Üç haftamız kaldı...

18 Mart AB-Türkiye ortak mutabakatı yavaş yavaş hayata geçmeye başladı. Yunanistan’dan mülteci statüsünde olmadıkları kabul edilen ilk grup Türkiye’ye, Türkiye’den de küçük de olsa bir grup Almanya’ya gitti. Umarız sistem hukuka uygun olarak çalışır. İltica etmek isteyenlerin hakları AB üyeleri tarafından suiistimal edilmez.

Türkiye’nin de mültecilerin haklarını korumak konusunda hassas davranması gerektiğine şüphe yok. Uygulamada bir hata ya da mutabakatın dışında bir tasarruf görüldüğünde muhataplar mutlaka uyarılmalı. Gerekiyorsa UNHCR ve hatta mülteci hakları konusunda çalışan sivil toplum örgütleriyle de hataların düzeltilmesinin sağlanması amacıyla işbirliği yapılmalı.

***

Ama asıl bu uzlaşmanın karşılığı olan vize muafiyetinden kararlaştırılan zamanda yararlanmak için Türkiye üstüne düşenleri bir an önce yerine getirmeli. Çünkü zaman çok daraldı. Bu ay sonuna kadar Türkiye taahhüt ettiği 72 değişikliğin tamamını yerine getirmek zorunda ki AB Komisyonu da gelecek ay başında hazırlayacağı raporuyla Türkiye’nin vize muafiyetine hazır olduğunu açıklayabilsin.

72 kriterin bazılarının (kabaca
36 diyebiliriz) karşılandığını biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde de geriye kalan şartlardan biri olan Kolluk Gözetim Komisyonu için kanun tasarısı
Meclis komisyonlarında tartışılmaya başlanmıştı.

İnanıyorum ki diğer kriterler de Nisan ayı sonuna kadar yerine getirilecektir. Zaten 4 Mart 2016 tarihli AB raporunda da Türkiye’nin kriterleri karşılamak konusunda adımlar attığı tescil edilmiştir. Yine de hükümetin yoğun gündemi yüzünden bu konunun ihmal edilebileceğinden, yakalanan fırsatın kaçırılabileceğinden endişe etmediğimi söylesem yalan olur.

Müzakere masasında elde edilen bu başarı pratikteki aksaklıklar yüzünden heba olmamalı. Türkiye Cumhuriyeti’nin Umuma Mahsus pasaportunu taşıyan vatandaşları birkaç istisna dışında Schengen bölgesinde serbestçe seyahat etme hakkından yararlanmalı.

Bu, hem teker teker bireyler için önemli, hem genel olarak Türkiye için, hem de iktidar için. Hepimizin gerçek bir başarı hikayesine ihtiyacı var. Vizesi Avrupa seyahati Başbakan Davutoğlu’nun söylediği gibi Haziran sonunda gerçekleşirse, bu iktidarın, daha doğrusu hükümetin hanesine büyük bir başarı olarak yazılacaktır.

***

TBMM’ndeki tartışmalar, gündemdeki diğer sorunlar ya da Türkiye’nin yapacağım deyip de sonradan yapamayacağını düşündüğü “reformlar” yüzünden Haziran sonu randevusu kaçırılırsa, eminim Türkiye’de de AB ülkelerinde de sevinecek insan, parti ve grup çok olacaktır. Hükümet başka hiçbir şey için değilse bile sevinecekleri sevindirmemek için üstüne düşen tüm sorumlulukları yerine getirmelidir.

Ayrıca unutmayalım ki bu konu sadece vizesiz seyahat konusu değildir. Yıllardır konsolosluk kapılarında süren aşağılamanın sona ereceğinin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da artık diğer pek çok ülke vatandaşıyla aynı haktan yararlanacağının göstergesidir...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.