artmış. 32,4 milyona ulaşmış.
2016 kötü bir yıldı. Rusya’yla aramız hala limoniydi ve terör belası huzurumuzu kaçırmıştı.
Şimdi işler düzeliyor.
Numan Bey bu sene 36 milyon turist ve 34 milyar dolar turizm geliri beklediklerini söylüyor.
Başka iyi haberler var. Biri sinemayla ilgili.. Sinemada ‘yerli film izleme’de Avrupa birincisiyiz. Yerli filmlerin izlenme oranı yüzde 57.
Harap halde olan Rami Kışlası 7 milyon kitaplık büyük bir kütüphane olarak 2019’da açılacakmış.
Kütüphane deyince, ben bilmiyordum, kütüphanelerde mesai saatleri uzatılmış. 38 halk kütüphanesi gece 22:00’ye kadar açıkmış. 6’sı da 22:30’a kadar.
Bayazıt Devlet Kütüphanesi ise 7 gün 24 saat açıkmış. Kütüphanede ikram da varmış.
Türkiye’nin yayıncılık sektörü 2,5 milyar dolarlık Pazar büyüklüğüyle dünyada 11., ISBN tahsis edilen kitap sayısı bakımındansa dünyada 10. sırada.
Bunlar çok güzel.
Fakat, memleket sathına baktığımız zaman, neden bir sığlaşma görüyoruz?
Neden –kitap basma sayılarımız yüksek olmasına rağmen- kitap okuma oranlarımız çok düşük?
Bir Japon yılda ortalama 25 kitap okurken... İsviçreli 10, Fransız 8 kitap okurken, Türkiye’de neden bir kişi on yılda bir kitap okuyor?
Neden kitap okumada 86. sıradayız?
Daha önemlisi... Bazı alanlarda, özellikle ulaşım ve sağlıkta Türkiye’ye çağ atlatan AK Parti hükümetleri, kültür alanında neden hissedilir bir ilerlemeye zemin hazırlayamadı?
Biliyorum, bu sorular kabak tadı verdi. Ama önemli.
Cevapları Numan Kurtulmuş’un Kültür Bakanlığı döneminde bulunur inşallah.
***
Siyasi sorulara da cevap verdi Kurtulmuş. Dünkü Karar’da okudunuz.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Cuma Namazı çıkışlarında yaptığı açıklamalara dair soruya “Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan’a karşı Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkmaz” diye cevap verdi.
Konuyu da fazla kurcalamadı.
Heyecan arayan bazı arkadaşlarımız belki tatmin olmamıştır.
Ama, bana göre bu, mutedil bir cevaptı.
Numan Bey’in, Anayasa Mahkemesi’nin Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkındaki tahliye kararı ve kararı takip eden tartışmalarla ilgili cevabında da aynı serinkanlılık vardı.
Bence bu tutum daha doğru.
Bu tür programların bir güzel tarafı da gazeteci arkadaşlarımızla buluşma, dertleşme vesilesi olması.
Sadece gazetelerde yazılanlar değil... Yazılmayanlar da konuşuluyor.
Yoruluyoruz ama, yorulduğumuza değiyor.