Yunanistan’ın askeri müsrifliği
Dünya siyasetine aşina olanlar Yunanistan’ın ve büyük ölçüde de GKRY’nin Türkiye korkusu yüzünden abartılı askeri harcamalar yaptığını bilir. Ama bu harcamanın ne kadar olduğu, işlerine gerçekten yarayıp yaramadığı çok fazla konuşulmaz, yazılmaz. Tartışmalar genellikle Londra merkezli düşünce kuruluşu IISS’in ve Stockholm’deki SPRI’nin yıllık raporları arasına sıkışır, Atina’nın askeri harcamalarının kerameti fazla sorgulanmaz.
***
Ama görünene o ki bu adet artık değişmeye başlıyor, Yunanistan’ın askeri müsrifliği giderek daha fazla sorgulanıyor. Bunun en son örneklerinden biri de Foreign Affairs’in web sayfasında Elisabeth Braw imzasıyla pazartesi günü çıkan yazı. Atlantik Konseyi için çalışan Braw Yunanistan’ın elindeki tank miktarının mantığını NATO sorumluluklarından hareketle sorgulamış.
Gerçekten de Yunanistan’ın elinde ihtiyacı olmadığı ve olmayacağı kadar çok zıhlı araç ve tank var. Envanterinde 170’i son model Leopard 2A6s olmak üzere 1,341 tank bulunuyor. Yunanistan’ın elindeki tank sayısı Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Almanya’dan bile fazla. Ne nüfuslarıyla, ne yüzölçümleriyle, ne de sınırlarıyla oranladığınızda bunca tankın varlığı için geçerli bir neden ortaya çıkıyor. Gerekçeleri Türkiye’nin elinde faal durumda olan 2 bin 492 tankın olması.
Ancak görmedikleri, görmek istemedikleri Türkiye’nin çevresindeki sorunların sadece birinin Yunanistan olduğu, hatta ve hatta Türkiye’nin Yunanistan’dan askeri anlamda ciddi bir tehdit algılamadığı. Suriye’nin, Irak’ın ve neredeyse tüm komşular ve komşularının sorunlarının Ankara için risk oluşturduğu. Kaldı ki Yunanistan hem NATO, hem de AB üyesi.
Fakat tüm bunlara ve uzunca bir süredir yaşadıkları ekonomik sıkıntılara rağmen Yunanistan askeri harcamalarından kısıntı yapmayı belli ki henüz düşünmüyor. 2016 yılı itibarıyla GSMH’nın yüzde 2.4’nü askeri harcamaları için ayırmış. Bu oran geçmişe kıyasla düşük, kendisine borç veren Almanya’ya nazaran derseniz tam iki misli.
Atina emeklilerin maaşlarını bile keserken, sağlık harcamalarından kısarken ordusunu, özellikle de tanklarını hiç ihmal etmemiş. Her yüz bin kişiye düşen yaklaşık 13 tankla da Avrupa şampiyonu olmuş. Oysa Fransa’da 300 bin kişiye bir tank, Hollanda’da ise 17 milyon kişiye hiç tank düşmüyormuş.
Yunanistan, ABD ve Türkiye’den sonra NATO’nun envanterinde en çok tankı olan ülkesi. Bundan sonra almasa bile yıllarca önemli miktarda mali kaynağı tanklarının bakımına ayırmak zorunda. Çünkü araçların kilosu arttıkça masrafları da artıyormuş. Tankı kullanacak personelin eğitimi de masraflıymış.
Üstelik Yunanistan bunca askeri harcamasına karşın, yani Trump’ın diğer NATO üyelerinden beklediği yüzde 2’lik sınırı fazlasıyla geçmesine rağmen, ittifakın misyonlarına katılmaktan özenle kaçınıyormuş. Yani Yunanistan’ın harcamaları NATO’nun amaçlarının gerçekleşmesine, kriz bölgelerinde askeri varlık göstermesine katkıda bulunmuyormuş.
***
Umarız bu ve benzeri eleştiriler Atina’nın zihninin açılmasına, savunma harcamalarının rasyonelleşmesine, hepsinden önemlisi de tehdit algılarının değişmesine yol açar. Türkiye ile olan sorunlarının çözümü için çaba harcamalarının en azından ekonomik açıdan daha akılcı olduğunu anlamalarına yardımcı olur…