Makul sorular

Washington Post pazartesi günkü başyazısında Bağdat’ı ziyaret eden ABD Savunma Bakanı Mattis’in Musul’da IŞİD’e karşı verilen mücadeleye atfen söylediği “Sanıyorum bir müddet daha bu savaşı sürdüreceğiz ve birbirimize destek olacağız” sözlerini değerlendirmiş. Ve haklı olarak da makul bir Iraklının kendilerini ülkelerine dahi kabul etmeyen Amerikalıları nasıl güvenilir ortak olarak görebileceğini sormuş.

Gerçekten de turist olarak dahi ülkelerine gelmesini istemediğiniz insanlarla işbirliği yapmak, onlarla birlikte teröre karşı savaşmak zor. İşbirliği olur ama ancak zaruretten olur. Taraflar birbirine güven duymaz. Fakat Washington Post’un dikkatimizi asıl çektiği nokta ABD-Irak ilişkileri değil. Post, Türkiye’nin bir süredir gündeme getirdiği konuyu gündeme getiriyor, bir teröristten kurtulurken diğerine zemin hazırlanmaması gereğini vurguluyor.

***

Savaşı Çalışma Enstitüsü (Institute for the Study of War) adlı düşünce kuruluşunun hazırladığı kısa bir rapordan hareketle gazete IŞİD’e karşı savaşırken El Kaide’nin güçlendiğinden bahsediyor, terörü ortaya çıkartan koşulların üstüne gidilmemesine dikkat çekiyor. Mezhep bazında bölünmüşlüğün doğurabileceği sonuçlara değiniyor. Başbakan Abadi’nin “tüm iyi niyetli çabalarına rağmen” bu bölünmüşlüğü ortadan kaldıramadığından söz ediyor.

Gazeteye göre Obama’nın da Irak’ın bu hale gelmesinde payı büyük. Ancak Trump’ın göreve gelişinden bu yana yaptığı açıklamalar ve icraatlar da sorunu daha derinleştireceğe benzer. Bırakın Irak vatandaşlarının neredeyse kategorik olarak ABD’ye girişlerine yasak konmasını bir yana, yeni başkanın Irak’ın petrol kuyularına el koyarız açıklaması da tam bir skandal niteliğinde. Haklı olarak Iraklılar da (önemli bir kesimi) Amerikan askerleri Irak’tan çıksın diyor.

***

Bu da bir yandan Irak’ta teröre karşı verilen mücadeleyi etkiliyor, diğer yandan Irak’ın daha fazla İran’a doğru itilmesine ve daha fazla istikrarsızlaşmasına yol açıyor. Umarız Trump yönetimi başka konulardaki tüm eksikliklerine, gaflarına ve sorunlarına rağmen bir önceki yönetimin yaptığı hataları tekrarlamaz, Irak’ı daha da büyük bir belirsizliğin içine sürükleyecek hamleler ve açıklamalar yapmaz. Unutmayalım ki Irak’ın güvenliği Türkiye’nin de güvenliği demek.

Irak’ın daha da fazla istikrarsızlaşması, daha da çok İran’a yaslanması bizi de etkiler. Zaten Irak’ın yeterince sorunu var, bir de Washington’daki yeni yönetimin yaratacağı sorunlarla uğraşmak zorunda kalırsa altından kolay kolay kalkamaz, ülkenin bütünlüğünü koruyamaz. Parçalanma PKK tehdidini artırabilir, IŞİD ve El Kaide gibi gruplara karşı verilen mücadelenin niteliğini, yapısını, dolayısıyla da sonucunu değiştirebilir…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.