Çok da umutlanmayalım…

2003’teki Irak müdahalesi hakkında İngiltere’nin doğru karar verip vermediğini belirleyecek olan rapor yıllar süren gecikmenin ardından iki gün önce açıklandı. Zamanın Başbakan’ı Tony Blair çok açıkça olmasa da sorumlu bulundu, istihbarat imkanlarından daha iyi yararlanabilir, daha doğru karar alabilirdi dendi. Independent’ın baş yazısında belirtildiği gibi raporda müdahalenin, onların deyişiyle savaşın, gayrimeşru olduğu söylenmedi ama meşruiyet zemininin tartışmalı olduğu belirtildi.

Ardından da Blair çıkıp kendini savundu, hatalardan sorumluyum ama kararımdan pişman değilim dedi. Müdahale sırasında ölen 179 askerin ailelerinin gözlerinin içine, yani yüzlerine bakabilir misiniz diye sorulduğunda da, sadece onların değil tüm ülkenin gözlerinin içine bakarım mealinde bir cevap verdi. Yayınlanan raporun tespitlerine aykırı olarak “o zaman elimde olan bilgilerden hareketle en doğru kararı verdiğime inanıyorum” türünden bir şeyler söyledi.

***

Şimdi “savaşta” çocuklarını yitiren İngiliz aileler rapordan da aldıkları güçle Blair’in, yargılanmasını sağlamaya çalışıyorlar. Hukukçu değilim, ayrıca 2,6 milyon kelimelik raporu da okumadım ama bence ailelerin hedeflerine ulaşmaları pek mümkün olmayacak. Blair ne Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde, ne de ulusal mahkemelerde yargılanacak. Çünkü rapor hukuki bir kanaat vermek için yazılmadı, son derece steril bir dille kaleme alındı. Hükümet de zaten raporu yazan komisyona 29 Ekim 2009’da bu yönde direktif verdi. Halk her şeyi bilmesin, ulusal güvenlik çıkarlarımız zedelenmesin dedi.

Ancak Blair yargılanmasa, ölümüne sebep olduğu İngiliz askerlerinin ve tabii ki dolaylı olarak yüzbinlerce Iraklının hukuki hesabını vermese bile, siyasi hesabını az da olsa verdi, bundan sonra da vermeye devam edecek. Tarihe savaş gerekmiyorken savaş açan, savaş açmanın hukuki gerekçelerini dikkate almayan bir lider olarak geçecek. Sir John Chilcot başkanlığındaki heyet tarafından yazılan rapor ne onun, ne de “suç ortağı” George Bush’un peşini bırakacak. Kendisi, yakın çevresi ve Irak hakkındaki tartışmalar sürecek. Batı dünyasındaki müdahale heveslilerinin iştahı kaçacak, müdahale kararı verirken daha seçici olacaklar, doğrudan müdahale yerine başka yöntemleri deneyecekler.

Ama sonunda giden gittiği ile kalacak, bir savaşta daha yüzbinlerce insan birkaç liderin hatalı kararı, hukuk ve insanlık tanımaz tavrı yüzünden ölmüş olacak. Bundan sonraki kuşaklarsa Irak müdahalesinin yarattığı kaostan doğan istikrarsızlıkla uğraşacaklar, birbirlerini öldürmeyi, hepimize acı çektirmeyi sürdürecekler. İngiltere, İşçi Partisi liderinin Irak halkından dilediği özürle avunacak, gazeteler haksız yere hayatını kaybeden Iraklılar hakkında yazacak, fakat o haksızlığın giderilmesi için pek de bir şey yapılmayacak. Birkaç gün sonra gündem değişecek, Iraklı, Suriyeli mültecilerden ve onların Britanya adasına, Avrupa entegrasyonuna verdiği zarardan söz edilecek.

***

Bence kimse fazla umutlanmasın BM Güvenlik Konseyi’nin 1441 sayılı kararının aslında 2003’te yapılan müdahaleyi meşru göstermediği cinsi tartışmalar olsa olsa akademisyenlerin ilgisini çekecek. Yapılan müdahalenin gerekçesini oluşturan kitle imha silahlarının müdahaleden sonra bulunamaması sadece kötü bir anı olarak hafızalarda kalacak. Dünya siyaseti yine bildiğiniz gibi akmayı sürdürecek, gücü gücüne yeten istediğini yapmaya ya da istemediğini yaptırmamaya çalışacak. Ne İngiltere, ne de Amerika “Türkiye 1 Mart 2003’te ne iyi yapmış, tesadüfen dahi olsa doğru karar vermiş” demeyecek.

Evet, Chilcot Raporu mutlaka bazı sonuçlar doğuracak, hatta doğurdu bile. Ama doğuracağı sonuçlar bazılarının umduğu gibi dünya siyasetinde bir dönüm noktası ne yazık ki teşkil etmeyecek. Devletler, özellikle de demokrasiden nasibini almış olanlar, müdahale kararı verirken uluslararası meşruiyete biraz daha dikkat edecekler, müdahale ettikleri yerlerdeki insanları değilse bile askerlerini korumak için biraz daha hassas davranacaklar. Tıpkı Suriye’de yaptıkları gibi yerlerine başkalarını savaşa sürmeyi tercih edecekler. Belki daha fazla “drone” kullanacaklar, belki de robotlardan yararlanacaklar. Keşke yanılıyor olsam…

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.