Acaba Bahçeli’nin aklında başka bir senaryo mu var?
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Kuzey Irak Kürt yönetimi lideri Barzani’nin Türkiye ziyareti ve Kürdistan bayrağının göndere çekilmesi ile ilgili yaptığı açıklamaları duyduğumda açıkçası aklım biraz karıştı. Çünkü Bahçeli’nin ifadeleri son derece sert ve de doğrudan iktidarı hedef alan açıklamalar.
Peki, referanduma sayılı günler
kala bu zehir zemberek açıklamalar ne anlama geliyor?
İsterseniz durumu biraz daha netleştirmek için Bahçeli’nin, “Ne oldu da Barzani Türkiye’de, hem de şu nazik ve hassas dönemde ağırlandı? Hangi bölgesel ve küresel politikanın yörüngesine girildi?” şeklindeki sorusunun arka planında gerçekten bir siyasal tasarımın olup olmadığını soralım.
Devlet Bahçeli’nin Kürtlerle ilgili genel anlamdaki bakış açısının pozitif bir çerçevede olmadığını, hatta zaman zaman bu konuda keskin ve incitici bir dil kullandığını biliyoruz. Sonuçta bu siyasal bir tercihtir, dolayısıyla kimse ırk tonu yüksek bir siyaset anlayışını benimsediği için MHP’yi suçlayamaz.
***
Ancak Bahçeli’nin Kuzey Irak yönetiminin bayrağını “Ankara’ya astırılan bez parçası” olarak niteleyen ağır ifadeleri, MHP’nin siyasi tavrının ötesinde başka bir anlam ifade ediyor. Daha da kafa karıştırıcı olanı, Bahçeli’nin AK Parti’ye mesaj niteliği taşıyan şu ifadeleridir: “Eğer Barzani, bize tercih ediliyorsa, ki bu da bir tercihtir, asıl bunu iyi niyetle yorumlayamam, samimiyetle okuyamam.”
Oysa AK Parti ve MHP anayasa değişikliği çalışmalarının ilk gününden bu yana, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” ile ilgili her konuda mutabık kaldıkları bir ittifakı yürütüyorlar. Dolayısıyla referandumun selameti açısından, en azından şu aşamada birbirleriyle ilgili söyleyecekleri her söz ve sergileyecekleri her tavır son derece önemli.
Kimse MHP lideri Bahçeli’nin bu ittifaka başlarken, AK Parti iktidarının Kuzey Irak Kürt yönetimi ve genel anlamda Kürtlerle ilgili politikasından haberdar olmadığını söyleyemez. Ayrıca, Bahçeli’nin geçmişte AK Parti’nin Kürt sorununun çözümü konusundaki görüşlerine karşı nasıl acımasızca eleştirilerde bulunduğu da herkesin malumu... Bahçeli, ittifak görüşmelerinin ilk günlerinde eğer bu konuda ‘kırmızı çizgileri’ni net olarak ortaya koymuş da bugün ona istinaden böyle konuşuyorsa onu bilemem.
***
Ama eğer o gün bu konuda itirazi bir kaydı yoksa, o zaman bugün pekala birileri de çıkıp, “Tam da referandum arifesinde acaba Bahçeli başka senaryolar mı çalışıyor?” sorularını rahatlıkla soracaktır.
Doğrusu şeytanın avukatlığını yapmak istemem ama, ‘evet’ ve ‘hayır’ oylarının kritik çizgide seyrettiği bir dönemde Bahçeli’nin Barzani’yi görünce bu kadar celallenmesinin arkasında acaba başka bir durum olabilir mi?
Malum Abdülkadir Selvi geçtiğimiz günlerde Hürriyet’teki köşesinde “AK Parti açısından MHP iki ucu keskin bıçak. Çünkü AK Parti’nin çok önemli bir Kürt seçmeni var. Kürtlerden oy alan iki parti var. Biri HDP, diğeri AK Parti” şeklindeki analizi yüzünden Bahçeli’nin hışmına uğramıştı. Öyle ki Bahçeli, bir siyasi liderin öyle kolay dile getiremeyeceği “kılıç artığı” gibi zehirli bir ifade ile doğrudan Selvi’nin kimliğini hedef almıştı.
Bu sözler öyle durup dururken söylenebilecek sözler değil. Belli ki Bahçeli’yi kızdıran, hatta endişelendiren bir şeyler var.
Araştırma şirketlerinin ortaya çıkmaya başlayan verileri ve genel olarak MHP teşkilatlarından yansıyan hava, Bahçeli’ye karşı parti tabanından bir dip dalganın yükselmekte olduğunu gösteriyor. Eminim ki bu açıklamadan sonra MHP tabanının aklı biraz daha karışacaktır.
Acaba diyorum, Bahçeli partisindeki bu memnuniyetsizlik rüzgarı karşısında endişelendiği için değişik senaryolar okumaya mı başladı?















“Onlara şöyle bir baktığında, dış görünüşleri sana iyi bir izlenim verir; konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Ama onlar sanki bir yere dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendilerine yönelik sanırlar. Asıl düşman onlardır, onlardan korun! Allah kahretsin onları! Nasıl da haktan yüz çeviriyorlar!” (Münafikun, 63/4) Türk İslam Birliği'nin kurulması sadece İslam aleminin değil, her dinden, her milletten ve her düşünceden insanın kurtuluşu olacak, bu birlik tüm dünyaya sevgi, kardeşlik, dostluk, bolluk ve bereket getirecektir. Türkiye'nin önderliğinde kurulacak olan Türk İslam Birliği, yeryüzünün bambaşka bir güzelliğe bürünmesine, bolluk ve bereketin müthiş artmasına, sanatın, estetiğin ve bilimin çok gelişmesine, güçlü ve köklü bir medeniyetin inşa edilmesine vesile olacaktır. Allah'ın izniyle Türk İslam Birliği muhakkak kurulacaktır. Bu, Allah'ın takdir ettiği bir kaderdir. Türk İslam Birliği'nin doğal lideri ise Türkiye olacaktır. Türkiye'nin liderliği tüm Türk ve Müslüman ülkeleri tarafından da gönülden kabul edilmekte ve istenmektedir. Bunun temelinde hem Türkiye'nin tarihi tecrübesi, hem de Türk Milleti'nin sayısız olayla ispatlanmış olan güzel ahlakı vardır. Türk Milleti'nin lider olması isteği asla bir ırk üstünlüğü düşüncesine dayanmamaktadır. Yani, bunun özünde "biz lider olalım, diğerleri bize tabi olsun" veya "biz üstünüz, diğer ırklar bize tabi olmalıdır" gibi akıl ve mantık dışı, üstelik Kuran ahlakına da hiç uygun olmayan bir düşünce yoktur. Söz konusu olan ahlaki bir üstünlüktür. Yapılacak olan liderlik de aslında kokollamaya, hizmet etmek için çileye ve sorumluluğa talip olma işidir, bir tür ağabeylik vasfıdır. Türk Milleti'nin bu tarihi sorumluluğu yerine getirecek olmasının en önemli delillerinden biri ise Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerinde, ahir zamanda İstanbul'a ve Türkiye'ye özellikle dikkat çekiliyor olmasıdır. Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde haber verildiği üzere, Hz. Mehdi (as) İstanbul'da faaliyet gösterecek, dağınık olan Türk devletlerini birleştirerek Türk İslam Birliği'ni tesis edecek ve yanında kutsal emanetlerle birlikte ortaya çıkacaktır.
Yanıtla (0) (0)DEVLET BAHÇELİ’nin 8 Aralık 2015 tarihinde; ‘Bu milletin yegâne derdi Erdoğan'a koltuk imal etmek midir? Peki Erdoğan başkan olduktan sonra krallık ilan etmeyeceğine kim garanti verebilir. Oğlunu ikinci Erdoğan olarak tahta geçirmeyeceğine kim garanti verecektir. Türkiye'nin yeni Putin'i yavaş yavaş oluşmaktadır.’ dedikten sonra, sanki bu sözleri söyleyen kendisi değilmiş gibi bugün Erdoğan’ı başkan yapmak için çırpınmasını, tükürdüklerini büyük bir iştahla yalamasını, başkanlığa karşı çıkanları da hainlikle suçlamasını görüyorum. Bahçeli bence üzerinde konuşulmaya değer bir lider değil.
Yanıtla (0) (0)Bahçeli bugüne kadar MHP için ne yaptı ki.referandum sonrası bir arıza çıkarsa şimdiden vaziyet alıyordur
Yanıtla (0) (0)Kalplerde olanı ancak Allah bilir biz anca izlerden işaret çıkarabiliriz. Bir kere kürdistan bayrağı diye asılana yapılan itirazın anlaşılmayacak nesi var. Gercekten bize rağmen barzanimi tercih ediliyor diye suali yokmu.? Bunun cevabını değinmemişsiniz, yoksa konuyu örtbas etmek gibi bir derdinizmi var. Gerçekten o bez parçasının asılmasının ana gayesi ne demek bu referandum arefesin de.
Yanıtla (0) (0)Bahçelinin her yaptığını anlamlandırmaya çalışma, çünkü tanımlanamazlığı/öngörülemezliği onun en önemli özelliği. Bu nedenle AKP ciddi bir risk aldı.
Yanıtla (0) (0)SAYIN BAHÇELİ NİN AKLI BU KADAR ŞARK KURNAZLIĞINA ÇALIŞSAYDI.!1999 SEÇİMLERİNDE DSP YERİNE RP KOALİSYON KURAR,2001DE HAYDİ OZAMAN SEÇİME DEMEZ ÜLKEYİ RAHAT RAHAT HERŞEYE RAĞMEN İDARE EDERDİ.MİLLİYETÇİLER SİYASİ OYUNLAR BİLMEZ...TEK BİLDİĞİMİZ SÖZ KONUSU VATANSA,MİLLETSE,DEVLETSE,BAYRAKSA,İMANSA,ÜMMETSE ....GERİSİ BİZİM İÇİN TEFERRUATTIR.....SAYIN ESKİ VEKİL.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar bir düşünce veya oluşumun idealin tarihine baktığımızda bu gününü değerlendirdiğimizde yanılmaz doğru analız yapar perdenin arkasını görebiliriz molla Mustafa barzani ilk ağrıdan isyan etmedimi sonra İran sonra sovyetler birliğine gidip general olmadımı şimdi bunun çocukları türkiye'den Toprak koparma emelini unuttumu bakan körlere sağırlara gönül dili zehirli olanlara soruyorum mezarliklardaki Türkmen meyyitlerin nufusu bile kürtlerden fazla iken kerkükte neden tarihiyle kültürüyle örfüyle bir olduğumuz Türkmen lerin asimilize edilmesini seyrediyoruz kendi evimizin içinde ateşin harlanmasına müsade ediyoruz bunlar mademki dost neden PKK kandili barındırıp besliyorlar lütfen basiretli olalım
Yanıtla (0) (0)Bahçelinin böyle bir tepki vermesi referandumda evet çıkması için uğraştığının en büyük kanıtıdır. Bugün Bahçeli, geçmişte söylediklerinin tam tersine, MHP'ye oy veren kitleleri ikna etmeye çalışırken sunduğu tek gerekçe; ülkedeki beka sorunudur. Eğer İktidar böyle bir zamanda, Kürdistan bayrağını göndere çekerse, bahçeli de bu duruma tepki vermezse, Partisindeki kararsızların büyük oranda hayır vermesi beklenebilir. O zaman sorgulanması gereken Bahçeli değil, iktidarın kendisidir. Kürt seçmen içinde evet oyu verecek olanlar, son zamanlarda iktidarın MHP'ye yakın bir çizgiye gelmesini kabul edenler. Bu durumda Bahçelinin bu çıkışı her zaman yaptığı gibi iktidarın arkasını toplamaktan başka bir şey değil.
Yanıtla (0) (0)Bahçeli'nin tukaka olacağı günler başlıyor.MHP tabanın kafası şimdi değil Bahçeli Akp yakınlaşması olduğu günler karışktı.Merak etmeyin.
Yanıtla (0) (0)