Kara mizahlık ahvalimiz
Önceki gün Zeytin Dalı Harekâtı’nda şehit düşen Mehmetçiklerimize Cenâb-ı Hak’tan rahmet, yakınlarına sabır, tüm milletimize baş sağlığı diliyorum. Gerçekten zor günlerden geçiyor, çok zor sınavlar veriyoruz. Dün FETÖ, bugün PYD/YPG/PKK… Uluslararası mahfillerde/mahfillerce planlanıp başımıza dolanmaya çalışılan püsküllü belaların ardı arkası kesilmiyor. Ama bir taraftan da ülke içerisinde akıllara ziyan, saçma sapan işler zuhur ediyor. Mesela, kamuoyunda “din adamı”, “kanaat önderi” gibi kimliklerle ön plana çıkan bazı figürlere ait fetva videoları sosyal medya mecralarında mizah, hem de kara mizah konusu olarak dolaşıyor. Ne yazık ki din, dindarlık, İlahiyat camiası bu videolar yüzünden yine aşağılanıyor. Bazı köşe yazılarında “Seks İlahiyatçıları” gibi nitelemelere dahi rastlanabiliyor. Bu tür nitelemeleri hak eden figürler var mı, var; ama İlahiyat ve İlahiyatçı camiası böyle bir genel yargıyı hiç hak etmiyor.
Bir taraftan, sokak ağzıyla birbirlerine hakaret eden tarikat şeyhleri, bir taraftan “asansörde veya yoğun bakım ünitesinde halvet” fetvacıları, bir taraftan sinn-i kemalini ikiye katlamış yaştaki bir “felsefe profesörü”nden bazı İlahiyatçılara yönelik tekfir salvoları… Ne yazık ki din ve İlahiyat alanı da bârân-ı beladan bolca nasipleniyor… Cumhuriyet kurulduğu günden bu yana din alanında kavga gürültü bir türlü sona ermiyor. Laik rejime yönelik en büyük tehdit olduğu algısı ve iddiasıyla dinin ülke gündeminden yıllar boyunca düşmediği biliniyor. Din bugün de ülke gündemindeki yerini muhafaza ediyor; ama bu sefer rejim sorunu olarak değil, ya sözüm ona dinî grupların birbirleriyle didişme vesilesi ya da gereksiz, ölçüsüz dinî söylemler sebebiyle kara mizah konusu olarak gündeme geliyor.
Halvet, şehvet konulu fetva videolarının birbiri ardınca sosyal medya mecralarına düşmesi “Acaba yeni bir operasyon mu başladı?!” düşüncesini akla getiriyor. Yani bu videolar ister istemez Aczmendilerin, “Tavuktan kurban olur mu?” gibi saçmalıklar üzerine konuşan bazı İlahiyatçı figürlerin ülke gündemini işgal ettiği ve bu vesileyle din, İlahiyat gibi alanlarla düpedüz dalga geçildiği yılları hatırlatıyor. Meselenin operasyon ya da komplo teorisi boyutu bir yana, bahis konusu videolardaki içerik dinî alandaki dil ve söylem biçiminin ne kadar seviyesizleştiğini gösteriyor. Dolayısıyla dinî gruplar ve dinî kimlikleriyle ön plana çıkan bazı şahıslara yönelik bir operasyon ihtimali, ihtimalden öte gerçek bile olsa bu saatten sonra pek önem arz etmiyor.
Dinî-ahlâkî alanda katı olan ne varsa hemen hepsini buharlaştırma işinin bizzat müslümanlık adına konuşanlar marifetiyle gerçekleştiriliyor olması gerçekten çok acıdır. “Cinsel ilişki müslüman kalitesinde olmalı” gibi tuhaf ifadelerin geçtiği videoyla ilgili yorumlar okunduğunda, din ve dindarlarla nasıl dalga geçildiğine şahit olunur. Hicap duyduğumuz bu manzara karşısında insanın şöyle diyesi geliyor: Cinsel ilişkide kalite ve kalitesizlik gibi bir konuyu da dine bağlamak ve din üzerinden açıklamak mecburiyetinde misiniz? Ahlaksızlık, günahkârlık söz konusu olduğunda asansörde halvetten, yorgan ve yastıkta şehvetten, genç kaynananın elinden başka bir örnek bilmez misiniz? Cinsellik ve şehvet gibi konulara niçin bu kadar ilgilisiniz?
Birkaç gün önce Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay’ın bir ulusal gazetede yayımlanan “Nevzuhur Bazı İlahiyatçı Sahte Tanrılar” başlıklı yazısı da din ve İlahiyat alanındaki başka bir hazin durumun göstergesidir. Akademik ömrünü felsefeyle meşguliyete hasretmiş bir şahsiyetin bu denli seviyesiz ve sakil bir yazı kaleme alması hem İlahiyat, hem akademi ve hem de felsefe adına çok büyük bir talihsizliktir. Hele de İslam düşünce tarihinde tekfir belasından çok çekmiş felsefe geleneğinin varisi görünen bir akademisyenin, “ey gafiller, akl-ı evveller” gibi ifadelerle dolu bir yazı yazması, bu denli sakil bir üslupla tahkir/tezyif etmeye çalıştığı kimselere değil, ancak ve ancak kendi itibarına ve ilmî-akademik haysiyetine halel getirir. Sayın Bolay, ilahi ilmin mahiyetiyle ilgili çetrefil meselelerin asırlar boyu tartışıldığı ve bu yüzden bazı İslam filozoflarının küfre girmekle suçlandığı İslam düşünce tarihinin felsefe ayağını temsil ediyor görünse de “Nevzuhur Bazı İlahiyatçı Sahte Tanrılar” başlıklı yazısında tekfirciliği yeğlemiştir. Hâsılı, bugün geldiğimiz nokta, felsefenin dahi Kadızadeli zihniyetince temsil edilmesi gibi büyük bir garabetten ibarettir.















"Cumhuriyet kurulduğu günden bu yana din alanında kavga gürültü bir türlü sona ermiyor." Yazıda geçen bu cümleyi okuyanlar Cumhuriyet'ten önceki dönemlerin güllük gülistanlık olduğu vehmine kapılacaklardır. Halbuki şimdi yaşananlar önceden yaşananların onda biri bile değildir.
Yanıtla (0) (0)Hocam, çok kızgınsınız biliyoruz, her sözünüzden her mimiğinizden kırılmışlığın öfkesi ayan beyan görünüyor, haklısınız da, fakat keşke biraz daha durulsanız, size ne güzel yakışırdı.
Yanıtla (0) (0)Ben Süleyman Hocanin yazısını okudum çok da isabetli buldum siz niye korundunuz mustafa bey
Yanıtla (0) (0)İnsan ilk yaratıldığında Cenab- hak meleklerine ona secde etmesini istedi. İblis secde etmedi. Ben ateşten yaratıldım. O ise topraktan ben ondan daha üstünüm dedi. Bunun isyanı üzerine kovuldu ve aşağılandı. Oda bana kıyamet gününe kadar mühlet ver dedi. Onu saptıracağım ve sana şükür etmeyecek dedi. Başımızın üstündeki göğe bakın. 30 km yukarıda hava yok. Yani Kadıköy Anadolu kavağı kadar bir mesafe dikine çıksanız, artık nefes alamazsınız.Sadece bu bile Allah'ın insanlara ne kadar merhametli olduğunun bir delilidir.Bu hava uzaya dağılıp ka
Yanıtla (0) (0)Merdiven altı Dinci, tarıkatlardan, İlahiyat fakültesi prof larına kadar, bütün Din adamları birbirini yemekle-eleştirmekle meşgul. Hiç, Hırsızlık-yolsuzluk-rüşvet-torpil-iltimas vb. Ahlaksızlıklara değinmiyor. Siyasal iktidardan elde ettikleri imtiyaz ve rantla yaşıyor. Osmanlı nın aşağılık bir şekilde çökmesi, Akıl Bilim ve Teknoloji den uzak olmasıydı. Bu Din adamlarının meşgul ettiği toplum, bu Ülke ve Devleti batıracak.
Yanıtla (0) (0)Felsefeci Bolay Hoca, Batı'lı “ulama”nın inşa ettiği aklı ile, bağlamdan kopuk, gereksiz bir eleştiri yazmış.Mustafa Hoca da,bu anlamsız metni,ciddiye almış. İlahiyat camiasında ya da dışında,tevhide aykırı uluhiyyet sorunu olan zaten Müslüman olamaz.Bugün Kuran'ın anlaşılmasında farklı yöntem önerenlerin derdi,Allah’ın varlığı ve eşsizliği değil.Dava şu: Hitabın, miladi 7. yüzyılın, Mekke-Medine Arabının güncel soru(n)larına verdiği cevapları, tevhid esasından ve temel amaçlarından sapmadan, bugüne nasıl uyarlayabiliriz? Bunun kime ne
Yanıtla (0) (0)Mustafa hocam , ağlamayı bırakın artık size yazık oluyor, artık tv programlarına çıkmıyacağım demiştiniz, çıkmayın artık size yazık oluyor. İlmi çalışmalardan yoruldu iseniz köyünüze gidip biraz bağ bahçeyle uğraşın, geri döndüğünüz dede halkın feveran ettiği meselelere biraz zaman ayırın, mesela bakan fatma şahin döneminde islamcı feministleri ve laik feministlerin baskısıyla çıkarılan nerdeise aileyi yok edecek kanunlar veya yine aile kurumunu berhava etmeye azm etmiş tv dizileri yine bin yıllık şehirlerimizi tanınmıya cak hale gelişini
Yanıtla (0) (0)Sayın Hocam baştan sonuna kadar haklısınız,ama böyle kişilere bu fırsatları biraz da biz ellerine veriyoruz.Biz derken ben bir din görevlisi/ilahiyatçı değilim(Bu tür tabirleri de pek sevmem)sadece dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan bir müslamanım.Bizim mahalle çok falsolar yapıyor ve adamların ellerine gollük paslar veriyoruz.
Yanıtla (0) (0)sayın öztürk bu duruma siz getirdiniz kanaltürk cnn dinle alakası olmayan sunucu ne sorduğunu bilmeyen dine zararmı verir onlar hiç kusura bakma sizde alet oldunuz bütün vebeller sizde ben bıktım çıkmayın bu yayınlara susun bundan hayırlı olur isimleri sığmaz..
Yanıtla (0) (0)13:37, Genetiğini değiştirmek, GDO, gibi üfürükçü bir dil kullanınca sorun çözüldü mü ? Söylediğim şu : Din (in kaynakları) anlaşılmak için yorumlanmaya muhtaç. Yoruma açık her hammaddeden farklı ürün çıkması mukadder. Müslümanların tek bir cemaat olması asla mümkün değil. O zaman kimse kimseyi yargılamasın. Ha bu, on dört asırlık tarihimizde hiç olmuş mu ? O l m a m ı ş ! O zaman bırakın, din Allah'la kulu arasında kalsın. İlahiyatçılar da, agoradan çıksın, akademiye çekilsin !!!
Yanıtla (0) (0):))..Hepsi EKONOMİK Çıkar. .Şöhret ve Desinler kavgası. Geçsinler Bu Ayakları medya Ilahiyatcilari (istisna kaideyi bozmaz)...hele bazılarını GÜLMEK için izlerim. :)..İlim Sahibi Ciddi Dini Bilen adamın Vakari olur. .Kendinden EMINDIR. .Söyler geçer(Vatana,Millete,İlme, hizmet eder) . İster kabul et, ister etme.$ işi olmaz. .ama bugün herşeye zıplıyor, herşeye atıp,tutuyor.birkaç kitaplık Ezber Bilgisiyle :))Tıp doktoru buruna bakıyorsa , mide hastasını yönlendirir.(tahsili fazladir) Bu medyakolikler ruhtan, bedenden, tarihten, sosyolijiden, siyasetten salla,
Yanıtla (0) (0)süper!!!
Yanıtla (0) (0)Deistlere, agnostiklere ve ateistlere en çok malzemeyi veren tarikatler, hurafeci cemaatler ve Mustafa Öztürk' tür. Malesef böyle. Bunu sosyal medyadaki, internetteki paylaşımlardan görebiliriz. Kur'an ın bağlam ve bütünlüğüne uygun olmayan aykırı fetvalar ve yorumlar yapılırsa, inkarcılarda alır bunu aleyhinize malzeme yapar, sizi rezil eder. Kur'an bir yaşam kitabıdır, rehberdir. Bir polemik kitabı , ötekileştirme aracı ve entellektüel tartışmaların mezesi değildir.
Yanıtla (0) (0)Hocam, üzülerek görüyorum ki müthiş bir kısırdöngü içerisindeyiz. Hepimiz fikirlerimize saygı duyulmasını bekliyoruz. Ama en başta bizim başkalarının fikirlerine saygı duyamamak gibi bir sorunumuz var. Bolay'ın fikirlerine katılmayabilirsiniz ama saygı duymak gerekmez mi? Onu bir yazıdan hareketle kadızadeli tayfasına dahil etmek geleneksel ötekileştirici fırak geleneğinin devamı değil mi? Muhafazakarlar başkaları yanlış yaptı diye kendisinde başkalarına yanlış yapma hakkı görüyor.
Yanıtla (0) (0)Ne yapalım,genetiğini mi değiştirelim?GDO'lu bir din mi icat edelim?
Yanıtla (0) (0)İlahiyatçı Öğretim Görevlilerinin FETÖ Paralel Devlet Yapılanmasına katkılarını unutmadık.Tarikat ve Cemaatlerin yapısınında bundan pek farkı yok sonuçta.Üzüldüğüm En Önemli Durum Tarikat-Cemaat-İlahiyat-Diyanet-Siyaset-Askeri ve Mülki Tüm yapı,oluşum ve kurumların HAŞA ALLAH (C.C.)ADINA FÜTÜRSÜZCA İRADE BEYANLARI yani HAŞA ALLAH (C.C) Aciz,Cahil,İradesiz inanılıyor. Sahtekar Şeyhler ve Onların Müridleri ALLAH (C.C.) ŞEFAAT yetkisi ellerinde demeleri Diyanetin Sadece Hac Turizm Operatörlüğü Görevi Cemaatlerin ve Tarikatların Kitap Kaynak
Yanıtla (0) (0)Hocam seni tanimiyorum ama tvden yazilarindan durust insan oldugunu goruyorum.Insallah oyledir.Cunki kendim basta geldim gidiyorum ama insan goremeden gidiyorum.Tek tuk Iyilik esertileri insan olmaya yetmiyor.Eski yunanda komutanlar ucret almazlarmis,Rus ucagi dustugunde Ruslarin sehidi pilotun ailesine maddi tazminat teklif edildi,annesi hakaret addederim dedi,en buyuk seref vatsn icin olandir dedi.Tarihteki yunan ,gunumuzdeki Rus asil davranisindan kac muslumanda var. Kisaca bi muslumana rastlarsaniz banada haber edin olmeden goreyim bari.
Yanıtla (0) (0)Nurettin Topçu, Yarınki Türkiye kitabında der ki: "Felsefe dinî inanışlarımızında üstadıdır. O olmazsa din adı altında halka sunulan her efsaneyi dinî inanış yaparız." Başka bir yerde de : " Sahtekâr hareket adamları, başka yerlerden mesuliyetsizlik örnekleri vererek kendilerindeki mesuliyet yükünden kurtulmasını bilirler." Der. Doğru fikir adamlarının eserlerini okudukça sâhtekârları ayırt etmek daha kolay oluyor.
Yanıtla (0) (0)Diskur çekmek, ayar vermek, tepeden bakmak Mustafa hocanın genel olarak şikayet ettiği tavırlardır, haklı olarak. Ama bu tavrı yukarıdaki yazıda maalesef kendisi göstermiştir. Uslub’a itiraz, fikre itiraz haktır, ama kabul edilmeyen fikri değil sahibini hedef göstermek, fikri değil fikir sahibini şeytanlaştırmak tartışmayı seviyesizleştiriyor. Tarihsel olarak müslümanlarların müslümanlarla olan mücadelesi müslüman olmayanlarla olandan daha acımasız olmuştur, maalesef. İlahiyatçılarımız maalesef istisna teşkil etmiyor.
Yanıtla (0) (0)Çok güzel ve gerçekçi bir analiz olmuş Hocam
Yanıtla (0) (0)Dine en büyük zararı dindar görünümlü münafıklar vermiştir/veriyor. Fetö örneğinde olduğu gibi. Acıdır ki 15 Temmuz'dan sonra dini gruplar/cemaatler, samimi dindar insanlar büyük bir zan altında bırakılmıştır. Cemaatlerin kendi içindeki hataları (birbirlerini nerdeyse tekfir etmesi, lidere mehdilik atfedilmesi, tek doğru yolun kendi yolunun olduğunu düşünmesi vs.) ve bazı " hocaların " (!) özellikle cinsellik yönündeki absürt fetvaları dine ve dindarlara büyük zararlar vermektedir. Türkiye'de malumdur ki bazı kesimler öküz altında buzağı aramaktad
Yanıtla (0) (0)S.H.Bolay'ın bazı tespitlerine katılıyorum. Tarihselcilerin hepsi değil ama bir kısmı zıvanadan çıktı.Şunu da vurgulayalım; tarihselcilik, rivayetlere mahkumdur. Rivayetler olmazsa tarihselcilik çöker. Rivayetlerin sıhhatini, zanni oluşunu varın siz düşünün.
Yanıtla (0) (0)Bolay Hoca kuyruğuna basıp, foyanızı çıkardı diye nasıl da dertlenmişsin Mustafa... Allah'ın ayetlerine tarihsel diyen, değiştirilmeli diyen, Allah'a cehalet isnad edebilen mubtedi'leri tekfir etmeyecek de ne yapacak? Felsefe hocası bile Müslümanlıktan başka her şeye benzeyen yeni dininizi İslam diye yutturmaya çalışmanıza isyan ediyor!
Yanıtla (0) (0)okuryazarlık bu memlekette bu kadar mı kötü bir seviyede?!
Yanıtla (0) (0)S.H.Bolay'in ilahiyatçı camiaya yönelttiği eleştiriyi ciddiye alıp eleştirmek varken mağduriyet psikolojisine yuvarlanmanin ne anlami olabilir ki....Konuyu tekfirle ilişkilendirme hem Bolay,hem sizin acinizandan talihsizlik....Sayın yazar demek istediğinizi öfkelenmeden açık ve net olarak ifade edin... (N.Yilmaz)
Yanıtla (0) (0)mustafa hoca;süleyman hayri bolay hocanın makalesinde hiçbir tekfir görmedim. en hafif tabir olan gafilleri kullanıyor.İkincisi kendilerini tanrı yerine koyup haşa Allahın geleceği bilmediğini ileri sürüp kendilerinin bildiğini ima eden bu nevzuhur ulamaları eleştirmek kara mizah değil ilmi olarak buna tenkit denir.Tevhidin savunmasını yapıp mülhidliği açık açık yapanların durumu tekfir durumu değil olsa olsa küfür ve deistliktir.Çünkü müslüman olduğunu söyleyip zahiren küfür görülmeyen davranışlar sergileyenlere tekfir damgası vurulmaz ki süleyman
Yanıtla (0) (0)Bence o sizin enaniyetiniz. İyi okuyun yazıyı
Yanıtla (0) (0)Ne yazık ki din ve İlahiyat alanı da bârân-ı beladan bolca nasipleniyor… son 15 yıldır şirazeden çıktık, muasır medeniyet seviyesine! varmamıza bir tık kaldı, ha gayret, siyasiler,din tüccarları,yerli ve yabancı medya ve internet harıl harıl çalışıyor, atı alan üsküdarı geçerken Dini Mübini İslam garip gelmiş garip gidiyor,saf gelmiş siyasallaşmış gidiyor.
Yanıtla (0) (0)Eline sağlık hocam! Güzel özet olmuş. Maalesef durumumuz içler acısı. Alim denilenlerin bu gafletleri/umursamazlıkları/dikkatsizlikleri bile din algısına bu kadar zarar verirken, onların hâlâ başkalarını hedef göstermelerini anlamak da zor.
Yanıtla (0) (0)“Cumhuriyet kurulduğu günden bu yana din alanında kavga gürültü bir türlü sona ermiyor.”Hoca da, kolayı seçip,din eksenli tartışmalara Cumhuriyeti kuran iradenin neden olduğunu söylemiş.Haksızlık yapmış.O çok iyi bilir ki,ilahiyat alanının felsefesi,kelamı,fıkhı, ihtilaflar/kavgalar arenasıdır.Ne, tekfir,Cumhuriyet sonrasının icadı, ne,farklı içtihatlar.Yazının sonunda adı geçen Kadızade olayları Osmanlı tarihindeki yorum farkının neden olduğu dinsel kavgalardır.Emevi,Abbasi dönemi çok mu farklı idi,bu günden?Tekfirci Gazali’nin Bolay’dan
Yanıtla (0) (0)3)Murat Bardakçı Habertürk'te "Asansör Fetvası"başlıklı bir yazı yazdı. Bir müftü çocuğu olan imam-hatipli Hürriyet yazarının dalga geçtiği konuyu gayet güzel açıklamış söz konusu yazısında.Fetvaların durup dururken verilmeyeceğini,bir soru üzerine verileceğini,asansör konusunun da aynı şekilde bir soru üzerine gündeme geldiğini vurgulamış.Ayrıca bu fetvanın 5 yıl önce verildiğini de ifade etmiş. Beş yıl önceki bir olayın şimdi gündeme taşınması bir operasyonla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Yanıtla (0) (0)2)Cinsellik konularının toplum huzurunda uluorta konuşulmasının doğru olmadığı fikrine ben de katılıyorum.Kur'an-ı Kerim'de cinsel ilişkiden üstü kapalı olarak bahsedilmesi de müslümana bu konuda yol göstermelidir.Mahremiyete riayet ise son derece elzemdir.Mahremiyete dikkat etmemenin sonucu olarak ortaya çıkan boşanmaların haddi hesabı yok. Küçük gibi görünen dikkatsizlikler sonunda büyük yıkımlara yol açabiliyor.
Yanıtla (0) (0)1)Mütedeyyin camianın hatalarının yazılıp söylenmesi,bir özeleştiri olması açısından faydalıdır.Ancak hakkaniyetten ayrılmamak gerekir. Bu yazıda "sokak ağzıyla birbirlerine hakaret eden tarikat şeyhleri,..." ifadesi var.Pekiyi var mı böyle bir tarikat şeyhi? Benim bildiğim yok.Ama bir tarikata mensup bir-iki mürid böyle konuşmuş olabilir.Tarikatlar arasında bir didişme ve çekişme olduğu da söylenemez. Tarikatlar bir siyasi parti değil ki birbirleriyle yarışsınlar.Tarikatların kalabalık toplama gayesi de olamaz.
Yanıtla (0) (0)Olanlar yalan mı hocam..Ya siyasilerin oy ambarı olan cemaatlar ve gruplara bakışı tam kelime ile bayalık.Neden Kırbaşoğlu benzeri hocalar TV çıkarılmaz.Yani bu piyasayı çıkarı için besleyen teşvik eden siyasiler.. Ya Payitaht ,Kut ül Amere,Ertuğrul dizileri ne iş..Basitlik ve düşük profil tercihi bu iktidarın talep ben tercihi değil mi.. "Dikkat et istediğine gerçekleleşebilir" hikmetli sözü gerçekleşti Ülke de..Bunu Islamcılar çok istiyordu.. Bu daha iyi durum hocam.. Kabak geride..
Yanıtla (0) (0)Artik bu tip konulardaki yorumlar, fetvalar ciddiye alinmiyor,mizah malzemesi olmaktan oteye gidemiyor.Benim hep dedigim de zaten buydu. Zamanla bu tip seyler "tavsar" ve bu gerceklesti bence. Kim Adanan Hoca'yi ciddiye aliyor artik?Yani devletin, universitelerin vs. ozel bir tedbir almasina gerek yok.Her sey dogal gelisiminde toplum tarafindan hallediliyor.Bu her seyde gecerli.Basortusu sorunu da aslinda kanuni degisiklikler vs ile degil bu yolla cozuldu pratik anlamda. Kisacasi birakalim isteyen istedigini desin,insanlar kendi karar versin.Gercek tarikatlarin degeri daha iyi anlasilacaktir.
Yanıtla (0) (0)Bu ülkede din adamlarınin geçim kaynağı zenginlik sebebi din dir. Kimisi tv de ramazanda ağlar dua eder. Kimisi vaaz verir. Kimisi saltanat sürer. Siyaset bile dini kullanır bir parti kutlu yürüyüş bir türlü bitmez. Başkanı namaz kılar foto kuran okur foto. Yahu Rahmetli Erbakan bilmezmiydi NAMAZİ VE KURANİ hiç öyle resmini gordunuzmu. Nafile adam koalisyon bitecek dedi. Asıl şimdi koalisyonun âlâ si var. Hdp yada kürt süz siz kimse iktidar olamaz. Parti ittifaklari bile otekilestirici onlarınki milli gerisi gayri milli. Lanet olsun böyle siyaset anlayışına.
Yanıtla (0) (0)Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay gibiler daha fazla ateist ve deistlerle tartışma yapmalı ve görmeli ki ortaya koydukları argumanlar kesinlikle inançsız birini ikna etmeye yeterli değil. Sosyal medya ve bilginin bu kadar yayıldığı bir ortamda eğer ikna edici arguman bulamıyorsanız demek ki dini anlayışınızda bir sorun var. Bu argumanları ortaya koyabilecek makul ilahiyatçıları da kafir ya da sahte tanrı olarak ilan etmesinin ise IŞİD'in Türkiye'deki bütün müslümanları kafir ilan etmesinden pek farkı yok.
Yanıtla (0) (0)Aynı dinin mensubu olan insanlar arasındaki gorus ayriliklari artik adeta birbirlerini anlamasina engel olacak seviyede kod farklılıklarına donusmus durumda.Herseyden once yuce İSLAM dininin catisi altinda bir araya gelen muslumanlarin karsilikli hosgoru ve merhamet duygularinin onune kin ve nefretin gecmis olmasi gercekten ama gercekten cok uzuntu verici.Muslumanlar arasindaki karsilikli iyi niyetin kaybolmasinda ve kullanilan dilin bicak gibi keskin bir hale donusmesinde birkac kisinin degil cesitli (topluluklarin) payi son derece onemli.Artik bu topluluklar bir araya gelmesini ogren
Yanıtla (0) (0)Sitemkar bir yazı. Doğru, acı, maalesef. İslam'ın izzeti asla kaybolmaz. Kaybolan insandır. Tüm bu gelişmelere üzülmeyen insan.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar, yazı ve konuşma üslubunuz ile şikayet ettiğiniz bu kara mizaha katkı mı yapıyorsunuz yoksa bu kara mizahı destekliyor musunuz? Bunu hiç düşündünüz mü? Müslümanların bir birleriyle olan münasebetlerinde iyi niyet esastır. Ama maalesef karşılıklı iyi niyetimizi kaybettik. Yazarken veya konuşurken empati yapmayan, sürekli yargılayan, suçlayan, açık arayan, kelimelerin büyüsüne kapılarak savrulan kimselerin sözleri ve yazıları ancak ateşe odun taşımaya benzer. Bahsettiğiniz insanların üslupları ile sizin üslubunuz aynı ortak paydada bul
Yanıtla (0) (0)