Kaos sürüyor. Bilemiyorum belki de düzenin ta kendisi.

Çin, Corona kâbusundan uyanma belirtileri gösterirken, İtalya, İran, Fransa ve Avrupa’nın pek çok yerinde Corona değişik ciritler atıyor.

İçimizdeki bazı azgelişmiş beyinsizler laga luga yapsa da “Türk usulü” bir yaşam biçiminin ayrıntıları, el yıkamaktan taharet musluğu uygulamasına kadar dünyanın değişik medyalarının başköşesine kuruluyor.

Diğer taraftan yeraltı fısfıs gazetelerinin yerli ve yabancı baskıları komplo üzerine komplo, goygoy üzerine goygoy üretmeyi aralıksız sürdürüyor.

Ve bu arada küresel finansal çevrelerde de büyük çaplı sessiz değişimler yapılıyor. Yeni kontratlar, yeni iptaller, yeni dolaşımlar…

Edirne sınırımızdaki mültecî krizi, İdlib, Gazze, Doğu Türkistan, Libya gündem dışı mı?

Dün yayınlanan ve 81 ilin valiliklerine gönderilen yeni genelgenin içeriğine göre toplu olarak bulunulan ve risk taşıyan hemen her yer kapatılıyor.

Havada kelebekle filisaynı anda yanyana uçarken görüyor ve ölçemiyoruz; Acaba bu bir kelebek etkisi mi, yoksa fil etkisi mi?

Ya İngiltere’ye ne demeli?

Corona serbest, ordu teyakkuzda!

Corona virüsüne serbest dolaşım hakkı verilmiş, bu yolla topluma bağışıklık kazandırılacakmış. Ama yapılan eleştiriler üzerine tehlike konseyi toplandı ve bu yazının yazıldığı sırada toplantı sürüyordu. Nereden baksan Brextrem ülke.

Ama pek sayın BBC, Türkiye’de yeterli önlemlerin alınmadığından dem vurabiliyor, bir başka yabancı büyük ajans Avrupa’yı ilgilendiren bir haberde yine bir Türkiye fotoğafı kullanabiliyor. Sputnik ise bula bula bir çekirge bulmuş ve bu çekirgenin, ülkelerin mahsulâtını talan eden o çekirge sürüsünün bir ferdi olduğunu belirtmiş. Ne diyelim, sıkı tut!

Olmaz denilen şeyler oluyor ve daha da olacak gibi.

Allah encamımızı hayretsin ve muinimiz olsun.

Nabız

(…) Mevlâna çok güzel bir hikâye anlatır Mesnevî’de. Hikâye, İbn-i Sinâ’ya atıfla da anlatılır. Bir hekim, tedavi için kendisine getirilen bir genç kızın nabzını tutar. Kız hakikaten sararmıştır, solmuştur, kendisini çok kötü hissediyordur; ve hekim onun nabzını tutar. Sonra da onun derdinin aşk derdi olduğunu anlayarak, şehrin mahallelerini saymaya başlar. Sonra da onun sevdiği gencin mahallesinden başlayarak, yavaş yavaş sokağına doğru gelir. Evin numarasını da söylediğinde, kızın rahatladığını, iyileştiğini farkeder. (…) Kemal Sayar- Kalbin Direnişi-Karakalem yay.

Ülkemize ışık doğudan Corona batıdan geliyor.