Bundan sonrası önemli!
Evet’ mi ‘hayır’ mı derken bir referandum daha geride kaldı ve Türkiye yepyeni bir cumhuriyete kanat açtı. Bu nedenle ne bayram yapmaya ne de kahrolmaya gerek var. Artık bundan sonrası akl-ı selim ile yapılabilecekleri düşünme zamanı.
Sonuçlar üzerine onlarca farklı tahlil yapılabilir ancak birkaç tespitle yetinirsek; seçimin kazananı Erdoğan ve AK Parti olsa da yine de sonuçlar bize parti içinde ciddi problemlerin olduğunu gösteriyor. Kanaatimce bunun iki büyük sebebi olabilir ki bu iki sebep de madalyonun iki yüzü gibi birbirini tamamlıyor.
***
Birinci ihtimal, parti içinde FETÖ etkisinin sanılandan büyük olması. Bu duruma, sayıları çok az olduğu iddia edilse de FETÖ operasyonlarından dolayı pek çok kimsenin canının haklı-haksız yanmasına rağmen parti içindeki FETÖ’cülerin temizlenememiş olması zemin hazırlamış olabilir. Ve pek çok yerde AK Parti teşkilatlarının ‘evet’ için doğru düzgün çalışmadıkları düşünülürse bu ihtimal pek de yabana atılacak gibi görünmüyor.
İkincisi ise aslında birinci ihtimalle birbirini tamamlıyor; partiye gönül verenlerin bir kısmında FETÖ operasyonlarında partinin kendi profesyonel kadroları ve siyasi ayağının büyük oranda es geçildiği düşüncesi ve teklifi bu haliyle yeterli bulmamaları kayba yol açmış olabilir. Hangi tarafın ağır bastığı bilinmez ama önümüzdeki günlerde AK Parti içinde bir hesaplaşma kaçınılmaz görünüyor. Çünkü böyle bir hesaplaşmanın yapılmaması gelecek tüm seçimleri gerek AK Parti ve gerekse Erdoğan için çok zor bir duruma sokabilir ve inandırıcılık sorununa yol açabilir.
Bu nedenle AK Parti ve Erdoğan tarafından zafer sarhoşluğuna kapılmadan kısmen MHP ve de Kürtlerin desteğine rağmen barajın neden güçlükle geçildiğinin sebepleri doğru tahlil edilmeli. Bu yapılamazsa -eğer o günlere kalırsa- 2019 seçimleri çok büyük sürprizlere gebe olabilir. Ve daha önemlisi bazı aklı evvellerin bundan böyle hep sağ-milliyetçi-muhafazakâr liderler devri başlayacak ve sol ve Kemalistlerden kurtulacağız hayalleri de suya düşebilir.
***
Sonuçlar muhalefet açısından da içinde birçok mesaj barındırıyor. Verilen en büyük mesaj, halkla doğru bir ilişki kurulduğu takdirde başarılı olunabileceğinin bir kez daha ortaya çıkması. Sonuçlar bir yönüyle de Erdoğan’ın rakipsiz olmadığını gösteriyor.
Bu toplum; ‘barajı bile zor geçer’ denilenleri 15 yıl nasıl iktidarda tutmuş ve zafer üstüne zafer kazandırmış ise, yarın ‘hiç olur mu?’ denilenlere de kucak açabilir. AK Parti ve Erdoğan efsanesinin yerine yepyeni bir hikaye yazabilir. Bunu yapacak kişinin çok da karizmatik olması gerekmeyebilir. Tek yapması gereken AK Parti’nin bugüne kadar attığı adımların biraz daha fazlasına imza atabileceğine dair halkı inandırabilmesi.
Çok açık olarak iddia ediyorum ki AK Parti’yi 15 yıldır ayakta tutan dinamik olağanüstü bir başarı göstermesinde değil, 15 yıldır ortalama bir devletin yapması gereken asgari yükümlülükleri yerine getirmekte gösterdiği başarıdır. Solcuların yıllardır hayal ettiği sosyal devletin temel hedeflerinin çoğunu AK Parti gerçekleştirdi. Sağlıktan ulaşıma, ticaretten sanayiye birçok alanda Türkiye’nin önünü ve ufkunu açtı. Yarın tüm bunları daha iyi yapabilecek ve Türkiye’nin demokrasi karnesini de düzeltebileceğine halkı inandırabilecek bir parti, hareket sağ ya da sol artık başkanı belirleyebilir. Yeter ki halk ile gönül bağı kurabilsin…
Yıllardır siyasilerin –özellikle muhalefetin- anlamadığı bir gerçek var: İnsanımız bir arada mutlu ve huzurlu yaşamak; kavga ve döğüş yerine güzel bir gelecek hayali kurabilmek istiyor.
Geçmişte nasıl Demirel, Ecevit, Özal, Erbakan halka ümit vaat ettikleri ve bunu da hissettirdikleri için AK Parti gibi seçim kazanmışlarsa yarın da bunu halka hissettirecek herhangi bir kadro ya da lider zafere ulaşabilir. Bence sonuçları bu şekilde okumakta fayda var. Tabii ki neler olacağını bizlere zaman gösterecek!