Uzmanlık ve uzmanlığın geliştirilmesi

TDK “uzman” terimini, “belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse); mütehassıs” olarak tanımlıyor.

Uzmanlaşma insanlık tarihi kadar eskidir.

Uzmanlaşma iş bölüşümünün doğal sonucudur. Hz. Adem’in oğulları Habil’in hayvancılıkla, Kabil’in tarımla uğraşmasını iş bölümü ve uzmanlaşmanın ilk örneği olarak gösterebiliriz.

İş bölümü ve uzmanlaşma konusuna yalnız yönetim bilimciler değil, felsefeciler ve teologlar da ilgi göstermiştir. Örnek olarak İmam Gazali’den bir alıntı yapalım (1):

“İnsanın üç temel biyolojik ihtiyacı var: Beslenme, barınma ve giyinme. Bu temel ihtiyaçların tek başına karşılanması mümkün değildir.

“Beslenmede en temel ihtiyaç olan ekmek için çiftçiye, değirmenciye ve fırıncıya ihtiyaç var. Barınılacak evi hiç kimse tek başına inşa edemez. İnşaat malzemelerini üretecek ve bu ürünleri işleyerek konuta dönüştürecek kişiler ve gruplar olmalıdır. Giyim için pamuğu üreten, işleyen, ipliğe çeviren, ipliği kumaşa dönüştüren, kumaşı elbiseye dönüştüren değişik bilgi ve beceri sahibi gruplar olmalıdır. Kısaca, farklı alanlarda uzmanlaşmış gruplar olmadan yaşam sürdürülemez.”

Yönetim biliminin öncülerinden Henry Fayol’un, önerdiği 14 yönetim ilkesinden biri de iş bölümü ve uzmanlaşmadır (2). Uzmanlaşmanın doğal düzenin bir parçası olduğu; bilgi, yetenek ve tecrübelere göre iş bölümü yapılarak uzmanlaşmanın sağlandığı kabul edilir.

Uzmanlaşmanın önemi Henry Ford’un otomotiv imalatında yaptığı başarılı uygulamalarla (3) dikkat çekmiştir. (Griffin, 1993: 259-263)

Uzmanlaşmanın faydaları ve sakıncaları

Uzmanlaşma ile:

  • İş küçüldüğü ve basitleştiği için üretim artar.
  • Değişik işlere geçiş sürecindeki zaman kayıpları azalır.
  • İş basitleştiği için işi destekleyici teknik çözüm alternatifleri artar.

Uzmanlaşmanın sakıncaları:

  • Monotonluktan kaynaklanan çalışan memnuniyetsizliği artar.
  • İş bıkkınlığına bağlı olarak iş kalitesi düşebilir.
  • Beklenen yararlar her zaman elde edilmeyebilir.

İş rotasyonu, iş zenginleştirme ve ekip çalışması gibi yöntemlerle uzmanlaşmanın sakıncaları giderilebilir.

Uzmanlığın geliştirilmesi ve uzmanlığın sonu

Uzmanlığın bir sonu var mı? Hiç durmadan 46 bin şınav çekebilmenin, 20 haneli sayıları hafızadan sayabilmenin bir sonu var mı? Buna benzer sorular aklımıza geliyor veya çabalarımıza rağmen yerimizde sayıyorsak, uzmanlaşmanın sonuna mı yaklaşıyoruz? Veya uzmanlığımız bizi sıkmaya mı başlıyor?

Psikolog Mihaly Csikszentmihalyi, bu sorgulamaları yapan uzmanlara uzmanlıklarını ilerletmeleri veya duydukları tatminsizliği gidermeleri için bazı önerilerde bulunuyor (4).

Uzmanlığın korunması ve geliştirilmesi yöntemleri

Alıştırma yapmak konusunda sabırlı olun

Bazen aynı şeyleri tekrar ediyormuş gibi göründüğünüzde aslında işinizi yapmayı öğreniyor olabilirsiniz. Aynı işi defalarca yaptığınızda, buna ‘saf pratik’ denir ve bir süre sonra o işi hiç düşünmeden yapabilir hale gelirsiniz. Uzmanlaşmanın biraz tekrar etmek olduğunu unutmayın.

Yaptığınız işle ilgili doğru geribildirim alın

Defalarca alıştırma yaptığınızda doğru veya yanlış yapma değerlendirmesi yapmaktan çok, o işi yapabilmeyi istersiniz. “Bir süre sonra neredeyse gözü kapalı yaptığınız bu işle ilgili mükemmel olmak veya performansınızı artırmak için yeni bir şeye odaklanmalısınız: ‘Amaçlı pratik’. Amaçlı pratik, hedeflediğiniz performansı alıştırmalarınız sırasında kaç kez doğru yaptığınıza dikkat ederek yapılan pratiktir. Bu noktada doğru geribildirim almak çok önemli. Amaçlı pratik, sadece işi yapmaktan daha çok, o işi yaparken en iyiye ulaşmanıza yardımcı olur.”

Değişime cesaret edin, yelpaze şeklinde uzmanlaşmayı deneyin

Saf pratik ve amaçlı pratik çabalarınızın nihayetinde uzmanlığınızın sonuna geldiğinizi, ilerleyemediğinizi düşünüyorsanız ve motivasyonunuz düşüyorsa değişim için cesaretli olun. “Bu değişim sorumluluklarınızın değişimi olabileceği gibi uzmanlığınızı sergilediğiniz ortamın değişimi de olabilir. Kısaca, konfor alanınızdan çıkmadığınızda ‘amaçlı pratik’ de bir süre sonra işe yaramaz. İhtiyacınız olan artık bilinçli pratiktir.”

Uzmanlaşırken uzmanlık alanınızla ilişkili, yakın başka alanlarla ilgilenmek becerilerinizi geliştirebilir. Alanınıza dokunan yan alanlara da bir süre zaman ayırmak, sizin için hem yeni bir yol açabilir hem de uzmanlığınızın sonuna gelmemiş olursunuz.

Hemen pes etmeyin

“Uzmanlaşmanın en önemli koşullarından birisi, işinizin zorluk derecesi artsa ve başaramadığınızı görseniz bile vazgeçmemek. Bilimsel araştırmalar henüz insanın öğrenme ve gelişmede bir sınırı olduğunu ispatlamadı. İnsan “plastisitesi” (uyum yeteneği) oldukça yüksek olan bir varlık.

Amaçlı pratik uzun vadeli hedefinize ulaşmak için bir dizi küçük adımı uç uca ekleyerek yapmaktır. Ancak hedef halen zorlayıcı ise bilinçli pratik ile farklı bir yol denemeniz gerekebilir. Bazen çok denemek değil, farklı bir şey denemek uzmanlaştırır.”

Bildiklerinizi paylaşın

“Bildiklerinizi paylaştığınızda ne bilmediğinizi keşfedebilirsiniz. Çünkü sizin bilmediğiniz pek çok şeyi bilen farklı kişilerle temas halinde olabilirsiniz. Bilgi ve deneyim sosyal ortamlarda katlanarak büyür.

Bilmenin egosu bizi ele geçirmeden ve sona yaklaştığımızı düşünmeden, bildiklerimizi paylaşabildiğimiz platformlarda yer almak güçlü bir uzmanlaşma sürecini getirir.”

Saf pratik, amaçlı pratik, bilinçli pratik, değişim cesareti, sebat gösterme ve bilgi paylaşımının uzmanlığın geliştirilmesi ve derinleştirilmesindeki önemine işaret etmiş olduk. “Yetenek – gen – deneyim ilişkisi” başlıklı yazımızda da deneyim ve yetenek geliştirme arasındaki ilişkiye işaret etmiştik. Psikolog K. Anders Ericsson’un yetenek geliştirmenin formülünü de hatırlatalım: 10 bin saat pratik yapmak!

Uzmanlığımızı ve yeteneklerimizi geliştirip derinleştirebilmenin formülünü özetleyelim: Pratik, değişim-gelişim cesareti, sebat ve bilgi paylaşımı.

  1. İmam-ı Gazali, Gülle, S. (çev.), (1998), İhya'ul Ulum'id-Din, Huzur Yayınevi . 3. Cilt s511-514.
  2. Özer, M.A. (ed.).(2013), Geleceğe Yön Veren Yönetim Teorileri, Gazi Kitabevi. s 3-11.
  3. Griffin, R.W. (1993), Management, Houghton Mifin Company Griffin. s 259-263.
  4. Ezgi Dağüstün. İşimizde Derinleşmek: Uzmanlaşırken Sona mı Yaklaşıyoruz? HBR Türkiye. 18.09.2023.

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum