AK Parti’ye gönül verenleri ürkütmeyin...
Siyasi tarihimizde yaşanan tecrübeler göstermiştir ki, millet iradesinin en özgür şekilde tezahür ettiği bütün seçimler her zaman doğru sonuçlar üretmiştir. Bu açıdan bakıldığında tek parti döneminin otoriter iklimi dışında yapılan seçimler, demokratik tecrübe açısından önemli bir göstergedir.
Arcak 12 Eylül darbesinin gölgesinde yapılan anayasa referandumu için aynı şeyleri söylemek mümkün değildir. Dönemin korku atmosferi içinde yapılan referandumda yüzde 90’ın üzerinde bir kabul oyu çıkmasına rağmen, toplumun hafızasında ve gönlünde bu kabul hiçbir zaman gerçek anlamda bir ‘evet’ olarak yer etmemiştir. Çünkü millet iradesinin tezahür etmesi için şartların oluşmasına asla izin verilmemiştir.
Böyle olduğu içindir ki, toplum 35 yıldır darbe anayasasının değiştirilmesini ve sivil bir anayasanın yapılmasını talep etmektedir.
İşte bu yüzden 16 Nisan’da yapacağımız referandum tarihi bir öneme sahiptir. Meydanlarda ‘evet’ ya da ‘hayır’ için kıran kırana bir mücadelenin yapılması son derece doğaldır ve de demokrasinin bir gereğidir. Şu ana kadar ortaya çıkan fotoğrafa bakarak söylemek gerekirse iktidar bloğu da, muhalefet bloğu da milletin hür iradesini rencide edici bir tavır içinde olmamıştır.
***
Ancak toplumda çok garip bir şekilde kutuplaştırıcı ve gerilimi tırmandırıcı ağır bir hava hissedilmektedir. Oysa Cumhurbaşkanı da, Başbakan da hemen bütün konuşmalarında ‘evet’ demenin de, ‘hayır’ demenin de özgür iradenin bir göstergesi olduğunu ve saygı duyulması gerektiğini açıkça ifade ediyorlar.
Bu mücadelede özellikle AK Parti’nin en önemli avantajı, kronik krizler üreten mevcut sistem yerine milletin onayına sunulacak olan ‘cumhurbaşkanlığı sistemi’ ile ülkenin daha istikrarlı bir yapıya kavuşacağı, darbe ve muhtıraların imkansız kılınacağı gibi bir argümanla meydanlara çıkıyor olmasıdır. Bu arada muhalefetin ‘hayır’ kampanyası da bütün hızıyla sürüyor, onların da en önemli iddiası otoriterleşme endişesi...
Açıkçası şu ana kadar her şey kendi demokratik mecrası içinde seyrediyor. Peki ama bu gerilim havası nereden çıkıyor?
Biraz dramatik bir durum ama içinde AK Parti’nin olmadığı ancak birilerinin parti adına racon keserek suyu bulandırması endişe vericidir. Maalesef adına ister trol, isterse itibarsızlaştırma timi deyin, son derece tehlikeli bir ekip AK Parti’nin hedeflerini de torpilleyen bir eda ile her türlü muhalefeti ‘vatan hainliği’ ile özdeşleştirmek gibi son derece tehlikeli bir oyun oynuyorlar.
***
Oysa AK Parti bütün iktidarı boyunca güçlü bir sivil toplum anlayışıyla her türlü muhalefetin önünü açan, kimlik ve inançların özgürce yaşama imkanı bulduğu katılımcı demokrasiyi oluşturmak için adeta kılı kırk yaran bir yürüyüşle bugünlere geldi.
Ama bugün birileri çıkıp özellikle AK Parti’ye oy verenlerin kafasını karıştırmak ve insanların yüreğine korku salmak için akıl ve izan dışı işler yapıyorlar. Aslında normal bir zamanda olsa AK Parti adına hareket ettiklerini iddia eden bu itibarsızlaştırma timleri için ‘akılsız dostlar’ tanımlamasını kullanıp geçebilirdik.
Ama hayır, tam da referandum öncesi kimler bizzat AK Parti’ye gönül verenleri ürkütmeye çalışıyorsa bilinmeli ki, bunlar öyle ne yaptığını bilmeyen, sadece tesadüfen bir araya gelmiş akıl dışı yapılar olamazlar. Maalesef bu tavrın, ince bir AK Parti düşmanlığı dışında bir izahı pek mümkün gözükmüyor.
Tesadüfle izah edilemeyecek bir mühendislik çalışması yapılıyor çünkü. AK Parti adına ortalarda racon kesip, sonra da ona gönül verenleri incitmek nasıl bir şey ki...
Söylenecek çok fazla bir şey yok, sadece “AK Parti’yi rahat bırakın, ona gönül verenlerin yüreğine bu kadar yüklenmeyin” demek gerekiyor.















Şimdi troller kelimesi türedi ya ben buna bile şüpheyle bakıyorum ve tepkilerin gerçekliliğini izliyorum. Şimdi troller diyerekten bazı kişi ve kişiler temize mi çıkarılıyor anlamaya çalışıyorum. Trol denilenler diyelimki kimin adına trollüp yapıyorsa bu adına iş yapılan kişi veya yapılar tarafından çok açık bir şekilde cezai müeyyide uygulanıyormu, verdiği rahatsızlıktan dolayı trol tarafından zarar gören( Maddi ceya manevi) veya görenlerden özür dileniyormu ona bakıyorum. Mehmet ocaktan bey veya başkaları TROLLER diyerekten işi kurtarmayamı çalışıyor yoksa gerçekten rahatsızmı bunu ancak dediğim gibi bir sorgulama yapıyor, takibini yapıyor ve son durumu (Trollerin cezai müeyyide alıp almaması ) tarafsız olarak okuyucusuna aktarıyormu ben ona bakarım. Sizce durumu inceleyip durumu aktarıyormu?
Yanıtla (0) (0)Ak partiyi fabrika ayarlarından uzaklaştıranlar "Hayır"diyenleri ilk defa "hain"ilan eden sayın cumhurbaşkanı'mız ve başbakanımızdır.Hiç lafı sağa sola çekmeye gerek yok.Hıçbir şey yanlış anlaşılmıyor,belki anlatmak isteyenler istediklerini doğru dürüst anlatamıyorlar ya da milletin nabzını yoklamak için böyle bir söylem ortaya atıyorlar.
Yanıtla (0) (0)utanmadan bir de nota çalıyormuş!
Yanıtla (0) (0)güzel ironi ,tebrikler....
Yanıtla (0) (0)Her gün tv ekranlarından ve kendilerine bahşedilen köşelerden, dahası sosyal medya üzerinden hezeyanlar savuranlar üç beş etkisiz eleman değil. Sorun zaten Ak Parti seçmeninin rahatsız olmaması, bunların ağızlarına bakılması...
Yanıtla (0) (0)geçmiş olsun kardeşim.
Yanıtla (0) (0)Dengin Ceyhan çok tehlikeli bir piyanist öyle demeyin, mazallah musuki ile bizi komunist eyleyebilir!
Yanıtla (0) (0)Son zamanlarda gerek iktidar partisi olsun (troller veya Erdoğan'dan ziyade gücüne tapanlar) gerek muhalefet partisi, iki tarafta da bir yumuşama var. Ötekileştirici bir üslubun seçmeni ürküttüğünün farkındalar ve asıl etkili olacak seçmenin henüz ikna olmamış kararsızlar olduğu gün gibi ortada. Eğri oturup doğru konuşacaksak, şu an Ak Parti'den bazı kimseler sayın Cumhurbaşkanı'nın "arkasını topluyorlar", zira asıl ötekileştirici dili kullanan bizzat kendisi. Dalkavuk medya toplumun zihin kodlarıyla oynadı ve bozdu. Zihinler anlamaya çalışmak yerine tanımlamaya ayarlandı. Kodlarıyla oynanmış zihinlerden itham, hakaret, düşman safta görme/gösterme dışında hayırlı bir amel çıkmaz maalesef. Şimdi "hayırlı bir amel.." dedim ya, bundan bile bu Hayır'cı yaftası yapıştıracak zihin sahiplerinin sayısı hiç az değil. Meselenin bir başka ve en önemli yanı da naçizane kanaatim ahlak sorunudur. Ahlak ve adalet duygusundan nasibini alan bir müslüman aynı değerlere iman eden bir başka müslümanı/Allah'ın kardeş ilan ettiği bir başka kulunu hangi hakla "hain, neo-fırıldak" vb ithamlarla hukukuna tecavüz eder! Ahlak olmadıktan sonra İslam hukuku cari olsa ne olur!
Yanıtla (0) (0)Öncelikle son dönemde zaruret haline geldigi icin baskalari bir kaliba sokmadan yapmadan kendimi tanitayim. Müslümanim. Daha önceki tüm secimlerde Ak partiye oy verdim. Sayin Ocaktan. Bu konuda ya inandiginizi yaz(a)miyorsunuz ya da yada gercege sirtiniz dönmüssünüz. Dana dün "Dengin Ceyhan" cumhurbaskanina hakaret tweet i nedeniyle 8 gün gözaltinda tutulduktan sonra tutuklandi. Bu olayin darbe ile ile bir ilgisi yok. Bu vatandasin toplum icin bir tehdit olusturmadigida asikar iken bu ohal keyfiyeti neyle aciklanabilir. Ismi lazim degil bu günlerde gece gündüz evet mitingleri yapan uyusturucu müptelasi askerlikten cürük almis "vatansever" mafya, akademisyenleri kanlariyla banyo yapmak ile tehdit etti ama hala serbest. Bu iki örnegi yan yana koyupta bu ülkede islerin yolunda gittigini söylemek hangi vicdana sigar. Cb na hakaret sucu ne olaki, gelismis hicbir ülkede cumhurbaskani veya baskasinin kanunlar önünde böyle ayricaliklari yok. Her firsatta vesayeti devirmekten söz edenler önce kendi vesayetlerine el atsinlar.
Yanıtla (0) (0)Bu diyecek savci hakim kaldimi acaba? Dese zavalli, 1-2 hafta icinde FÖTÖden disarida:) Begenmedigimiz Amerkada bile Hakimler/Savcilar baskani durdura biliyor, cok ilginc. Amerika batiyor onun icin, tabii:)
Yanıtla (0) (0)Karar Gazetesinin de katkılarıyla "trol" diye ünlenen malum üç beş TV programcısı ve köşe yazarından Ak Parti seçmeni, sizin sandığınız ya da umduğunuz kadar rahatsız mı? Acizane tavsiyem, güzel kaleminizi ve sözünüzün herkese ulaşma imkanını daha faydalı mevzularda değerlendirin.
Yanıtla (0) (0)Mehmet bey akılsız troller demişsiniz ya; şimdi bir kişi Allah muhafaza haksızlığa uğradığında ha AKP yöneticileri tarafından Sun ha AKP nin ses çıkarmadığı troller tarafından olsa ne farkeder, şayet o zulüm yapanın halen AKP tarafından cezalandirilmadigi müddetçe. Eğer bunu idrak edemiyorsan iz Allah idrak ettirecek hal versin de görelim anyani konyani.
Yanıtla (0) (0)Toplumu germenin bir manası yok,her şey kendi mecrasında giderse sağlıklı olur,çünkü bir arada yaşamaya devam edeceğiz.Şu 82 anayasasıyla ilgili de içimdeki "ukdeyi" paylaşmak isterim.Kenan Evren'in % 92 i de kesmemişti,yüzde 7 için dedikleri halen aklımdadır.
Yanıtla (0) (0)"Hayır" demenin şerre rıza olduğunu söyleyen Erdoğan. "Hayır" demenin FETÖ ve PKK ile yan yana düşmek anlamına geldiğini söyleyen Başbakan. Nereye koyacağız bunları Mehmet Bey? Ülkenin yarısını hain ilan ediyor bunlar. Bu ülkenin bir savcısı veya YSK'sı da çıkıp, "bu yaptığınız kanunlara aykırı" deyip soruşturma açamıyor. Oysa bu yönetici beylere "hain" diyen gazetecisi, vatandaşı kim varsa hapislerde sürünüyor. Bunları tasvip ettiğim için söylemiyorum ama vakıa bu. İktidardakiler istemediklerini hain ilan edecek, ama kimse onlara karşılık veremeyecek! Hangi rejimlerde olur bunlar? Partinin adında "Adalet" var ama bu toplumun yarısı korku içinde yaşıyor artık Mehmet Bey. Aklı başında, ahlaklı bir siyasetçi, projesine onay vermeyen vatandaşını hain ilan edebilir mi? Korkunç bir şey bu! Köprünün altından çok sular aktı ve bu parti ne yazık ki bizim 15 yıl önce tanıdığımız, sempati duyduğumuz Ak Parti değil. Tek dertleri, bütün yetkileri "tek elde toplamak".
Yanıtla (0) (0)"Oysa Cumhurbaşkanı da, Başbakan da hemen bütün konuşmalarında ‘evet’ demenin de, ‘hayır’ demenin de özgür iradenin bir göstergesi olduğunu ve saygı duyulması gerektiğini açıkça ifade ediyorlar." Yazar bu cümleyi gerçekten inanarak yazdıysa vahim, yok kendisinin bile inanmadığı bir şeyi yazıyorsa daha da vahim.
Yanıtla (0) (0)2010 referandumunda da değiştirmiştiler Anayasayı. Kaç kere değişecek darbe anayasasından eser mi kaldı? Bundan sonra cebime bakarak oy kullanacağım. İdeolojinin önemi yok
Yanıtla (0) (0)Size yakın zamanda siyasilerimizin bazı beyanatlarından örnekler sunmak istiyorum: 1-" Bir tarafta bölücü terör örgütü var, bölücü terör örgütüyle hareket eden var. Bölücü terör örgütü hayır diyor. Şu anda Kandil'de olanlarla hareket edenler, onların uzantılarıyla hareket edenler hayır diyor. Benim milletim o Kandil'dekilerle birlikte 248 şehidimi, 2 bin 193 gazimi; öldürenler yaralayanlar var, onlarla birlikte hareket etmeyecektir. 16 Nisan'da evet diyerek gereken cevabı verecektir. 16 Nisan 15 Temmuz'un bir cevabı olacaktır. Hayır diyenlerin konumu, 15 Temmuz'un yanında yer almaktır. " CHBŞK 12 Şubat 2017 Bahreyn'e gitmeden önceki konuşmasından alıntıdır. 2- “PKK ‘hayır’ diyor onun için ‘evet’ diyoruz. FETÖ ‘hayır’ diyor onun için ‘evet’ diyoruz. HDP ‘hayır’ diyor, onun için ‘evet’ diyoruz. ‘Hayır’cılara bakın ona göre kararınızı verin. Bölücülüğe ‘evet’ diyen, FETÖ’ya ‘evet’ diyenlere bu millet nisanda, referandumda dersini verecek. Bölücülerden de FETÖ’cülerden de vesayetçilerden de ‘evet mührünü’ vurarak hesabını soracaktır.” BŞBK 5 şubat Fikirtepe temel atma törenindeki konuşması. "Biraz dramatik bir durum ama içinde AK Parti’nin olmadığı ancak birilerinin parti adına racon keserek suyu bulandırması endişe vericidir. Maalesef adına ister trol, isterse itibarsızlaştırma timi deyin, son derece tehlikeli bir ekip AK Parti’nin hedeflerini de torpilleyen bir eda ile her türlü muhalefeti ‘vatan hainliği’ ile özdeşleştirmek gibi son derece tehlikeli bir oyun oynuyorlar." Sayın yazarın tespiti. Okuyucu olarak yukarıdaki örneklere göre yorumu size bırakıyorum...!
Yanıtla (0) (0)Sn Yazar, hepimiz yaptığımız işi doğru ve namuslu bir şekilde yapmak zorundayız. Zira helal kazancın da en başta gelen icabı budur. Cumhurbaşkanı ve başbakanın bizzat kendisi "hayır" diyenleri terör örgütleriyle yanyana olmakla suçladı. Bunu ben de kulaklarımla duydum. Siz neyin kafasındasınız? Suçu, azarlamanın daha kolay olduğu dış halkalara atmayın. Milletin önüne akıl bereketine dayanan, hakkaniyetli bir sistem önerisi koyamayıp, kendini koca bir ülkenin tek karar mercii haline getirme hevesinde/enaniyetinde olanlara elbette hayır...
Yanıtla (0) (0)Cübbelinin dediği gibi şia ve radikal kesimler aktif olmasın.Radikal kesim- eski hizbullah şu anda her yerde.Peki cuma namazını bile gitmeyen,mustafa islamoğlunu referans alarak ehli sünnete fitne sokan bu grupların hakim olduğu kurumlar yeni bir fetö çıkarmasın karşımıza.Şimdi ne oldu,kim değişti anlamak zor
Yanıtla (0) (0)Bizzat basbakan ve cumhurbaskaninin hayircilari teror orgutleriyle ve vatan hainligi ile iliskilendirdiklerini televziyonda kendi agizlarindan duyduk, yandas medyada bunlari mansetlerine tasidi. Nicin hala bu dehset verici gercegi ceperdekilerin isi gibi gostermeye calisiyorsunuz? Bu da AKP kampanyasinin bir parcasi mi?
Yanıtla (0) (0)Mehmet Bey, 1000/2000 Darbeci hain asker darbe girişiminde bulundu. Suç benim gibi bir öğretmene ve yavrularina kesildi. ustelik sendikadan 1 yil once istifa ettigim halde. Hem cocuklarimin rızkına çöküldü hem de hain terorist yaftası vuruldu sırtıma.Allahtan reva mı? Elbette fetosu haini darbecisi en agir sekilde cezalandirilsin. Ama magdurlarin hakki da gozetilsin. Izdırabımı paylastigimda trollerden cok agir ifade ve kufurler yiyorum. Allah adil olanı sever. Adil olan yòneticiyi daha cok sever.
Yanıtla (0) (0)bunların durumunu ifade eden en güzel kelime "yalpalamak". ya da nazımın bir şiirinde olduğu gibi, şeytan devreye girince doğruları söyleyen papaz durumundalar. bazen doğruyu söylüyor, sonra da herkesin bildiği bir konuda yalan söylüyorlar. dindarlık böyle birşey galiba. Allah sevdiği kulunu dindar yapmadan önce insan yapsın.
Yanıtla (0) (0)Sayın Ocaktan; Yazınızda değindiğiniz hususa katılmamak elde değil. Ak parti adına birilerin racon kestiğini ve milleti ayrıştırıdığı nerdeyse beş yıllık bir gerçek. Doğru ama bu birileri Sayın Cumhurbaşkanın en azından göz yumması olamdan nasıl hareket edebilecekler? Kaldıkı bu konuda sayın cumhurbaşkanı ve Başbakanın yakın zamandaki demeçleride ortada? Hele hele 15 Temmuz oncesi AK partisinin tüm stratejisi safları sıkılaştıralım araya şeytan girmesin değilmiydi? Yatıp kalkıp herşeyi faiz lobisi, Fetö, MHP, HDP bizim dışımızdaki her kezin yabancılarla ülkeyi işgal etmesi komplosuna bağlamıyormuyduk. Son döviz yükselmeside öyle değilmiydi? Valla biz tüm doğru adımları attık bu içte şişlide viski içen beyaz türkler ve yabacı reyting kuruluşları el ele verdiler soruna karşı yorumuz değilmiydi? Peki ne olduda bu strateji geri tepti diye kendimize sorup azcık gerçeğe kitabın emrettiğine dönüp gıybet, riya, fitne, iftria, yalan, kafirle işbirliği gibi hareketlerimizden vaz gecip Allahın yari ve yolldaşlığını yeniden kazansak yolumuz açılmazmı acaba? Oylesi zamanın ruhuna ve gururlu yanlızlığa aykırı bir düşünce geldi bu sabah aklımıza nedense galiba paylaşalım sizinle ve milletimizle dedim? Eliniz ve emeğinize sağlık.
Yanıtla (0) (0)İlham Aliyev, eşi Mihriban Aliyeva'yı 1. Başkan yardımcılığına atadı. Kendisine başarılar diliyorum. İşte başkanlık sisteminin güzellikleri bunlar. 7 gün 24 saat bir arada olan 2 insan ülkeye elbetteki daha iyi hizmet edeceklerdir.
Yanıtla (0) (0)Sizin "akılsız dostlar" dediğiniz muktedir olanların, yolda bulduklarıdır. Akılsız dostlar biraz hafif bir tabir kalıyor bunlar için. Bu adamlar 10 yıl önce şimdinin muktedirlerine küfürler savururken, anayasa mahkemesinin kapatması beklerken bu yola birlikte çıkılanlar olarak biz iktidarın arkasında idik. Unutmayın ki 2. dünya savaşında nazi kamplarındaki yahudilere en büyük eziyeti Nazilere hoş görünmek isteyen diğer yahudiler yapmıştı. Bence bizdeki durum da biraz bunu anımsatıyor. Kaldı ki muktedir olanlar yine bu yolda bulduklarına bırakın karışmamayı bizzat önlerini açıyorlar yoksa bu kadar rahat bir hareket alanları olması beklenemez. Bu durumu birileri beğenmiyor olsa eski dava arkadaşlarının bu kadar hakaret görmesine göz yummazlardı. Yazınızın en vahim noktasına gelince; "Oysa Cumhurbaşkanı da, Başbakan da hemen bütün konuşmalarında ‘evet’ demenin de, ‘hayır’ demenin de özgür iradenin bir göstergesi olduğunu ve saygı duyulması gerektiğini açıkça ifade ediyorlar." şeklinde cümleyi nasıl inanarak yazdınız ben inanamıyorum. İkisi de bizzat söyledi; "Bilmem kim de hayır diyor, bilmem kim de hayır diyor" diye. Daha kutuplaşmayı arttırmak için sizce ne demesi gerekir ki? Biri şu an anket için beni arayıp evet mi diyeceksin hayır mı diyeceksin dese "hayır" diyeceğim demeye korkarım. Ki zaten oyum "hayır"sa bile başıma bir şey gelmesin diye en iyi ihtimal kararsızım derim. Başıma bir şey gelmesin diye. Başıma bir şey gelmesin diye. Başıma bir şey gelmesin diye.
Yanıtla (0) (0)Bunlar gerçekten kendi kendilerine mi yapıyorlar?
Yanıtla (0) (0)"Oysa AK Parti bütün iktidarı boyunca güçlü bir sivil toplum anlayışıyla her türlü muhalefetin önünü açan, kimlik ve inançların özgürce yaşama imkanı bulduğu katılımcı demokrasiyi oluşturmak için adeta kılı kırk yaran bir yürüyüşle bugünlere geldi." Bu her turlu muhalefetin icine dunyada 2milyarlik cin'den bile fazla tutuklu gazetecimiz var dunyada rekor olduk onlar falan dahil degil sanirim. Tamam hadi diyelim 5-10u dis guclerin ajani hepsi mi ajan yoksa muhalif diye mi atiliyorlar. Ayrica sanirim bu ayni her turlu muhalefetin icine bir tweet yuzunden hakkinda dava acilan lise talebeleri vs sayisiz vatandasimiz girmiyor sanirim. oyle bi anlatmis ki yazar akp'yi hayir kurumu sanarsin. bu gazetede objektif yazan akp'liler var ama ben boylesine yandas ve gercek disi yazilari akp'lilerin bile sevmedigini dusunuyorum.
Yanıtla (0) (0)'"evet’ demenin de, ‘hayır’ demenin de özgür iradenin bir göstergesi olduğunu ve saygı duyulması gerektiğini açıkça ifade ediyorlar" şeklinde yazmışsınız ancak hayır diyecekler vatan haini ilan edilmedi mi?
Yanıtla (0) (0)