Duvarların arkasındaki dünya hayali

Homojenleşme, tek tipleşme, sadece aynı ırktan olma veya sadece aynı dinden, aynı mezhepten, aynı kültürden toplum yaratma çabası modern zamanların felaket habercisidir. Böylesi bir çaba gerçekçi olmadığı gibi istikrarsızlaştırıcı ve hatta yıkıcıdır da. Bugün ABD’de yapılmaya çalışılan şeyin özeti de budur.

İnsanların ülkeden ülkeye göçmeleri, oralara yerleşmeleri ve zaman içinde yeni topraklarda asli unsur olmaya başlamaları ise ortak bir tecrübenin eseridir. Çoğunlukla göç ve yerleşmeler bir anda olmaz, uzun ve karşılıklı bir ilişkinin veya herkese açık fırsatların sonucudur. Mesela, Türkler’in Avrupa’ya işçi olarak gidip orada birkaç kuşaktan beri yaşamaları bunun en açık örneklerinden birisidir. Yıllar içinde ABD’ye yerleşen Hispaniklerin ve Müslümanların durumu da bu kategoriye girer.

***

Ya gittikleri ülkelerin ekonomisine katkı sağlamışlardır ya da o ülkenin kültürel çeşitlilik ve bir arada yaşama kalitesini artırmışlardır veyahut da ikisi birden… Ne kadar tek tipçi ve şoven olsanız da onyılları hatta yüzyılları bulan insanlık tecrübesini bir sabah kalkıp ortadan kaldıramazsınız. Yeni ABD yönetiminin yapmaya çalıştığı şey tam olarak bu olsa da sonucu her durumda hüsranla bitmeye mahkum bir girişimden başka anlam taşımamaktadır. Özellikle de kuruluşundan itibaren bir milletler karması olan Amerika’nın çeşitlilikten, farklılıktan, kültür zenginliğinden arınması bir imkansız projedir.

Müslümanlara veya komşulara yasaklayıcı duvarlar örmek dünyanın duvarlar arkasına çekilmesi demektir.

Bununla birlikte, Trump yönetiminin akıl dışı ve insanlık dışı girişimlerinin panzehiri de demokrasi ve özgürlüklerdir. Olağanüstü sansasyonel geçmekte olan yeni başkanlık döneminin her günü bu gerçeği ortaya koymaktadır. Bir yandan yasaklar, duvarlar öte yandan yüksek yargı yoluyla hukukun itirazı ve hepsinden önemlisi sıradan insanların Müslüman veya Hispanik ayırmadan öteki muamelesi gören herkesle sınırsız dayanışma sergilemeleri… Dumanı üzerinde seçim zaferi bile Trump’ın dayatmasına meşruiyet kazandırmaya yetmiyor. Çünkü yapmaya çalıştığı şey kağıt üzerinde yetkisi sınırları içerisinde ama haklı değil; adil hiç değil.

O zaman devreye şimdi olduğu gibi sivil toplum, medya ve hukuk giriyor. Demokrasinin temel harcını da bu bileşenler oluşturuyor. Birbirini denetleyen, hukuk içinde sınırlayan ve hatta siyaseten çatışan unsuların toplamı ortak faydayı arıyor. Bu ortak duygu sayesinde, Müslümanları hedef alan ülkeye giriş yasakları ve ülkedeki Müslümanları kayıt altına alma girişimleri önce Müslüman olmayan Amerikalılar tarafından reddediliyor.

“Eğer Müslümanlar kayıt altına alınırsa kendimizi Müslüman olarak kaydettiririz” isyanı buradan çıkıyor. Şehir meydanlarında namaz kılan Müslüman Amerikalılar, Hıristiyan Amerikalılar tarafından korunabiliyor. Havaalanından içeri alınmayan Irak, Suriye, İran, Libya, Sudan, Somali ve Yemenliler için gönüllü avukatlar seferber olabiliyor.

***

Gündelik hayatlarında İslam’la hiç karşılaşmayan, Müslümanlarla işi olmayan ve belki sempati duymayan insanlar bile ortak değerler adına inisiyatif alıyor. Yani, en aşırı dayatmaya karşı en basit demokratik dayanışma kuralı işliyor. İşlemeli de… Yerkürenin en büyük ve en haksız kampanyası olan İslamofobia ve ona eklenmekte olan her türlü ırkçı akıma karşı güçlü bir duyarlılıktan başka sermaye yoktur. Kendisine benzemeyeni terör ve tehdit kaynağı olarak gören bütün ideolojik tezahürler dezavantajlı ülkeler ve gruplar için en büyük tehdittir.

Ayrıca, unutmayalım ki bu rüzgar sadece Trump’ın ülkesiyle sınırlı da değildir. Avrupa’nın mini Trump’ları da sıra bekliyor ve hepsinin ortak ideali ülkelerini başta Müslümanlar olmak üzere cümle farklılıklardan arındırmaktır. İdealize ettikleri dünyanın bir felaketten başka sonuç doğurmayacağını anlatmak için ortak insanlık değerlerinin sesinin daha fazla yükselmesi gerekiyor.

YORUMLAR (19)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
19 Yorum