İmaj

Uzun bir süreden beri Türkiye’nin dünyada konuşulma ve tartışılma şekli hiç de memnuniyet duyulacak bir zeminde gelişmiyor. Bilakis, eğer bu ülkenin imajı, itibarı, marka değerini dert ediyorsak tam da bütün bunların hilafına sert rüzgarlar esiyor. Herhalde en doğru tanım “rüzgar” olsa gerek… Zira, haklı olduğumuz konularda da tartışmalı konularda da aynı rüzgar esiyor. Bu yüzden, FETÖ iadelerindeki olumsuz tavırla, Sarraf davasındaki seyir aynı kapıya çıkıyor.

Burada bir yanlışlık olmalı. Var da zaten…

Meselenin bir yönü, ABD ve Avrupa’nın bize karşı negatif ayrımcı ve olaylar geliştikçe de giderek gelişen önyargılı yaklaşımı elbette. Sadece 15 Temmuz zaferinin hakkının teslim edilmemesi ve bu mücadeleden bir demokrasi gösterisiyle çıkan toplumla dayanışmanın esirgenmesi bile bu yaklaşımı örneklendirmeye yeter. Türkiye, bütün müttefiklerinden daha fazla destek görmeyi ve işbirliğini hak ediyordu. Bunu göstermediler… Sokaklarda, caddelerde, köprülerde, meydanlarda şehit olanlar, gazi olanlar ve hayatlarını ortaya koyanların dünyadan alacağı vardır. O karanlık geceyi tertipleyenlerin iade edilmemesinden başlayıp himaye görmelerine kadar bütün olumsuz kararlar toplumu incitiyor ve tabiatı gereği Batı ile aramızdaki mesafeyi açıyor. Yine tabiatı gereği bu muamelenin üzerine hangi davayı, hangi kararı koyarsanız koyun aynı mantıkla değerlendiriliyor. Hayalkırıklığı, milli hassasiyetin parçası haline haline gelmiş bulunuyor.

***

Meselenin diğer yönü ise, dünyanın bir kurtlar sofrası olduğu gerçeğidir. Haklı olmanız, mağdur olmanız yetmiyor ve o noktada yeniden ve bıkmadan kendinizi anlatmanız, herkesin anladığı diplomatik dili kullanmanız gerekiyor. “Adamlar bizi yıkmaya karar vermiş. Biz de onlara yaranmak için iddialarımızdan vaz mı geçelim yani?” itirazlarının yükselmesine rağmen bu dili kullanmamız gerekiyor. Bilelim ki kimse Türkiye’yi yıkamaz. Böyle bir şey asla olmayacaktır… Esasen bütün iddialarımız da sonuçta Batı sistemi dışına çıkmak değil, aksine o sistem içinde daha fazla pay almayı hedefliyor. Nitekim, sonuna gelmekte olduğumuz bu sancılı yıla rağmen ihracatımız, yarıdan fazlası Avrupa’ya olmak üzere geçen yıla göre yüzde 10 arttı. Hayat damarımız sayılan dış borçlanmanın yüzde 75’e varan kısmını yine AB ülkeleri ve AB kaynaklı yatırım fonlarından tedarik etmeye devam ettik. Beraberinde de çok yüksek bir büyüme rakamına doğru ilerliyoruz. Öte yandan, ne kadar tartışmalı olsa da güvenlik portföyümüzün en büyük değerini NATO üyeliği oluşturuyor.

***

Bir ülkenin gücü; yani ekonomide fırsat alanları bulabilmesi ve diplomaside rol sahibi olabilmesi en başta dünya milletler ailesindeki itibarından ve güçlü imajıyla yakından ilgilidir. Haksızlığa uğradığımız duygusu güçlü olsa da bu ilgiyi kaybetmeyelim. Çünkü, ülkenin meseleleri bugünden ibaret değil; mesela Sarraf davası bitince sorun bitmiş olmayacak.

Mesele bu cendereden çıkmak, bu rüzgarı dindirmektir. Dolayısıyla, dünya sahnesinde rol büyütmeye, alan genişletmeye daha fazla odaklanmak gerekiyor. Demokrasi ve hukukla desteklenen, diplomasi diliyle zenginleştirilen özgüven de bunun için gereklidir.

***

Dünya dilini konuşmak, dünyanın dediğini yapmak değildir. Sanılanın aksine, ortak çıkarlar olmadıkça kimse kimsenin dediğini yapmaz, kimse de -özellikle Türkiye gibi- bir ülkeyi istemediği bir şeye zorlayamaz. Dünya dilini konuşmak o dilin imkanlarını kullanarak refahı ve güvenliği artırmak demektir. Daha fazla ticaret, daha ucuz para ve mesela teröre karşı daha yüksek düzeyli işbirliği üretmektir. Ve Türkiye’nin bugünkü dış politika manzarası dikkate alınırsa, daha parlak bir imaj arayışı…

Aktüel tabirle söyleyelim, yerli ve milli olan tavır da budur.

YORUMLAR (56)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
56 Yorum
  • KARAR OKURU / 05.12.2017 00:54

    Ne imajı ne karizması sayın yazar ;Türkiye Reza Zarrap davasından dolayı Amerika'daki gazetelerde haydut devlet, mafyatik devlet diye isimlendiriliyor ,kimin eli kimin cebinde belli değil, biz ise lağım kokusunu parfüm sıkıp hala polyanacılık oynuyoruz...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 20:59

    HDP li Kürt... BBC goruntulerinde ABD ve kankaniz YPG güvenlik sağlıyor IŞİD geçiyor ne diyon bu işe aydinla t bizi.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 20:23

    Eski fetocu Ak Partililer simdi feto feto diye ortaligi velveleye veriyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 19:28

    REISCILER. FETOCULER, HEPİNİZ. HOCAYA YUKLENIYORSUNUZ.AMA ŞUNU İYİ BİLİN AHMET HOCA GELECEĞİN YILDIZI.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 18:53

    kim durup durup sebepsiz yere alakası yokken anti fetö mesajı veriyor ve kendini göstermeye çalışıyorsa mutlaka örtmek istediği bir fetöcülüğü vardır. nokta

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 18:42

    Asalak yaşayanlar, milletin paralarıni himmet adı altında çalıp yurtdışıında lux içinde yaşayan başta hirsiz baş papaz ve mankurtlari.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa / 04.12.2017 18:41

    kendini adini yazmaya cesareti omayan kuvvetle muhtemel feto'den emekli bir tip herkese fetocu diyerek terorist iftirasi yapiyor, editor de bunu izliyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • kemal ünsal / 04.12.2017 15:29

    meseleleri dünyaya diplomasiyi kullanarak an latmak çok yaygın ve moda oldu ancak hangi dünya örneğin pyd yardımını abd nin hakim olduğu dünyaya nasıl anlatacaksınız zaten malumu anlatmak diye birşey olmaz o zaman kendi politika çıkarlarınıza uygun her konuya özel yandaşlar bulacaksınız türkiyede bunu yapmaya çalışıyor ancak sıkıntı batının olumsuz tavrındançok bu tavra angaje anamuhalefet entellektüeller ve medyanın tutumudur.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 14:08

    Herhalde keyfin tıkırında asalak yaşayanlardansınız kredi kartıyla ay sonunu getiren ülkenin %75 neyi savunmaya çalışıyorsun

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 14:08

    Ben olsam asıl fetocu mankurtlara eleştirel düşünme ogretin dicem ama imkansız malesef.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 14:07

    HDP li Kürt.. BBC goruntulerinde abiniz ABD ve kankaniz YPG güvenlik sağlıyor IŞİD geçiyor ,san asıl bu konuda aydinlat bizi.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 14:03

    Sayın yazar sizin yaşınızı bilmem ama ben 54 yaşıındayım ülkem dediğim topraklarda adalet,hukuk ama hiç bir şey görmedim.herşey mutlu azımlıklar için,uyutmaya devam.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 12:07

    şark kurnazı tanımı , gezi zekalılara ve fetöcülere tam oturuyor. asıl amaçlarını gizlemek için, tüm insanlık için önemli olan kavramları kullanarak manipülosyon yapıyorlar yıllardır. insan hakları derler, suriyelilerden nefret ederler, din , diyanet derler, abd çıkarları için çalışırlar, çevre duyarlığı derler, aylarca çevreyi yakıp yıkarlar, dürüstlük derler, milletin parasını himmet diyerek çalıp millete hainlikte harcarlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • Denge / 04.12.2017 11:39

    KO 00:25'in yorumu Aliya İzzetbegoviç'in sözüdür ve alıntıdır. Bunu belirtmek lazım. Geçtiğimiz günlerde en az iki Karar yazarının yazısında geçti. Ama söz gerçekten tam 12'den vuruyor o ayrı.

    Yanıtla (0) (0)
  • atilla pehlivan / 04.12.2017 11:24

    kısmen yanlış. dış politika günbirlik değişikliklerin sürekli yaşandığı bir mecra. hiç bir ülke 'izleneceği üzere', bu açıdan istikrar gösteremiyor. biz hiç gösteremiyoruz. ülke iç siyaseti istikrarlı değil.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 11:17

    Süper bi yazı teşekkürler sayın Karaalioğlu

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 10:56

    Yazı başlığı çok güzel... Gerçekten de Türkiye'nin şu anda en dipte olduğu durum: Hem içte hem dışta, bütün alanlarda: Diplerdeki imajı... Neyse... Başlığı okudum, yazıya geçtim... Arkadaş! Bu başlığa uyacak iki tane cümle olmaz mı, iki tane vurucu cümle kurulamaz mı? Elli cümle kurulur da, güneşin doğudan doğduğu gerçeği nasıl iki kelime ile anlatılamaz? Yok yok... KARAR YAZARLARINA bu Zarrab olayından/mahkemesinden sonra bir haller oldu...

    Yanıtla (0) (0)
  • Oguz / 04.12.2017 10:32

    AKP dis politika nedir bilmiyor, ne yazikki!

    Yanıtla (0) (0)
  • atilla pehlivan / 04.12.2017 09:55

    dünya dilini konuşmak: dünyadaki refahtan ve güvenlikten daha fazla pay alabilmek... işte burada bir sıkıntıya düşüyoruz. bu; dünya pastasından daha fazla pay talep etmek demektir.yani diğerlerinin aleyhine olacak bir gelişme anlaşılır. bu da sizin kendileri aleyhine sahanızı genişleteceğiniz ülkelerin tepkisini uyandırır. kaçınılmaz. mesele onları fazla irrite etmeden yapabilmekti bu işi. ama biz bu işi, özellikle rte ağzından o kadar bağır çağır dillendirdik ki, herkesi uyandırdık, farkettirdik. ee adamlar da bizim adımlarımıza çelmeyi takarlar elbette. üstüne sizin muhalefet partileriniz de o ülkelerle aynı yöntemleri kullanıp, iktidarı sindirmeye çalışırsa...

    Yanıtla (0) (0)
  • evin / 04.12.2017 09:31

    imaj gerçeğin yansımasıdır. güvenilmez ve şark kurnazı tipleri hiç kimse sevmez. sözünde durmayan tiplerin imajı da doğal olarak bozuk olur...

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 04.12.2017 09:22

    kesinlikle. tek suçlu davutoğlu zaten. o olmasa herşey ne güzel olacaktı! Bütün hataları o yaptı!

    Yanıtla (0) (0)
  • R Oruç / 04.12.2017 08:20

    Dikkat buyrun! Fetönün yeni argümanı; "Zerrab davası dahil, hedef Türkiye değil, hükümettir. (Erdoğan'dır)". İhanetin bu kadarını millete anlatamayız, diyerekten olayı yumuşatacaklarını düşünmüş olmalı mankurtlar. Artık şunu iyi anlayın: hangi posta bürünürseniz bürünün bu millet sizi her kılıkta tanıyor. Ve artık bu topraklarda bir geleceğiniz ve yeriniz yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • R Oruç / 04.12.2017 08:12

    Davutoğlu'nun dış politika anlayışı Türkiye'yi buralara sürüklemiş olabilir mi?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 07:41

    Allah razı olsun mustafa bey. Yol gösteren yazılara çok ihtiyaç var.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 07:40

    Karaalioğlu allah aşkına biraz dik dur gerçekleri yaz zerapta büyük hatalar var

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 05:37

    imaj demişken...elinin altında her türlü devlet imkanı olanlar o kara geceyi eniştesinden öğrenmişken, bu imkanlardan tamamen yoksun sendikalı bir öğretmen o hain teşebbüsten mes'ul tutuluyorsa bence imajdan daha önemli şeyleriniz var dert edecek...

    Yanıtla (0) (0)
  • cevat karakalem / 04.12.2017 05:29

    Bati'da Turkiye'ye karsi bir onyargi olustugu gercek ama bu temelde ortaya cikan "demokrasi harici ve adaletsiz uygulamalarin arttigi" ve "Ortadogu'da buyuk abi rolu oynama istegi" uzerinden okunmali. Yoksa ozelolarak bizi yikmak istedikleri v.s. turu seylerin arkasina saklanilmamali. Sonucta da Turkiye'ye karsi tam hakkaniyeti ile davraniliyor da denemez ama yapilmasi gereken bir orta yolda anlasip isleri gene iyi kotu yoluna koymaktir. Duygusal tepkiler ve ideolojik angajmanlar belirleyici olmamali, akil, mantik ve ulkenin sonucta elde edecegi fayda/zarar hesabidir onemli olan.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 05:22

    Sayın yazar, 'FETÖ iadelerindeki olumsuz tavır' demişsiniz. Sizi aylardır takip ediyorum, bir kez bile bu hususta göz göre göre yapılan büyük yanlışlardan bahsetmediniz. Ben size söyleyeyim Fetö iadelerinde neden olumsuzluklar yaşandığını, neden demokrasinin az buçuk olduğu ülkelerin Türkiye'yi bu hususta kaale almadığını: ABD'de çok üst düzey bir araştırmacı olan biri 15 Temmuz sonrası ülkesine tatile geliyor, çevresinden birinin ihbarıyla tutuklanıyor ve bir yıldır hapiste. Bu ihbarların ne kadar ciddi(!!!) olduğunu varın siz tahayyül edin. Ya da bir Avrupa ülkesinden tatile gelen bir ev hanımı, Türk pasaportu iptal edildiğinden çoluğundan evinden barkından aylardır uzakta. Adam, kadın aylardır işine gidememiş, doğal olarak yaşadıkları ülkenin makamları bu olaydan haberdar oluyor. Bunca yıl yaşadıkları ülkelerde suça karışmamış insanlara terörist damgası vuranları ciddiye almalarını beklemiyorsunuz herhalde. Herkesin bu ülkeden kaçmak için fırsat kolladığı bir dönemde bu insanlar ülkelerine tatile gelmişler. Bu insanlar böyle bir atmosferde bu ülkeye geldiklerine göre suça bulaşmadıklarından eminler, ama siz gözünün üstünde kaşın var diye adam tutuklarsanız, 'gelin asıl suçluları basiretsizliğimizden elimizden kaçırdık, sizden acısını çıkaralım' derseniz işte böyle en haklı olduğunuz hususta bile dünyada yalnız kalırsınız. Yetkililer bu meseleye vicdan ve adaletle yaklaşmadılar, ama dünyadan destek bekliyorlarsa en azından akılla yaklaşmaları gerekirdi.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 05:15

    Onikiden vurdunuz Sayin yorumcu. "elestirel dusunce" yani sorgulama ve mukayese etme. Bu olmadan ozgur dusunce olmaz. Ozgur dusunce olmadan da ne demokrasi olur ne de bilim ve teknolojide ileri adimlar atilabilir. Ne var ki din (hangi din olursa olsun} elestiriye, sorgulamaya ve mukayese etmeye izin vermez. Batililar 500 sene once ronesans ve reformlarla dinin kiskacindan kurtuldular ve cag atladilar. Darisi bizim basimiza.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 04:02

    hukumeti mi elestiriyorsunuz? elestiremiyorsunuz.. havanda su dovmece

    Yanıtla (0) (0)
  • Hdpli Kürt / 04.12.2017 03:13

    Gezi, Zarrab ve AKP'nin uluslararası imajı Gezi olayları Zarrab AKP'nin uluslararası imajını nasıl etkiledi? Kürtlere karşı düşmanlık, rüşvet ve 17 Aralık soruşturmalarında yaşananlar, Başbakan Erdoğan ve AKP'li yetkililerin söylemleri dünyada nasıl algılandı? Man adasındaki son durum nasıl etkileyecek? Cevabı içinde olan sorular

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 01:49

    Bu olup bitenleri yazarken "Turkiye" kelimesini kalkan olarak kullanmayin Sayin yazar. Bu utanc Turkiye'nin degil, 15 senedir bu ulkeyi yoneten iktidar partisinindir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Bırak bu işleri / 04.12.2017 00:57

    Yazarımız derki: Dünya sahnesinde rol büyütmeye, alan genişletmeye daha fazla odaklanmak gerekiyor. Demokrasi ve hukukla desteklenen, diplomasi diliyle zenginleştirilen özgüven de bunun için gereklidir.... Dünya dilini konuşmak, dünyanın dediğini yapmak değildir.... Tabi tabi..

    Yanıtla (0) (0)
  • Yavuz okur / 04.12.2017 00:28

    Belirli İslâm ülkelerinde fedakâr dost veya azılı düşman aramak ve bulmak alışkanlığımız oldu ve bu durumu dış siyaset olarak isimlendirdik. Ne gerçek dost ne de hakikî düşman olmadığını anladığımız ve kendi sorunlarımız için ‘düşmanın felâket planlarını’ değil, kendimizi suçlu gördüğümüz zaman, daha az hayal kırıklığı, sorunların azaldığı, olgunlaşmamızın başladığı bir dönem yaşarız.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2017 00:25

    Ben olsam, Müslüman Doğu’daki tüm mekteplere “eleştirel düşünme” dersleri koyardım. Batı’nın aksine Doğu bu acımasız mektepten geçmemiştir ve birçok zaafının kaynağı budur.”

    Yanıtla (0) (0)