Farkında olmadan KİT’leşiyor muyuz?

Özal, Türkiye’nin ve Türk insanının ufkunu pek çok alanda açarken özelleştirme çabaları ile de öne çıkmıştı. Özal’ın özelleştirme girişimleri o günlerde adını işçi düşmanına çıkarırken güya işçi dostu geçinen hükümetlerin popülizmi SSK’yı batma noktasına getirmiş ve daha sonraları emeklilik yaşının 65’e yükselmesine sebep olmuştu. Yarattıkları büyük çöküntü ve krizlerin etkisi ile sonraki yıllarda özelleştirmeler hem kaçınılmaz hale gelmiş hem de özelleştirmelerden beklenen gelir elde edilememişti.

Özal’ın yapmak isteyip de yapamadığı pek çok özelleştirme Ak Parti’ye kısmet oldu ve zamanla halkın sırtında büyük bir kambur gibi duran KİT’ler tasfiye edildi. Ak Parti, Derviş’in ekonomi programını ve AB rüzgârını da arkasına alarak özelleştirmeleri tamamladı. Ancak bugün gelinen noktada Türkiye’nin istihdam alanlarına bakıldığında hizmet ve turizm dışındaki diğer sektörlerde beklenen başarı bir türlü gerçekleştirilemedi. Hala Türkiye’nin önünü açacak, artı değer üreten ve üretebilecek sektörlerde yokuz, yeni istihdam alanları da yaratamıyoruz.

Özal, özelleştirme ile devleti küçülterek daha etkin hale getirmeyi hedeflerken, özelleştirmelere rağmen devlet bugün yine ekonomideki en büyük aktör ve piyasanın en büyük işvereni. Son yıllarda da her türlü önleme rağmen özel sektör istihdam yaratma sıkıntısı çektikçe Ak Parti biraz da popülist bir şekilde devlette istihdam yaratarak ekonomideki sorunları kısmen ötelemeyi seçiyor. Devlet Personel Başkanlığı’nın -kendi ifadeleri ile- kesin olmayan sayılarına göre bugün kamu ile ilişkili işlerde çalışan toplam personel sayısı üç milyon üç yüz doksan bin civarında (3390738). Rakamın sürekli artma eğiliminde olması uzun vadede halkın sırtına yüklenecek vergi kalemlerinin şişmesi anlamına geleceğini de unutmamalı. Bugün bile bütçe planlamalarının en önemli kalemini kamu çalışanlarının maaşları oluşturuyor.

***

Son yaşanan krizde de özel sektörü rahatlatacak tedbir olarak tüketimi artıracak önlemler düşünülürken, yine basında “müjde” başlıkları ile çeşitli bakanlıkların binlerce yeni memur alımı gerçekleştireceği yazılıp çiziliyor.

Bizi yönetenler belki farkında değil ama bu şekilde gençlerimizin hayallerini ve hedeflerini küçültüyoruz. Çok iyi yetişmiş gençlerimiz de dahil hemen her yaştan ve eğitim düzeyinden genç, yetenek ve becerileri ile özel sektörde bir kariyer planı yapmak yerine kısa yoldan devlet kadrolarında yer bulma çabası içinde KPSS sınavlarına hazırlanıyor.

İşin kötüsü bu sınavlara hazırlanan binlerce gencimiz bu süreçte bir meslek edinmek ve bir alanda uzmanlaşmak yerine gelip geçici işlerde ömür tüketiyor. Hâlbuki İŞKUR bu konuda çok büyük çaba sarf etmekte ve gençlere kısa sürede asgari ücretin çok daha üstünde maaşlar kazanabilecekleri birer meslek sahibi olma imkanı sunmasına rağmen bu konuda yeterli talep oluşturamıyor. Daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi bu ve benzeri nedenlerle çalışan iş gücümüzün büyük bir kısmı asgari ücrete talim etmek zorunda kalıyor.

***

Eğitimde müfredat tartışmaları yaptığımız bu günlerde gençlerimizi çağın mesleki ve teknik ihtiyaçlarına göre nasıl hazırlayacağımızı ve mesleksizlik sorununu hangi yollarla en kısa sürede çözebileceğimizi de çok acil olarak düşünmemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor.

Son yıllarda devlet, istihdamı artırabilmek için sergilediği tüm çabaya rağmen hala en büyük işveren durumunda ve durum böyleyken büyük devlet olamayacağımız çok açık. Bu nedenle sağlıktan eğitime her alanda özel sektörün önünü açmak ve maliyetleri düşürmek adına verilen teşvik ile getirilen aflarda nerede yanlışlık yaptığımızı doğru tahlil etmemiz gerekiyor.

Sürekli olarak büyük hedeflerden bahsederken ve 2023’te daha büyük bir Türkiye hayali kurarken yeni bir ekonomi politiğine ihtiyaç duyduğumuz aşikâr…

YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum
  • Abdullah hasan / 22.02.2017 19:19

    Ara ara İbrahim kahveci beyde yazıyor kamu büyüdü diye. Kamunun hantallığıda büyümeside tamamen LİYAKAT ihmali nin hat safhada olması. İster inanın ister inanmayın(İdarecilerin size inanmadığı gibi sizde bana inanmayın önemli değil) Hantallığı anladık da büyümesi nasıl demeyin. Hantallık büyümeyi gerektiriyor. Nasıl ki LİYAKATİN ihmali Hantallığa gidiyor Hantallıkda büyümeye gidiyor. Yalnız bu anlayışla bu işler çözümlenmez, kamunun büyümesi LİYAKAT i riayet etmeden önlenirse bu da çözüm olmaz çünkü Çok haksızlık üretir buda başarıyı engeller sizde biliyorsunuz.Yöneticilerin Benden olsun ve vatandaşın da Nemelazım cılıı oldukça bunlar çözülmez biliyorm lakin Allah rızası için yazayım diyorum. Hem hükümeti sövüp hemde onun nimetlerinden yararlanmayı yapanlar oldukça kimsede AİDİYAT falan kalmıyor.Şimdilerde yazarların yazılarında geçen AKILSIZ TROLLER falan ikna etmiyor kimseye artık. Adam bir günde 180 derece dönüp, Y.Şafak yazarının dediği gibi "Mekkenin fethinden sonra müslümn olanlar" her türlü nimete eriyor. Şunu da söylüyorum sık sık; Kamu da her görev tamamen şeffaflaşacak ve idarecilerde şeffaflaşacak. Şuan itibariyle LİYAKETLİ olanlar idareciliğe falan özentisi yok. %60-70 civarında ki idareciler kendi kurumunun LİYAKETLİ kişileri değil. Bir ilçe başkan yardımcısı benim okul arkadaşım; Senin ... beye müdür yaptık bizi bırakıp gitti diye sitem yaptı. Bende Sen benim kurumda bana sorrmadan kişiyi müdür yapıyorsun sonra bana ağlıyorsun, ben sana müdür olacam dedimmi(bir çok arkadaş benimle o arkadaşa baktı bıyık altından gülerek, Çünkü benim iteatkar olmayacağımı herkes bilir), falana müdür yap dedimmi? demedim. EEEEE kamu nasıl büyür e gelecektik; Geldik zaten Şimdi bam teli. İşi bilmeyen müdür işi bilmeyen personeli layıkıyle değerlendirebilirmi, hayır. İşi bilmeyen Müdüre işi bilmeyen ve yapmayan personel istediği gibi Müdürü oynatırmı? oynatır ve böylece kam büyürmü büyür. İşi bilmeyen müdür işi bilmeyen personelden kormkması ve işi bilmeyen personelin yönetici tarafından kıymetli ttlması diğer personellere Psikolojik çöküntü yaparmı? yapar. Şaun personellerin %25 Müdürlere yalakalıkla işi götürüyor. Diğer%25 pisikolojik çöküntüden dolayı verimlilik gösteremiyor Diğer%25 Çalışan da bir çalışmayanda bir diyerek verimlilk gösteremiyor. Kala kala benim gibi delilere kalıyor %25. Benim krmda Personel Bir belediye başkanına görviyle alakalı tutanak tuttu diye 2-2,5 yıl sürgünde dolaştı geldi.LİYAKATLE müdür olmayan müdür işih liyakati olmayan personele çalıştıramıyor, çünkü KAMUDAN AĞLAYAN SİYASETÇİLER benim adama dokunmayacaksın diye deamlı kılıçlarını müdürlerin depesinde tutuyor. Siz boyuna kamu büyüyor deyin oturduğunuz yerden. bu fetö olayını hiç girmeyelim yalnız İ.kahvecinin yaptığı gibi bir cümle giriş yapayım. FETÖ nün güçlü olduğu zamanda BİAT ETMEYE GİDERKEN BİR ÇOĞU (bilhassa makam rütbe alacaklar) birçok ZULÜM ürettiler şimdi DÖNÜŞTE de aynı terane. Sadece isim değişikliği, görevler a sınıfı torpillilerden b sınıfı torpillilere geçiyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Oguz / 22.02.2017 19:01

    Rahmetli Erbakan, önce manevi kalkinma, sonra maddi kalkinma derdin. Manavi kalkinma olmayinca, maddi kalkinma olmaz derdin. AKP manevi kalkinmayi bas örtüsünde gördü, ve bunu bitirdi. Maddi kalkinmayida akilli bir sekilde yapsa neyse...Maddi kalkinmayi insaatcilik olarak anladi. Yazik güzelim ülkeme!

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali Avcı / 22.02.2017 17:24

    temel sorun 4+4+4 sisteminde çocuklarımızın niteliksiz bir şekilde lise mezunu yapılmasıdır. acilen ilk dörtten sonra ikinci ve üçüncü dört yıllarda yeteneklerine göre çocukların meslek ortaokulu ve liselerine yönlendirilecekleri bir sistem getirilmesi gerekmektedir. şu anda lise mezunlarımız hiç bir sanat ve meslekten anlamadan mezun oluyor. 18 yaşına gelmiş niteliksiz yığınlar da kendisini devlet kapısına atacak atraksiyonla içerisine giriyor. bir diğer sorun da kalmanın olmaması gibi ucube bir yaklaşım. sınavda boş kağıt veren çocuğu seksenle geçirirseniz o çocuğu sorumluluk sahibi yapamazsınız. ne yaparsa yapsın başarılı olan bir çocuk hiç bir şey yapmamayı öğrenir. almanya'da hem kalma var, hem de sınıf düşürme var. üçüncü sınıftaki çocuk başarısız bulunursa ikinci sınıfa düşürülebiliyor. o çocuk sorumsuz olsun da göreyim. başarılı olmak zorunda. bu iki sorun düzelmeden hiç bir şeyi düzeltemeyiz. kimse kusura bakmasın. eğitim sistemimiz sorumsuz ve niteliksiz eleman yetiştirme konusunda çok başarılı. çocuklara kızamıyorum. çünkü onlar bu sistemin sadece birer mağduru. sistem herkesin memur olması varsayımı üzerine kurulmuş durumda.

    Yanıtla (0) (0)
  • sabri ayçiçek / 22.02.2017 16:29

    Eski Çinden hep Konfüşyüse yer veririz nedense sohbetlerimizde.Oysa bir de Mozi var.Ondan yüz sene sonra yaşayan:Devlet kötü bir işverendir,nasıl olsa elinde zam yapma mekanizması vardır.Bu da hepimiizin yoksullaşması demektir...Biraz bu açıdan bakmak lazım,devleti teknik ve kaliteli kılmak esas olmalı...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 22.02.2017 13:51

    2023, 2071 hedefleri gibi formulasyonlar AKP nin kendi tabanini elde tutmak ve mobilize etmek icin kullandigi sloganlar (yemler) sadece. Yoksa AKPnin Turkiye' yi dunyanin ilk 10 ekonomisi arasina tasiyacak ne vizyonu, ne bilgisi, ne politikalari var. Ekonomi zaten 8 yildir patinaj yapiyor, ic dengeleri bozuk, surekli rekabet gucunu kaybediyor vb. vb. Dahasi bir de baskanlik gelirse durum cok daha kotuye gidecek...

    Yanıtla (0) (0)
  • Z. Yardım. / 22.02.2017 13:11

    Eğitim politikasına bak geleceği gör. Neyi teşvik ediyoruz;imam hatipleri ve liseleri. Nedir bunlar. Hizmet ve kalem sektörü. Nerede teknik liselere teşvik. Yok. Yoksa üretim de yok. Ağlaşmaya devam.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 22.02.2017 10:56

    Sayın Şenol bey; Yazınıza izninizle şu bilgileride katkı olarak arz etmek isterim. Beş yıldır Ankarada yapılan plazaları paristeki emlek fiyatına arap ve batılı yatırımcıların finansmanı ile bir liralık binayo bey liraya inşa edenlerden kiralayan devlet devlet. Bir liralık metroları, köprileri beş liraya yap işlet devletle yapıp parasını trafikte şıkışan vatandaştan alan devlet. Dünyada düşük gelirlilere konut yapılan oto yol kenarlarına emlek kredi ile ortak milyonluk konut yapan devlet? GAPı unutan oradaki 18 milyon dekarlık sulanacak alan sulansa (Suyun hızla buharlaştığı açık ana kanalları işsizlik fonu ile bir liralık maliyeti beş liraya inşa etme, veya suruca milyarlarca dolarlık kanala ana sulama kanalı inşaa edip bırakmak değil tarla içi damla sulam yapmak, tohuma ürünü satın alma garantisi verip üretim yaptırmak tan bahsediyoruz) dekarda ertesi yıl 1000 USd katma değer almayan devlet. Mevcut Afyon, konya kayseri adana demir yolunun hemen yanına ikinci hat çekse ve adana mersine indirse, veya mayınlı bölgeden geçen demir yolu hattınıa paralel ikinci hat çekse ve Mardine uzatsa mersine tünelle bağlasa GAP taki tarımsal üretimi !/4 maliyetle mersine akdenize indirecek, Zganayı demir yolu ile geçse GAP urununu Rusyaya iletetmeyen buna karşılıl Hiç yolcu gitmeyecek Sivasa on katına çıkan maliyetle hız tren demir yolu yapan devlet kit olsa ne olacak. Bununa düşünsek iyi olacak.

    Yanıtla (0) (0)